Çözüm sürecinde gelinen aşamada PKK'lı bazı yöneticilerin son günlerde yaptığı açıklamaların içyüzü ile ilgili dikkat çeken tespit...
Kandil'in çözüm süreci ile ilgili sert açıklamalarının, sürece başından beri karşı olduğu bilinen İran'a bir mesaj olduğu, örgütün böylece, PKK’dan Türkiye’ye dair tutumunu sertleştirmesini isteyen Tahran’ın gönlüne su serptiği belirtildi.
Bazı PKK yöneticilerinin "Süreç bitmiştir" açıklamalarının sadece örgütün yeni bir taktiği olduğunu yazan Türkiye'den Melik Duvaklı, "Geçtiğimiz günlerde KCK’dan alt birimlere gönderilen uyarıda çözüm sürecine yönelik sabotaj eylemleri için dikkatli olunması da istendi." bilgisini paylaşarak, KCK'nın süreç kesintiye uğramasın diye birimlerini provokasyonlara karşı uyarma ihtiyacı duyduğuna dikkat çekti.
İşte, Duvaklı'nın yazısının ilgili bölümü:
KANDİL'İN 'SÜREÇ BİTMİŞTİR' AÇIKLAMALARI SADECE BİR TAKTİK
BDP ve KCK’nın kullandığı dil stratejik bir taktik olsa da, “Silah Kürtlerin sigortasıdır” diyen eski örgütçü “ağabey”lerin zihin kodlarında yürümek sorunun çözümüne hizmet etmez. Şiddet dilini çağrıştıran hiçbir yöntemin artık toplumda karşılığı yok çünkü. Zaten, Kandil’den gelen “süreç bitmiştir” türü açıklamaların her seferinde “Eğer derinlikli müzakere başlamazsa” şartına bağlanması onların da bunu göze alamadığının göstergesi. Geçtiğimiz günlerde KCK’dan alt birimlere gönderilen uyarıda çözüm sürecine yönelik sabotaj eylemleri için dikkatli olunması da istendi. Yani KCK bir taraftan tehdit dili kullanırken diğer yandan süreç kesintiye uğramasın diye birimlerini provokasyonlara karşı uyarma ihtiyacı duyuyor. Kandil’in dilindeki sertlik bir usul hatası. Hâlâ tehdit açıklamaları üzerinden isteklerini kabul ettirme yolunu tercih ediyor. Bu yanlış stratejiyi de yakın zamanda yaptıkları kongrede kararlaştırdılar. 5-12 Eylül tarihlerinde Kandil’de PKK’nın 11. Kongresi yapıldı. Çözüm sürecinin enine boyuna tartışıldığı kongrede Murat Karayılan “Bizim dilimiz sert olsun, bırakalım İmralı, süreci toparlayan taraf olsun” ifadelerini kullandı ve bu taktik kongrede benimsendi.
Abdullah Öcalan da toparlayıcı taraf olduğunu 15 Ekim’de yaptığı açıklamada ve geçtiğimiz hafta sonu yapılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) kongresine gönderdiği mesajda “müzakere” yolunu göstererek ortaya koydu. Kandil ve BDP’nin dilindeki sertliğin ve İmralı’nın toparlayıcı görüntüsünün bir taktik manevra olduğu artık bilinse de daha önce defalarca denenen bu yöntem kabak tadı vermiş durumda. Bu kurnazlıklar yerine bir an önce pozitif dilin benimsenmesi daha akılcı ve yararlı olacaktır.
PKK'NIN ÇÖZÜM SÜRECİ TEHDİTLERİ İRAN'A MESAJ
Son olarak… Kandil’in dilindeki sertliğin dış etkenlere mesaj niteliğinde olan bir yönü de var. Özellikle İran’ın çözüm sürecine başından beri karşı olduğu biliniyor. Tahran’ın Kandil üzerindeki etki potansiyeli tartışılabilir. Ancak PKK pragmatist bir örgüt. Güç merkezlerine göre taktik manevralar geliştirmesi olağan. İran, PYD’nin kontrolündeki Kuzey Suriye’de özerk bir yapının oluşturulmasına karşılık PKK’dan Türkiye’ye dair tutumunu sertleştirmesini istiyor. Kandil, sert çıkışları ile Tahran’ın gönlüne de su serpiyor...
Kaynak : 0