ANKARA
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TGRT Haber'de canlı yayınlanan 'Neler Oluyor?' programda gündemi değerlendirdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen PDY ile Mücadele Koordinasyon Toplantısı'na ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, PDY ile mücadelede kapsamında ilk toplantının yapılmadığını belirtti.
Daha önce de Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) bu konunun gündeme geldiğini anımsatan Kurtulmuş, 'MGK'nın, Türkiye için öncelikli tehdit olarak kabul ettiği konulardan birisi de PDY olmuştur, onunla mücadele de Türkiye'nin öncelikli güvenlik meselelerinden birisi halini almıştır. Dolayısıyla daha evvel çeşitli kereler konuşulmuş olan bir konuyla karşı karşıyayız. Zaten ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, devletin içerisine sızmış olan bu yapılanmanın unsurlarıyla mücadelesini sürdürüyor. Diğer taraftan da bu kara para aklama gibi diğer konularla ilgili de zaten bir çok dosya açılmış ve bu dosyalar üzerinden operasyonlar devam ediyor. Dolayısıyla bu, Sayın Başbakanımızın hükümet adına, bütün bu konulara ilişkin, ilgili bakan arkadaşlarımızı toplayıp bu konudaki gelişmeleri tekrar gözden geçirmesidir. Zaten devam eden bir mücadelede normal olarak yapılan bir koordinasyon toplantısı olarak bunu görmek lazım' diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu'nun başkanlığındaki toplantının zamanlamasına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:
'Türkiye'de bu konuyla ilgili çok sıcak olaylar yaşadık. MİT tırlarının durdurulması... Orada sanki bir başka ülkenin istihbarat birimine karşı gerçekleştirilen operasyon gibi yapılması, ayrıca KPSS ve bir çok meselenin ayyuka çıkması, bu anlamda hem yargının, emniyetin hem de diğer kamu kurum ve kuruluşların içerisinde bu yapılanmanın yaptığı bir sürü icraatlar, sahte belgeler, usulsüz dinlemeler, iş dünyasında yapılan birtakım operasyonlar... Zaten şu anda eş zamanlı olarak yürütülen çok sayıda dosya var. Bunlar mahkeme önünde devam eden hususlardır. Nihayetinde bu mahkemeler kendi usulünce devam edecek. Egemenliğin kaynağı, milletin iradesidir. Milletin iradesinden güç almayan herhangi bir yapılanma burada PDY gayrimeşru bir yapılanmadır, illegal bir yapılanmadır. Biz defaatle söyledik, madem istiyorsunuz, gelin parti kurun milletten oy alın, millet sizi iktidara getirirse, getirsin. Ama milletin sizi iktidara getirmesini beklemeden herhangi bir iktidar partisi aracılığıyla, hangi partiyi iktidarda görürseniz onun koltuğunun altına girin, onun gölgesine altına girin ve onun üzerinden devşirdiğiniz birtakım güçlerle kamu bürokrasinin içerisinde yer alın, adamlarını sokun onları yerleştirin ve onların üzerinden bir sürü usulsüz, illegal iş yapın. Buna hangi demokratik ülke müsaade eder. Dolayısıyla meseleyi, bu kapsamda görmek lazım. Yoksa sadece bu grup, şu andaki iktidara karşı bir konum içerisindedir, onun için biz de bu mücadeleyi veriyoruz şeklinde görmemek gerekir. Bu devlete karşı aslında bir mücadele yapıyorlar. Bu mücadelede de devlet, seyirci ya da sessiz kalacak değil.'
PDY ile mücadeleBaşbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 'PDY ile mücadele uzun yıllar alır mı? Bu mücadelede gelinen nokta nedir?' sorusu üzerine, bunu tasnif etmenin çok kolay olmayacağını söyledi.
Bunun birkaç yıllık bir iş olmadığını, uzun yıllar devletin içerisinde gizlenmiş, iş yapmış olan bir organizasyondan bahsedildiğini dile getiren Kurtulmuş, bunların ayıklanmasının bir vakit alacağını ifade etti.
'Önemli olan, devletin ciddiyetle bu işin üstüne gitmesidir. Devlet de ciddiyetle işin üstüne gidecek' diyen Kurtulmuş, aslolanın Türkiye'de demokratikleşme sürecini tamamlayarak gerçekten milletten başka hiçbir egemen unsurun olmadığı, millete rağmen hiç kimsenin kamu bürokrasisini kullanarak iş yapamayacak kadar şeffaf, açık, demokratik bir sistemin tam manasıyla oluşması olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
'Devlet, ele geçirilmesi gereken bir mekanizma gibi değil, devlet, hizmet edilmesi gereken, hizmet etmek için milletten oy alınarak iktidar olunan bir alan haline getirilmesi gerekir. Bununla ilgili AK Parti'nin geçtiğimiz 13-14 yılda attığı önemli adımlar var. Ama sonuçta ilanihaye sadece bir PDY meselesi olarak değil, bunu devletin ele geçirilmesinin önlenmesi olarak görmek gerekir. Sağdan say birkaç kişi soldan say birkaç kişi, bir araya gelip, 'devleti ele geçirmeye' kalkmasın. Herkes, siyasetçiyse gitsin oy alsın gelsin, iktidar olsun. Burada aslolan şey, devletin artık ele geçirilmesi mümkün olan bir kurum olmaktan çıkarılmasını sağlamaktır. Onun için bu mücadeleyi veriyoruz. Kim olursa olsun.'
