Lisanslı Değerleme Şirketleri Birliği Derneği (Lidebir) Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Arslan, Özellikle Kentsel Dönüşüm Değerlemeleri Sırasında Türkiye’De Birçok Kişinin Yanlış Evlerde Oturduğunun Ortaya Çıktığını Söyledi.
Lisanslı Değerleme Şirketleri Birliği Derneği (LİDEBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Arslan, özellikle kentsel dönüşüm değerlemeleri sırasında Türkiye’de birçok kişinin yanlış evlerde oturduğunun ortaya çıktığını söyledi. Arslan, "Kişi yıllardır apartman boşluğuna bakan dairede oturmuş. Oysa tapuya göre evi deniz manzaralı olan yan daire ve milyonlarca lira daha değerli, farkında değil." dedi.
Türkiye’de gayrimenkul konusunda faturası ağır hatalar yapıldığını söyleyen Lisanslı Değerleme Şirketleri Birliği Derneği (LİDEBİR) Deniz Arslan, çok sayıda insanın hasarlı binalardan ev aldığını, hatta satın aldığı daireden başka bir dairede 10 yıllarca oturabildiğini söyledi.
"Size verilen tapuyla taşındığınız yerin aynı yer olduğunu, değerleme çalışması yaptırmadan ve rapor almadan teyit etme şansınız yok. Bize her gün, elindeki tapuyla oturduğu yer aynı olmayan taşınmazların tespitleri geliyor. Banka için değerlemeye gidiyoruz ve ev sahibine ‘Kusura bakmayın ama bu daire sizin değil’ diyoruz örneğin. 50 yıldır orada oturuyor belki ev sahibi, ev annesinden babasından kalmış fakat aslında karşı daire onun ve o da komşusunun evinde oturuyor. Karşı daire de durumu bilmediği için onca yıl sorun çıkmıyor ama ev sahibi öğreniyor ki yola değil denize bakan, daha büyük daire onunmuş, o zaman komşusunun kapısını tıklatıyor. Hikâye orada karışmaya başlıyor, sadece iki daire arasında da değil, tüm apartmanda işler karışıyor çünkü büyük ihtimalle herkes yanlış yerde oturuyor" diyen Arslan, yerinde fiziki inceleme yapan değerleme uzmanlarının hazırlayacağı rapor dışında bu durumu ortaya çıkarabilecek bir sisteme sahip olmadığımızı belirtti.
"Gerçek eviniz, milyonlarca lira daha değerli olabilir"
Arslan, inşaat bittiğinde dairelere verilen numaraların, çoğu zaman projedeki daire numaralarıyla aynı olmadığını ve sorunun buradan kaynaklandığını şu sözlerle ifade etti: "İnşaat bittiğinde daire numaralarını kalfanın eline veriyorlar, o da sağ daireye 1 numarayı çakıyor, üst katlara kadar bu böyle çıkıyor. Kalfa bile değil, herhangi bir çalışan yapabiliyor bunu. Tapuda daire numaranız 3 görünüyor, binanın içinde de numaranız 3. Hâlbuki projede 3 numara, karşı dairenin numarası aslında ve tapudaki daire numarası, projedeki daire numarasına göre verilir. Dediğim gibi kimse fark etmediği sürece sorun çıkmıyor ama ortaya çıktığı zaman dairelerin manzarası, cephesi, büyüklüğü değerini de değiştirdiği için ciddi sorun çıkıyor. Kentsel dönüşüme giren binalarda da çok yaşanan bir sorun bu. Apartman boşluğuna bakan dairenin değeri 2 milyon TL, caddeye bakan dairenin değeri 3 milyon TL ve cadde manzaralı dairenin sahibi 60 yıldır apartman boşluğuna bakan dairede oturuyor. Böyle durumlar yaşanıyor ev alırken değerleme uzmanlarına danışılmadığı için. O yüzden, biz bireysel anlamda gayrimenkul işlemi yapan, alan, satan herkese değerleme raporu almalarını ısrarla tavsiye ediyoruz ve bu, maliyeti oldukça da düşük bir işlem ve gayrimenkulde alınan risk, araç satın alırken alınan riske benzemiyor, maliyetleri çok yüksek olabilir sonrasında."
"Hasarlı binada oturuyor da olabilirsiniz"
Sorunun yalnızca yanlış dairede oturmak olmadığını, birçok insanın da belediye tarafından mühürlenen fakat mührü kırılıp yerleşime açılan binalardan ev satın aldığını da belirten Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: "Belediyenin, insan yerleşimine uygun olmadığını söyleyerek mühürlediği binada yaşıyor insanlar. Elazığ depreminde yıkılan binalardan birinin alt katındaki dükkân sahibinin, alan kazanmak için taşıyıcı kolonu kestiğini gördük."