Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu’nda konuştu. 3 başkan da pandemi döneminde gelirlerinin büyük oranda düştüğünü belirtirken, bu çıkmazdan tek kurtuluş yolunun yetiştirip satmak olduğunu ifade etti.
3.’sü gerçekleşen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu’nda Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, ortak oturumda konuştu. Kulüplerin borç durumundan, Bankalar Birliği anlaşmasına kadar birçok noktaya değinen 3 başkan, pandemi döneminde gelirlerinin büyük oranda düştüğünü ve bu süreçten ancak futbolcu üreterek çıkılabileceğinin altını çizdi.
Cengiz: “Keşke enkaz devralsaydım. Şu andaki durum daha beter”
Her şeyi devletten beklemek gibi bir algı oluştuğunu ifade ederek sözlerine başlayan Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, “Ama iş öyle bir noktaya geliyor ki, kangren olmuş onlarca yıllık bir birikim, sosyal medyada da her vatandaşın sorguladığı bir noktaya geldi. 30 milyon taraftarınız varsa, 30 milyon avukat, 30 milyon muhasebeci ve 30 milyon teknik direktör oluyor. Ben de başkan değilken bunları sorguluyordum. Bunun ilk miladı devletimiz kanalıyla oldu. Ziraat Bankası’nın Yıldırım Demirören başkanlığında bir toplantısı oldu. Devletimiz bunun ön çalışmasını daha önce yaptı. Çünkü kötü gidişatı gördü. Toplandığımızda ilk önerimi 10 yıllık bir süreydi ve 4 yılı ödemesiz olsun dedi. Ben burada geçmiş yönetimi de suçlamıyorum. Enkaz aldık durumu söz konusu oluyor evet, keşke enkaz alsaydım. O zaman kulüplerin toplam borcu 14 milyar TL’ydi, gelirleri toplam 4 milyar TL’ydi. En az 4 yıl ödemesiz dönem olursa bu borçlar kapatılabilir dedik. Fakat devletin imkanları da ortada. 5 yıllık yapılandırma yapıldığında Covid-19 yoktu. Hem Beşiktaş hem Trabzonspor imzaladı. Avrupa Kupaları’na katıldığımız için biraz daha nefesliydik biz. Batmış şirketlerin İstanbul yapılandırmasının spor kulüplerine uygulanması gibi bir sistem oldu. Bu bağlamda Bankalar Birliği’ne çok teşekkür ediyorum. Ama geldiğimiz noktada 5 yılın yetmeyeceği görüldü. Kur artışıyla bu görüldü” ifadelerini kullandı.
“Kur artışından yabancı futbolcular mutlu olur”
Galatasaray olarak yabancı oyunculara Euro şeklinde ödeme yaptıklarını söyleyen Cengiz, “Türk futbolculara ise TL. 60 milyon Euro’ya yakın yıllık ödememizin yüzde 80’i yabancı oyunculara. Kur artışından spekülatörler ve vatan hainleri sevinir. Bir de futbolcular sevinir. Bu durum bizi zorluyor. Biz şu anda gelirlerimizin büyük çoğunluğunu borca ayırıyoruz. Kendi dönemimle ilgili net rakam vereceğim. 24 Ocak 2018’de göreve geldim, 20 Kasım 2020 tarihi itibariyle 2 milyar 723 milyon TL kredi kullanımım var. Ben artıdayım ama bunun sebebi Şampiyonlar Ligi gelirleri, gişe gelirleri. Şimdi bu yok. 3 yılda loca, kombine ve maç gelirleri olarak 370 milyon gelir elde etmişiz. Yayıncı kuruluş gelirinin artmaması nedeniyle dolan bazlı ödeme yapmamak istiyor. Emeğe saygı gerekiyor. Yayınların yüzde 60’ı kaçak diyorlar. Buradan ilgililere sesleniyorum, meclisten bir yasa çıkartın ve bu yasayla kaçak kullanımı engelleyelim. Bu olmazsa olmaz. Bizi tesadüfen de olsa dinleyen siyasiler varsa, lütfen bunu meclise yansıtsınlar. Türkiye’nin bu konuda yasal düzenleme ve ağır cezalara ihtiyacı var. Yayıncı kuruluşun gelirlerinin azalması kulüpleri vurdu. Biz kulüpler olarak 3 milyar TL bekliyorduk, 2.650 civarı teklif geldi. Azdan az gider, çoktan çok gider. Spor kulüpleri içinde en fazla gelir Galatasaray’da. 230 milyon TL’ydi. 170’e düştü, 130’a doğru gidiyor. Bir Anadolu Kulübü’nün 90 milyon ya da 60 milyon TL’lik bütçesi içinde yayın geliri 40 milyon. Yani yüzde 80’e yakın. Eskiden 3 büyük kulüp sıralanırdı, Trabzonspor bunu kırdı ve hepimizin sempatisini kazandı. Bunun çeşitlenmesi bizi mutlu eder. 8-10 takımın şampiyonluğa oynaması bizi mutlu eder. Çünkü olay büyür. Bu durum milli takımı da etkiler. Türkler kadar dünyada futbola düşkün başka bir millet bence yok. 33 yeni saha, 400 yeni kapalı salon var, inşallah biz de salonumuzu yaparız. Türklerin tek deşarj unsuru spor” açıklamasını yaptı.