Ankara ve İstanbul'daki terör saldırılarıAnkara ve İstanbul'daki terör saldırılarına ilişkin yeni bilgilerin olup olmadığı sorusuna Kurtulmuş, çok büyük oranda meselenin arkasındaki gerçeklerin ortaya çıktığını söyledi.
Bunların önemli bir kısmının kamuoyuyla paylaşıldığını dile getiren Kurtulmuş, bundan sonra ortaya çıkacak herhangi bir bilgi olursa hiç tereddütsüz kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade etti.
Brüksel'e 'terör' konusunda gösterilen hassasiyetin Ankara ve İstanbul'a aynı şekilde gösterilmediğinin hatırlatılmasının ardından, 'Brüksel'deki patlamanın ardından bugün Fehriye Erdal'ın bazı görüntülerinin basına sızmış olması, Adalet Bakanı'nın bazı açıklamaları var. Bu yönde yeni bir gelişme olacak mı?' şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin terör konusundaki temel tezlerinin ne kadar doğru, ne kadar can alıcı olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
'Biz, terörle mücadele konusunda herkesle samimi işbirliğine açığız'Brüksel'deki terör saldırılarına ilişkin Kurtulmuş, samimi olunması gerektiğini belirterek, Türkiye tarafından açık şekilde 'Biz, terörle mücadele konusunda herkesle samimi işbirliğine açığız' denildiğini aktardı.
Kurtulmuş, Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü örgütleri, birtakım ülkelerin aynı şekilde görmediğinin aşikar olduğunu vurguladı.
Türkiye ile stratejik ittifakı olan ya da dostluk ilişkisinde bulunan ülkelerin açık ve samimi şekilde davranmalarını beklediklerine işaret eden Kurtulmuş, Türkiye'nin hassasiyetlerine saygı duyulması çağrısında bulundu.
ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon), İzmir, Muğla, Adana'da görevli askeri personelin yakınlarından bölgeden ayrılmalarını istemesiyle ilgili değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, terörün ne kadar hassas ve kuşkulu bir ortam oluşturduğunun ortada olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, Türkiye olarak bütün sorumluluğun yerine getirildiğini kaydederek, 'Bütün birimler en büyük hassasiyetle işlerini takip ediyor. Birbirini hiç tanımayan hücrelerin, hatta birbirleriyle hiç tanışmamış insanların bile bu terör eylemlerinde bir araya gelmesi, hatta ideolojik olarak birbirinden çok farklı örgütlerin birbirleriyle işbirliği yaparak işlerini kolaylaştırdığı çok sayıda örneklerle karşı karşıyayız. Dolayısıyla gerçekten kuşkulu bir ortam vardır ama bu sadece Türkiye'ye has bir şey değildir, bütün dünyaya has bir durumdur. Çok abartılı bir şekilde sanki Türkiye, gerçekten 'bütünüyle teröre mahkum olmuş bir ülkeymiş' gibi gösterilmesini doğru bulmadığımızı bir kere daha ifade etmek istiyorum' diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 'Sokağa çıkın, esnafa selam verin' sözlerinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, Türkiye'de terör örgütlerinin, vatandaşın içine kapanmasını ve hükümetin vaat ettiği işleri yapmasının engellenmesini istediğine dikkati çekti.
'Terör örgütleri ilk sefer Türkiye'de şehir savaşı veriyor'Kurtulmuş, '22 Temmuz'dan itibaren Türkiye'nin sistematik bir şekilde terör örgütlerinin kuşatması altında olduğuna' yönelik sözlerinin hatırlatılarak, bu durumun devam edip etmediğinin sorulması üzerine, 'Tabii ki devam ediyor. Hep beraber bu ülkenin bütün yurtsever ve vatansever unsurları teröre karşı hangi partiden olursa olsun, hangi hayat tarzını benimserse benimsesin bu ülkenin bütün yurtseverleri, hepimiz aynı dava etrafında bütünleşeceğiz. Önce terör örgütlerine karşı samimi, açık yürekli ve 'ama, fakat' diye çekince ortaya koymadan mücadelemizi ortaya koyacağız' karşılığını verdi.
Yüksekova, Nusaybin ve Şırnak merkezde polis ile askerin omuz omuza mücadelesinin devam ettiği belirtilerek, bundan sonraki sürecin sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:
'Başından itibaren hiçbir konuda ne Cizre'de ne Silopi'de ne de Sur'da bir takvim vermedik, bu doğru da değil. Burada tabii terör örgütleri ilk sefer Türkiye'de şehir savaşı veriyor. Kobani ve Kuzey Suriye'de aldıkları eğitimle de profesyonelleştikleri görülüyor. Ama buna mukabil, Türkiye'de güvenlik kuvvetlerimizin ilk sefer ortaya koyduğu son derece etkin çalışmalar var. Gerçekten -asker, polis, özel harekat- farklı güvenlik birimleri omuz omuza çok büyük koordinasyonla mücadeleyi sürdürdü.'
Muhabir: Ali Kemal Akan,İlkay Guder
Kaynak: AA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...