"Türk Markaları Küresel Pazarlarda Daha Avantajlı"

Success Flow Direktörü Maximilien Lefebvre, e-ticaretin gelişmesi ile beraber birçok sektörde önemli fırsatlar olduğunu ifade ederek, "Özellikle Avrupa’da şu an birçok önemli iş fırsatı var. Perakende dünyasındaki fırsatları iyi değerlendiren markaların önü oldukça açık olduğunu söyleyebiliriz." dedi.

Success Flow’un Direktörü Maximilien Lefebvre, son yıllarda Türk markalarının yurtdışı pazarlarda doğru bir şekilde konumlandırılma konusunda yatırımlara ağırlık verdiğini açıkladı. Uluslararası pazarı hedef haline getirmek için çalışmayan ve markaların hızla gücünü kaybetmeye başladığına dikkat çeken Lefebvre, markaların doğru strateji, doğru lokasyon ve doğru iş ortaklıklarıyla küresel pazarda yer almasının önemli olduğunun altını çizdi.

"Playland, Success Flow’un desteği ile Avrupa’nın önde gelen oyuncak üreticilerinden biri olacak"
Türk markaları son zamanlarda küresel pazarda bulunan birçok ülkenin dikkatini çektiğini bildiren Lefebvre, "Türk markalarının ürün ve hizmetlerini deneyimlemek ve onlarla işbirliği yapmak isteyen birçok potansiyel müşteri ve dünya çapında ün yapmış markalar var. Markaların küresel hedefte kendilere özel bir strateji belirlemesi sürdürülebilir büyüme ve dikkat çekmeleri açısından çok önemli. Sürdürülebilir büyüme stratejileri çerçevesinde ülkemize yatırım yapmaya devam etme, yurtdışı şirketlerinin de yatırım yapmalarını teşvik etmeyi sürdürme ilkesiyle yola çıkan çocuk eğlence merkezi Playland, Success Flow’un desteği ile Avrupa’nın önde gelen oyuncak üreticilerinden biri olacak. Success Flow, küreselleşme hedefleri olan firmaları uluslararası pazarda temsil ederek onları başarıya götürecek çözümler sunuyor." şeklinde konuştu.

"Avrupa’da perakende dünyasındaki fırsatlar iyi değerlendirilmeli"
E-ticaretin gelişmesi ile beraber birçok sektörde önemli fırsatlar olduğunu ifade eden Maximilien Lefebvre, "Özellikle Avrupa’da şu an birçok önemli iş fırsatı var. Perakende dünyasındaki fırsatları iyi değerlendiren markaların önü oldukça açık olduğunu söyleyebiliriz. Yatırımcılar, alışveriş merkezleri için yeni markalar, yeni konseptler arayışı içerisindeler. Yatırımcılar işin daha çok finans kısmına odaklandıkları için sektörle ilgili bilgileri çok fazla olmuyor. Bu noktada onlara hizmet vererek doğru adımlar atmalarına yardımcı oluyoruz. Türk markalarının küresel pazarlarda daha fazla avantajı bulunuyor. Bilinirliklerini artırdıkları takdirde fiyat/kalite dengesi olarak perakendedeki diğer rakiplerden ciddi şekilde ayrışabilecek potansiyele sahipler. Bundan dolayı yabancı yatırımcıların dikkati çekebilecek, büyümelerini sağlayacak stratejilere odaklanmaları gerekiyor” dedi.