Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 'Geçen sene Türkiye, Brezilya, Güney Afrika, Rusya vesaire gibi gelişmekte olan ekonomilerden yarım trilyon dolardan fazla para çıkışı, sermaye kaçışı yaşandı. Bu sene de bunun devam etmesi bekleniyor' dedi.
Şimşek, Marmara Grubu Vakfı tarafından düzenlenen 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, şubat sonunda Şanghay'da olduklarını, bakanlar düzeyinde G20 Zirvesini yaptıklarını, dünya ekonomisinin mevcut durumunu değerlendirdiklerini ve dünya ekonomisini yavaş büyümeden daha yüksek büyüme patikasına nasıl oturtacaklarını tartıştıklarını anımsattı.
O günden bu yana gelişmekte olan piyasalarda bir iyileşme, göreceli istikrar olduysa da kalıcı olarak sorunların çözümünün yapısal reformlarda yattığını ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:'Küresel ekonomiye baktığımızda küresel kriz öncesinde yüzde 5 civarında olan dünya ekonomik büyümesi geçen sene yüzde 3 civarına düştü. Küresel kriz sonrası dönemde ortalama da yüzde 3,3 civarında oldu. Küresel ekonominin hem performansı hem de potansiyel büyümesi düşüyor. Bu sene yüzde 3'lük büyüme başarı gibi görülebilir.
Her ne kadar IMF öngörülerinde bir toparlanma görüyorsa da son yıllarda IMF sürekli tahminlerini aşağı yönlü revize etmiştir. Hem bu küresel ekonomik büyüme açısından hem de küresel ticaret açısından. Nitekim son yıllarda IMF'in dünya ekonomisine ilişkin öngördüğü tahminlerin hemen hemen tamamı iyimser bulunmuş, gerçekleşme bu tahminlerin altında gerçekleşmiştir. Küresel büyüme yüzde 3'lük bir patikaya şu anda oturmuş durumda bulunuyor. Küresel kriz öncesi seviye olan yüzde 5 civarına çıkabilmesi ciddi bir reform çabası, yatırım hamlesi gerektiriyor. Zaten sorun da burada.'
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, son 10-15 yıl içerisinde Türkiye'de önemli bir yapısal dönüşümün gerçekleştiğini kaydetti.Bunlar sayesinde Türkiye'nin orta alt gelir grubundan, orta üst gelir grubuna yükseldiğini anımsatan Şimşek, Türkiye'nin yeniden bir reform döneminin eşiğinde olduğunu dile getirdi.Şimşek, son 10 yılda Çin ve Hindistan hariç tutulursa Türkiye'nin diğer ekonomilere oranla, gelişmekte ve gelişmiş ülkelere nazaran daha iyi bir performans sergilediğini ifade etti.Bunun sayesinde Avrupa Birliği (AB) ortalaması ile aradaki farkı 20 puan kapattıklarına işaret eden Şimşek, 'Yani Avrupa ile reel anlamda bir yakınsama sürecine girdik. Türkiye, AB ile kişi başına milli gelirde aralığı, 20 puandan fazla bir farkı azalttı ve yaklaşık 7 milyon vatandaşımıza istihdam imkanı bulduk' dedi.
Avrupa Birliği ile rekabetten korkmadıklarını ve onlarla her alanda rekabet edebileceklerini belirten Şimşek, Türkiye'nin Avrupa'ya Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin AB'ye hukuk devleti ilkesini pekiştirmek, demokratik standartlarını iyileştirmek, kurumların kalitesini artırmak için ihtiyacı olduğunu dile getiren Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:
'AB'nin de aslında küresel sorunların çözümü için Türkiye'ye ihtiyacı var. Eğer AB bu coğrafyada, Orta Doğu'da hatta Balkanlar'da, Orta Asya'da uluslararası sorunlarda daha güçlü bir konumda olmak istiyorsa Türkiye ile işbirliği yapmasında fayda vardır. Enerji güvenliği sorununu çözmek istiyorsa Türkiye ile çalışmalıdır. Kültürlerarası, dinlerarası diyaloğu samimi bir şekilde geliştirmek istiyorsa Avrupa, halkı Müslüman, devleti laik ve demokratik olan, petrol olmadan refahını artırabilen bir ülkeyle güçlü bir iş birliğine gitmesi lazım. Başka türlü bu sorunları nasıl çözebileceksiniz. Birbirimizi öldürerek, birbirimizden nefret ederek bir yere varamayız. Bu coğrafya yeterince kan ve zulüm gördü. Bizim bütün bunlardan ders çıkarmamız, farklılıkları zenginlik olarak görmemiz lazım.'
Kaynak: AA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...