AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Akçay, kurdaki belirsizliğin ihracatı olumsuz etkileyecek bir durum olduğunu, buradan ihracata bir katkı beklemenin doğru olmadığını söyledi.
İhracatta kur esnekliğinin çok fazla olduğunu düşünmediğini ve ihracat yapılan piyasalarda daha çok gelir esnekliğinin olduğunu aktaran Akçay, finansal danışmanlık yapan kurumların kur tahminlerinin doğru veya yanlış olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı.
Cevdet Akçay, kur tahminini 2,60 olarak öngören kişilere karşı bunun yanlış olduğunu savunmanın doğru olmadığını kaydederek, "Bizim 3 senaryomuz var. Eksi 1,5 büyüme felaket senaryosu, yüzde 2-3,3 büyüme, faizler 9,5-12 arasında değişiyor, döviz kuru 2,40-2,65 sepet, enflasyon da 7-8,5 arasında senaryolara göre değişiyor. Böyle beklentimiz yok ama sepetin kötü durumda 2,65'e gidebileceğini öngörüyoruz. Yani bu durum ihtimal dahilinde... Türkiye'nin 2014 yılı büyüme tahminine ilişkin olarak göstergeler yüzde 4,5'a inanmamızı sağlıyordu. Ancak şimdi yüzde 2 ile 3,3 arasında olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
İstanbul merkezli operasyonlardan sonra yabancı yatırımcıların Türkiye ile ilgili kafalarının karışık olduğunu belirten Akçay, zaten yabancı yatırımcıların Türkiye'ye karşı temkinli davrandığını, son olaylar sebebiyle de sorun tam olarak çözülmediği için Türkiye'den uzak durmayı tercih ettiklerini dile getirdi.
Akçay, Türkiye'yi çok iyi bilen yatırımcıların belirli yerlerden yeniden giriş yapacağını ancak, masif (yoğun) girişler beklemenin çok fazla gerçekçi olmadığına dikkati çekerek, bu yüzden birden fazla senaryoları olduğunu söyledi.
Senaryolardan hangisinin seçileceğine karar vermek için datalara bakacakları bilgisini veren Akçay, Fed'in her alacağı kararda verilere baktığı gibi kendilerinin de hangi senaryonun gerçekleşeceği konusunda verilere bakacaklarının altını çizdi.
Gezi olayları sonrasında siyasi istikrarın çok önemli hale geldiğini vurgulayan Cevdet Akçay, sözlerine şöyle devam etti:
"Gezi sonrasında varlık fiyatlarında yani dövizde, kurda, faiz fiyatlarında ve borsada çok ciddi düşüş oldu. Ama iktisadi faaliyet bu durumdan pek etkilemedi. Türkiye büyümesini devam ettirdi, PMI'lar ve indikatörler düzgün geldi. Ben o rakamları görmeden bu ikisinin pek uyumlu bir tablo olmadığını söylemiştim. Varlık fiyatlarında bir darbe yiyorsunuz ancak iktisadi faaliyet bozulmadan devam ediyor. Bu, böyle devam edemez. Ya bu düşüşten (hit) dolayı iktisadi faaliyet bozulur ya da iktisadi faaliyet bozulmadan devam ettiği için varlık fiyatlarında düzelme oluşur.
Ben düzeltme olacağı görüşünü savundum, oraya doğru gidiyorduk. TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın para politikası açıklamasından sonra da ortalık düzeliyor gibiydi. Peşine 17 Aralık soruşturması geldi. Bunun sonrasında varlık fiyatlarında ciddi bir hit daha yedik. Yine aynı soru sorulmak zorunda, acaba iktisadi faaliyet yine bozulmadan devam mı edecek yoksa o da mı bozulacak? Ya da bozulmadan devam ettiği için varlık fiyatlarında düzelme mi oluşturacak? Ben Gezi sonrasında olduğum kadar iyimser değilim. Çünkü bu, daha derin ve halledilmesi kolay olmayan bir kriz. Bu sebeple iktisadi faaliyette illaki bir miktar bozulmaya yol açacaktır. Tüketici daha ihtiyatlı olmaya çalışacaktır."
"Umarım toparlanma çabuk olur"
Akçay, izlenecek yol konusunda vadelerin de önemli olduğunu belirterek, kısa vadedeki belirsizliğin kısa vadede akıl vermeyi biraz imkansız kıldığını söyledi. İçinde bulunulan dönemin, kişilerin kazandıklarını koruma dönemi olduğunu belirten Akçay, finansal varlıklar anlamında para kazanma dönemi gibi olmadığını, yatırım alanlarının reel sektör için daha zor olduğunu, ancak bu dönemin de geçeceğini kaydetti.
Akçay, "Umarım toparlanma siyasi kesimde daha çabuk olur" diyerek, neyin normal, neyin normal olmadığı konusunda uzlaşmaya varılması gerektiğini, demokrasinin uzlaşma değil uzlaşmadan bir arada olma rejimi olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE 2008'DE HARİTADAN SİLİNİRDİ
Türkiye'nin 5 ay öncesine oranla daha kuvvetli olduğunu vurgulayan Cevdet Akçay, şunları kaydetti:
"Bunlara doğum sancısı muamelesi yapmak gerek. 10 yıl önce bırakın bu olayları, 2008 krizine yakalansaydık Türkiye haritadan silinebilirdi. Pek çok yerde düzeltme yaptık ancak, gidecek yolumuz olduğunu anlamakta fayda var. Nereye, kimlerle evrileceğiz? Evrilirken nasıl bir insan kaynağı kullanacağız? Bunların hepsini herkesin, iktidarın da, muhalefetin de iyi düşünmesi lazım."
AA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...