İSTANBUL (İHA) – İstanbul’un en önemli turistlik merkezlerinden olan Taksim Meydanı’nda dilencilerin rant kavgası kameralara yansıdı. Daha önce de kavgaları kameralara yansıyan dilenciler saç saça baş başa girerken simitçi kılığına giren bir kişi ise kendini yere atarak insanları dolandırmaya çalıştı. Sivil polisler tarafından gözaltına alınmak istenen dolandırıcı boğazına jilet dayarken çevre esnafı, “Dilencilerden gına geldi” dedi.
İstanbul’un en çok ziyaret edilen yerlerinden Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi popülerliğinin yanında, hem turistlerin hem de çevre esnafının korkulu rüyası olan dilenci ve dolandırıcılarla da anılmaya başlandı.
Daha önce rant kavgası nedeniyle kavgaları amatör bir kamera yansıyan kadın dilenciler İstiklal Caddesi’inde bir kez daha kavgaya tutuştu. Birbirlerini kendi mıntıkalarında dilenmekle suçlayarak şehrin en işlek caddesinde saç saça baş başa birbirlerine giren kadınları çevredekiler ayırmaya çalıştı. Caddeden geçen insanların şaşkın bakışları arasında kavga etmeye devam eden dilencilerin kavgası güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
Kendini numaradan yere attı, gözaltına alınacağını öğrenince boğazına jilet dayadı
Aynı gün yaşanan başka bir olayda ise kendisine seyyar satıcı görüntüsü veren bir kişi, başının üzerine simit dolu tepsiyi koyarak yürümeye başladı. Bir müddet İstiklal Caddesi üzerinde dolaşan bu kişi kısa bir süre sonra bilerek kendini yere attı. Yere düşen adamı ve etrafa saçılan simitleri gören turistler de yanına geldi ve ona yardım etmeye başladı. İstediğini aldıktan sonra kendine gelen dolandırıcı, olayın aslını bilmeyen vatandaşlardan da destek alarak kendisini görüntüleyen basın mensubunun üzerine yürüdü. Polisin de takip ettiği ve gözaltına almak istediği simitçi görünümlü dolandırıcı boğazına jilet dayayarak kendini keseceğini söyledi. Polisin uzun uğraşları sonucu etkisiz hale getirilen şahıs karakola götürüldü.
“Türkiye’mizin yüz karası olan dilencilerden gına geldi”
Çevrede esnaflık yapanlar dilenci ve sokak satıcılarından yaptıklarından rahatsız olduklarını söylüyor. Yaşanan olayların böylesi güzide bir mirasa saygısızlık olduğunu ifade eden Fuat Akyüz üzüntüsünü, “Ecdadımızdan bizlere bırakılan böylesi güzide bir miras, İstanbul’umuzun gözbebeği olan Beyoğlu’nda bütün ülkelerden turist ağırlamaktayız. Ancak Türkiye’mizin yüz karası olan dilencilerden artık bize gına gelmiş durumda. Onların yaptığı yalvarma, yakarma, yapışma bizim milletimize yakışmayacak, yurt dışında bizi zedeleyecek çirkin görüntüler oluşturuyor. Yerel yönetimin, kamu yönetiminin bir şekilde bu insanlara müdahale etmesi lazım. Beyoğlu gibi güzide bir semtte, İstiklal Caddesinde çok çirkin görüntüler oluşturuyorlar, bu kabul edilebilir bir şey değil. Ben duyarlı bir vatandaş olarak ciddi anlamda rahatsızlık duyuyorum. Buna bir son verilmesi gerekiyor ve buna kör olmamız, sağır olmamız beni gerçekten üzüyor. Dilenciler arasında da çok ciddi bir sataşma, kavga durumu var. Birbirlerinin alanına girdikleri anda kavga ediyorlar ve turistler buna ayıplayarak bakıyor. Bu da bizleri yaralıyor, incitiyor, kendi adıma bundan hicap duyuyorum” sözleriyle ifade etti.
“Dilenciler turistlerden para alamayınca şiddet uyguluyor”
Taksim’de 30 yıldır esnaflık yaptıklarını söyleyen Yusuf Atalay da dilenci ve sokak satıcılarının ülke imajını son derece olumsuz bir şekilde etkilediğini dile getirdi. Atalay, “Taksim’de 30 yıllık esnafız, dilenciler bizim kanayan büyük yaramız. Ülkemiz adına hoş olmayan görüntüler oluşturuyorlar. Dilenciler ve sokak satıcıları insanları, özellikle turistleri çok rahatsız ediyor. Buna güzel bir önlem alınması gerekiyor çünkü Türkiye’ye gelen turistlerin birçoğu Taksim’e uğruyor ve bizleri buradaki varlığımızla tanıyorlar. Bu yüzden, Taksim’in esnafı, vatandaşları ve bütün kolluk görevlileri olarak buraya gelenlere sevgi ve muhabbet göstermemiz gerekir ve bunu da yapıyoruz. Fakat dilenciler ve sokak satıcıları insanları çok rahatsız ediyor. Buna iyi ve ciddi bir şekilde önlem alınması gerekiyor. Bu dilenciler turistlerden para istediklerinde alamayınca şiddet uyguluyor, turistleri esnafın dükkanına kadar kovalıyorlar. Biz müdahale edersek biz de şiddete maruz kalıyor, zorluk yaşıyoruz. Aynı zamanda bunlar bir şebeke, şirket gibiler. Birine bir şey verince hepsi bir anda etrafında toplanıyorlar” diyerek daha somut adımlar atılması yönünde yetkililerden istekte bulundu.