Dünya’da, korona virüsün en sık rastlandığı ülkeler arasında yer alan Amerika, Brezilya ve Hindistan gibi ülkeleri değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Onur Özdemir, “Bu üç ülkede vak’aların toplamlarına bakıldığında, gelir eşitsizliğinde dünya sıralamasında da en üstlerde konumlandığı görülüyor” dedi.
Alt gelir grubunda yer alan hane halklarının ve bireylerin sağlık sistemine ulaşmalarında ve mevcut kaynaklardan yararlanmalarında sorunlar olduğunu söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Onur Özdemir, “Çıkan sorunlar bir bütün olarak vak’aların artışını gelir eşitsizliğinin yüksek olduğu ülkelerde olağandan daha fazla tetikliyor ve mevcut eğilimi hızlandırıyor” dedi.
“Pandemi öncesinde yüksek büyüme oranlarına sahipler”
Vak’a sayılarında ve gelir eşitsizliğinde en üst sıralarda bulunan ülkelerin pandemi öncesinde yüksek büyüme oranlarına sahip olduklarının görüldüğünü ifade eden Dr. Özdemir, “Her ne kadar küresel hasıladan önemli bir pay elde etmiş olsalar da, büyüme sürecine bağlı mevcut kaynakların dağılımında adaletsizliği artıracak dinamikleri de büyük oranda tetikleyerek bu sonuca ulaşmış görülüyorlar. Ayrıca bu durum sadece hane halkı temelinde ölçülen gelir eşitsizliği düzeylerindeki artış da yaşanmıyor. Üretim birimleri açısından fonksiyonel gelir dağılımı çıktılarında da emek kesiminin oluşan toplam gelirden daha az pay aldığı görülüyor. Bu nedenle, gelir dağılımda yaşanan artan düzeyli adaletsizliğin etkilerini pandemi sürecinde vak’a sayıları üzerinden bir kez daha analiz edebiliriz” şeklide konuştu.
Özdemir konuşmasına şöyle devam etti:
“Her ne kadar bu ülkelerde hükumetler sistemin bir sorunla karşılaşmayacağını vurgulasalar da, en alt gelir grubunda bulunan hane halklarının büyük bir kesiminin virüse yakalandığı anda gelirlerinin ne kadarını sağlığa ayırabilecekleri önemli bir soru olarak varlığını koruyor. Şöyle ki, özellikle sağlık sektörünün görece pahalı olduğu ülkelerde gelir düzeyi düşük hane halklarının kendi imkanları dahilinde, herhangi bir yardım almadan virüsle mücadele edecekleri olası görülüyor. Bu nedenle, gelir eşitsizliği yükseldikçe alt gelir gruplarında bulunan hane halklarının kendi imkanları çerçevesinde salgınla mücadele etmeye çalışmalarının sonucunda kapsamlı bir sağlık müdahalesinden uzak kalarak, virüsün bulaşma riskini artırması olasıdır. Bu durum ayrıca pandemi nedeniyle hali hazırda yaşanan iktisadi ve toplumsal sorunların daha şiddetlenmesine yol açarak, gelir dağılımındaki adaletsizliğin artış eğilimini gelecek dönemler için hızlandırabilir. Diğer bir deyişle, her bir süreç birbirini etkileme potansiyeline sahip bulunmaktadır. Böylece gelecek dönemde daha ciddi sonuçların ortaya çıkabilmesine neden olabilir.”