Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danimarka gezisinin son gününde gazetecilere, çözüm sürecinden,Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmasına kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak çözüm sürecini değerlendiren Gül, Nevruz öncesinde İmralı ve BDP'yi uyararak, ''Tehdit içeren ve silahlı mücadeleyi hatırlatan laflar duyuyoruz. Bunların kimseye faydası olmaz, barış süreci için herkesin dikkatli olması lazım. Türkiye'nin en önemli meselesi çözüm sürecidir. Kürt meselesinde yanlış yapılmaması lazım. Sorunlar Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü içinde daha yüksek demokrasi standartları içinde çözülür” dedi. Abdullah Gül, “Bu uyarınız silahtan söz edenlere değil mi? sorusuna şu cevabı verdi: “Evet, coğrafyanın ortaya çıkarttığı durumları suistimal etmemeleri lazım. Suriye'de, Irak'ta olup bitenler fırsat olarak görülmemeli. Türkiye'de demokratik ve eşit vatandaşlığa dayalı süreçte sorunlar çözülmeli. Çatışmanın olmadığı ortamda sorunlar teker teker çözülüyor. Mesela geçen hafta yasalaşan pakette çok önemli adımlar vardı, yerleşim yerlerinin adları, siyasi propagandada meramını anlatmada en iyi bildiği dili kullanma gibi. Ama algı ortamı kötü olunca kıymet-i harbiyesi olmuyor.”
MALEZYA UÇAĞI GİBİ OKYANUSTA ARANMADI
BBP lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazasını değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, olayı Malezya uçağının düşmesiyle kıyasladı Gül, ''Merhum çok sevdiğim güvendiğim bir isimdi. Ülke sınırları içinde bir helikopter kazasından söz ediyoruz, Malezya uçağı gibi okyanuslarda aranmadı” diye konuştu. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporu ve ertesinde gelen ihbarları da hatırlatan Cumhurbaşkanı şunları söyledi: “Maalesef mahkeme çok süratli çalışmadı. Kaldı ki bu gecikmeye ilgili Adalet Bakanlığı'nı ve ilgili makamları uyardım. DDK raporu bazı soruların cevapsız kaldığını ve araştırılmadığını gösterdi. Mesela Genelkurmay ve askeri radarlarda inceleme daha yeni yapıldı, gecikme yaşandı. Tabii ki bu DDK'nın yetkisinde değil savcılığın işi... 'Helikopter kazası bu yüzden mi yaşandı' diye oralarda uçuş yapıldı mı.”
TÜRK OKULLARINI BU İŞE KARIŞTIRMAMALI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir gazetecinin “Son olaylardan sonra yurt dışındaki Türk okullarına ev sahipliği eden ülkelerin bakışı değişti mi?” sorusuna şu cevabı verdi: “Yurt dışındaki okulları karıştırmamalı. Yurt dışında bazılarının açılışına gittim. Güzel faaliyetleri var, bu işe karıştırmamak lazım. O ülkeler de mutlaka daha dikkatli bakacak bu okullara. Sonuçta o ülkelerin kanunlarına uymaları lazım”
AVRUPA BİZİ DETAYLI TAKİP EDİYOR
Cumhurbaşkanı Gül, temasları sırasında Danimarka Başbakanın Türkiye'de yaşanan son gelişmelere değindiğini belirterek, “Ben açıkçası bu kadar detaylı takip edeceklerini düşünmüyordum. İnternet düzenlemelerini sordular, yanlıştan dönüldüğünü anlattım. Medya özgürlüğü ve diğer özgürlüklerde ne kadar hassas olduklarını anlattılar. Ben açıkçası eksikliklerin, başkası söylemeden farkına varılması ve telafisi, kapatılması gerektiğini düşünen bir siyasetçi ve devlet adamıyım.
PROJELERİNİ AKTARDILAR
Cumhurbaşkanı Gül tarafından kabul edilen heyetten Danimarka İslam Toplumu Başkanı Ahmet Deniz, “Projelerimizi takdim ederek problemlerimizi aktardık. Özellikle İskandinavya yatılı okulumuzun kuruluş safhasını anlattık ve maddi manevi destek istedik. Kendisi Büyükelçimize çalışmalarımızı takip etmesi ve destek olması talimatı verdi. Çok güzel bir görüşme oldu” dedi.
“Reformlar Türkiye'yi daha güçlü yapacak”
Cumhurbaşkanı Gül, “Reformlara başlanmalı diyorsunuz somut ne yapılabilir, AB ilişkilerini sıçratmak için ne yapmalıyız?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Türk ekonomisinin gösterdiği başarı tamamen AB sürecindeki attığı adımlarla alakalı. Hatırlarsanız 2001'deki bankacılık krizini... Bankacılık sistemi gibi birçok mesele, AB sayesinde düzene girdi. Siyasetin bağımsız kurumlara müdahalesi bu çerçeve içerisinde düzenlenen yasalarla düzene girdi. Yine hukukun üstünlüğü çerçevesinde yapılan düzenlemeler sayesinde bizim kendi tabularımız ortadan kalktı. AB süreci Türk halkının lehine. Bütün bu reformlar, AB'yi mutlu etmek için değil, kendimize daha güvenilir bir ortam ve Türkiye'yi topyekün daha güçlü kılmak için yapılmalı. Son üç yıl içerisinde burada büyük bir durgunluk var. Bu durgunluk sebebiyle son yıllarda yaşadığımız sıkıntıları yaşıyoruz. Kuralların çok açık net olmamasıyla alakalı. Seçimlerin neticesi ne olurda olsun bu ortamdan çıkmak zorundayız. Çünkü ben seçimlerden sonra Türkiye'nin büyük meselelerle karşı karşıya kalabileceği ihtimalini görüyorum.
Türkiye
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...