Kapılarını İstanbul Kongre Merkezi'nde Açan Ve Yarın Sona Erecek Olan Sanat Ve Antika Fuarı, Plastik Ve Görsel Sanatçıların Yapıtlarının Yanı Sıra Değerli Antika Eserleri Ve Mücevher Dünyasının Ürünlerini Bir Çatı Altında Topluyor Ve Ziyaretçilerinin Beğenisine Sunuyor. 2'Nci Abdülhamit Han'a Ait 100 Tl Değerindeki Taht
2’nci Abdülhamit Han’a ait 100 bin TL değerindeki taht, İstanbul’da Sanat ve Antika Fuarı’nda sergileniyor.
Kapılarını İstanbul Kongre Merkezi’nde açan ve yarın sona erecek olan Sanat ve Antika Fuarı, plastik ve görsel sanatçıların yapıtlarının yanı sıra değerli antika eserleri ve mücevher dünyasının ürünlerini bir çatı altında topluyor ve ziyaretçilerinin beğenisine sunuyor. Fuarda sergilen birçok değerli sanat eseri ve antika sergilenirken, 100 bin TL’ye satışa çıkarılan 2’nci Abdülhamit Han’a ait taht ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Ayrıca fuara, yaptığı at resimleriyle katılan Sanat Eğitimcisi ve Sanatçı Süleyman Saim Tekcan da atın imparatorlukların kurulmasın büyük öneme sahip olduğunu belirtti.
Fuarda 2’nci Abdülhamit Han’a ait tahtı satışa sunan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar’da Öğretim Üyesi ve Antikacı Nilgün Şensoy, "2’nci Abdülhamit Han’a ait olan taht, ailem tarafından satın alınmıştı. Daha doğrusu dedem tarafından alınmıştı. Sarayın arkasında bulunan eskiden Taşlık dediğimiz yerde mezatlar yapılıyordu. Her padişah değiştiğinde orada mezatlar yapılır. Dedem de bunlara çok meraklı, orada yapılan mezatta şu an burada sergilediğimiz tahtı almış. Abdülhamit Han’a ait bir sürü tahtlar vardı. Satışa sunduğumuz bu tahtı beğenmiş ve almış. Bu tahtı severek ve isteyerek kendi evimde kullandım. Herkesin evimin müze olduğunu sürekli söylemesi üzerine biraz rahatlamak için satmaya karar verdim. Aslında bu tahtın fiyatı yoktur ama 100 bin TL’ye satıyoruz. Bu taht Ermeni ustalar Hapet ve Nezeren kardeşler tarafından yapılmış. Bu ustalar, Türkiye’de zamanında halı, ve kuyum işlemelerde en iyilerdi." dedi.
Yaptığı at resimleriyle fuara katılan Sanat Eğitimcisi ve Sanatçı Süleyman Saim Tekcan, "Fuardaki resimlerimde atlar ön plan çıkıyor. Çünkü atlar, dünya kurulduğundan beri insanların en yakınında bulunan yaratık. Biz, Orta Asya’dan Anadolu’ya at sırtında geliyoruz. Bütün imparatorluklar at olmasaydı kurulmazdı. Osmanlı da at sırtında kurulan bir imparatorluk. Örnek verecek olursak; Çin İmparatoru kendi Terracota heykelini, komutanlarını ve askerlerin heykellerini yaptırmış. Ayrıca bu komutan ve askerlerin atlarını da heykel olarak yaptırmış. Çin’de böyle önemli bir müze var. Binlerce komutan ve atlardan oluşan müze var. Atın insan kadar önemli olduğunu belirleyen bir müzedir. Onun için benim konularım atlar. Buradaki atlar da Süleyman Saim Tekcan atlarıdır. Dünyada 200’e yakın at çeşidi vardır. Benim atlarım, benim kimliğime uygun hale getirilmiş atlardır." diye konuştu.