Cumhur Akbulut
Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, akıllı cihazların yaygınlaşmasına bağlı olarak yazılım konularında daha fazla uygulamanın hayata geçtiğini ve bu durumun fikri ve sınai mülkiyet hakları alanında korumanın öneminin daha da arttığına dikkat çekti.
Uygulamaya dönüşen yazılımların ticarileşme oranları fiziki ürünlere nazaran daha yüksek. Ancak bu uygulamaların satılması ticari olarak önemli bir kazanç sağlamış olsa da lisans verilerek kullandırılması gelirin sürdürülebilirliği ve karlılık açısından daha verimli sonuçlar ortaya koyuyor.
Piyasada genel itibari ile patentlere ilişkin ‘fiziki bir ürün olmalıdır’ şeklinde bir bakış açısının bulunduğuna işaret eden Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, “Bu bizim doğru bildiğimiz yanlışlardan bir tanesidir. Zira bir ürüne patent alınabilmesi için yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik kriterleri esas alınarak bir patent alınabileceği gibi bir uygulama şekli, yöntem ve yazılımlara da patent alınabilmektedir. Diğer taraftan COVID-19 sürecinde birçok şirketin dijitalleşmesiyle yazılım patentlerinin önemi artıyor” diye konuştu.
Yazılımın, bir bilgisayarı belirli görevleri gerçekleştirmek üzere yöneten ve ona ne yapacağını söyleyen, kodlardan oluştuğunu ifade eden Akbulut, ”Bu veri tabanı uygulamaları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile korunur. Tek başına bir yazılımın kodlarını baz aldığınız zaman bunların korunması telif hakkına girer. Yazılım patentleri fiziksel bir ürün veya cihazlardan çok yenilikçi fikirlerin teknik unsurlarına atıf yapılarak patentlenmesidir. Diğer bir deyişle fabrikada geliştirilen bir ürünün yenilik içeren unsuruna patent alma çabasından daha çok geliştirmek istenen ürünün üretim ekipmanlarını çalıştıran veya o ürünün çalışma sistematiğini patentlemek anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yazılımların ticarileşme oranlarının somut bir ürüne nazaran daha fazla olduğunun altını çizen Akbulut, akıllı cihazların yaygınlaşmasına bağlı olarak yazılım konularında daha fazla uygulamanın hayata geçtiğini ve bu durumun fikri ve sınai mülkiyet hakları alanında korumanın öneminin daha da arttığına dikkat çekti.
Özellikle oyun sektörünün son dönemde ciddi bir ivme yakaladığını belirten Akbulut, “Sokak oyunlarının bile sanal ortama taşınması geçmişteki oyunların yerelden çıkarak global bir seviyeye gelmesini sağlıyor. Bu bağlamda dijital oyun sektörü patent açısından ciddi parametreleri bünyesinde barındırıyor. Oyunun yanı sıra, e-ticaret uygulamalarının da yaygınlaşmaya başlaması bu alanlarda patentin daha fazla önem kazanmasını sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Uygulamalar üzerindeki ‘ek’ patentler size avantaj sağlar”
Öte yandan yazılım patentlerinin katma değerinin çoğu zaman fiziki ürünlere nazaran daha fazla olduğuna değinen Akbulut şunları söyledi: “Bu kapsamda yazılımların patentlenmesi önemli. Diğer taraftan patentli bir yazılım veya uygulamanıza lisans vermeniz size o yazılımın haklarını satmanız veya devretmenizden çok daha avantaj sağlar. Yazılımla ilgili her türlü koruma hakkının ve süresinin sizde olması sayesinde birden fazla kişiye lisans vererek önemli girdiler elde edebiliyorsunuz. Satmak size bir avantaj sağlayabilir. Ancak lisans vermeniz sadece ürünün bir kişiye veya ülkeye değil dünya üzerindeki 200 ülkeye satılması gibi bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor. Ayrıca zamanla gelen geri bildirimler veya yeni talepler doğrultusunda uygulamanızın üzerine yapacağınız ek patent ve geliştirmeler size daha fazla avantaj sağlayabilir.”
COVID-19 sürecinde birçok kişi ve kurumun dijitalleşmeye çok daha fazla ağrılık verdiğine dikkat çeken Akbulut, “Eğitim-öğretim süreçlerinden, yiyecek-içecek ve tarımdan fuarcılığa kadar birçok sektör bu değişime ayak uydurmak zorunda kaldı. Bu durum zorunlu olarak yeni yazılım ve uygulamaların da ortaya çıkmasına neden oluyor. Patenti alınmayan yazılım ve uygulamalara patent alınması üçüncü kişilere karşı koruma sağlarken ayrıca o yazılımın da katma değerinin artması anlamına geliyor” diye konuştu.
Patent konusuna toplum olarak daha fazla önem verilmesi gerektiğine işaret eden Akbulut, “Bir kişinin günlük karşılaştığı bir soruna çözüm üretme çabasına girmesi ve bunun yenilik potansiyeline sahip olması patent alabilmeniz için yeterli bir kriter iken 2023 yılı hedeflerimizden en önemlisi olan 1 milyon patent hedefine ulaşılması konusunda toplumun bu bilinçle katkı vermesi de son derece önemli” şeklinde konuştu.