“Dijital dünyaya yönelmeliyiz”
Sponsorların kulüplere etkisinden bahseden Cengiz, “Şimdi buraya bakın 5 tane sponsor almışsınız ama hepsi devlet kuruluşu. Bunun çeşitlenmesi lazım. Özel sektör kendisini tanıtmalı. Bize bir araç kiralama şirketi müthiş bir rakamla sponsor oldu. Devlet firması olduğu için söyleyebilirim, Türk Telekom 1 yıl daha isim hakkını uzattı. Sponsorluk gelirlerimizde Galatasaray olarak zorlanıyoruz. TL Bazında iyiyiz ama Euro bazında kötüyüz. Gidiş de iyi değil. 2020 mali tablolarımız iyi sonuç vermeyecek. Bütün çabalarımızı, uğraşlarımızı olumsuz etkileyecek. Mağazacılık satışlarını yüzde bazında artırdık. Ama haliyle düşme var. Bu konuda online mağazacılığa yöneliyoruz. Bu zorlukları fırsata çevirmek gerekiyor ve dijital dünyaya yönelmeliyiz. Tek tek SMS’le para toplayacağımıza, taraftarımızın da para kazanabileceği dijital varlıklara dönmek gerekiyor. Z Kuşağı var ve Z’den sonra ne gelecek bunu da bilmiyorum. Bütün projeleri dijitale yönlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“1800 sporcunun yol ve yemek gideri bile büyük yük oluyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sporu sevmesinin büyük şans olduğunu söyleyen Cengiz, “Cumhurbaşkanımızın sporu sevmesi bizim için şans. Bu lafımı da siyasete çekmesinler. Her platformda söylerim. 68 kuşağıyım ve ‘Yetmez ama evet’çi de değilim. Bize denilen şu, yıllar itibariyle futbolcu giderini Euro bazında düşüreceksin. Ayrıca ‘Har vurup harman savuramazsın’ diyor. Beşiktaş da Fenerbahçe de derneğe çok veriyor. Ben futboldan kazandığımı mecburen amatör sporlara veriyorum. Devlet de bunu istiyor zaten. 1800 sporcum var benim. Yol gideri, yemek gideri var. Devlet bana olimpik sporları destekle diyor. Devletin de bizi desteklemesinin en büyük sebebi de bu. Ben 14 branşta faaliyet gösteriyorum. Her branşta erkekler, kızlar ve yaş grupları var. Müthiş bir gider söz konusu. Bunu UEFA’ya anlattığımızda bize ‘Siz neden futboldan kazandığınızı veriyorsunuz, kesin bu parayı’ dedi. Bunu yapamayacağımızı söyledik. Biz genç bir cumhuriyetiz. Bakanımız da 3 çocuğumuzdan bahsetti. Bu çocuklar nasıl yetişiyor? Üretmemiz şart. Bizim en çok övündüğümüz transfer, Ozan Kabak’tır. Ahmet Ağaoğlu Başkanım, Yusuf Yazıcı transferiyle övünüyor, Ahmet Nur Çebi Başkanım, Cenk Tosun transferiyle övünüyor. TFF de lisans anlamında bastırıyor. İnşallah bütün hükümlerini uygular. Taş atmıyorum burada. Mali yapıyı da umarım ki Bankalar Birliği sağlar. Umuyorum ki benden sonraki yöneticiler de har vurup harman savurmazlar. UEFA’da yaşadıklarımı bir ben biliyorum” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Net zararımız 60 milyon Euro”
Pandemi sürecinde Galatasaray olarak zararlarının 60 milyon Euro olduğunu söyleyen Cengiz, “Beklenmeyen gelişmelere ani tepki verebilirsiniz ama hükümler biraz zaman alır. Biz şu anda 35 futbolcu bildirebiliyoruz. Bunun 40’a çıkmasından yanayım. 21 yaş altında sınırsız olmasını istiyorum bu sayının. İnsanın yutabileceğinden fazla lokma ısırması kötü. Futbolda her an başımıza gelebilir. 7 kişi kalırsa hükmen mağlubiyet konusu var. Bunu da daraltmak gerekiyor. Bizim zararımıza da olsa, bu sene ligin bitmesi için bunun gerekli olduğuna inanıyorum. Hepimizin kulağına çok şey geliyor, bunların dedikodu olduğuna inanıyoruz. Takımların böyle yanlış yollara sapacağına inanmıyoruz. Federasyonun tek 1 yere test yaptırmasını istiyoruz. Bu işin 4 ayı kaldı. Merak ettim Beşiktaş önce, bir iki yabancı yayın okudum. Bu iş 1 yıl sürecek diye okudum. Bunun doğru çıkması kadar beni mutlu eden olmaz. Umutsuzluğa kapılmayın derim. Bu millet her şeyi yener” dedi. Kur artışıyla ilgili de konuşan Cengiz, “Para bir kağıttır. Bunun değerini size verilen güven belirler. Uluslararası bazı mekanizmalar var. Türk halkının bakış ve sahiplenme duygusu da değeri belirliyor. Öyle bir hale gelmeli ki, insanlar yabancı paraya gereksinim duymamalı. Kısmi olarak faizi yükseltiyorsunuz, 5 gün sonra aynı duruma geliyor. Bunu uluslararası platformda sağlamamız gerekiyor. Yabancı oyuncuya dayatma yapamazsınız. Anında FIFA’dan döner. Bazı şeyler FIFA’da yanlış değerlendiriliyor. Siz ne kadar bağımsız ve güçlü olursanız, düşmanınız o kadar çok olur. Bunlara karşı bilinçlenmeliyiz. Gelecek yıl doların ne kadar olacağını söyleyebilecek bir tane ekonomist var mı” diyerek sözlerini tamamladı.
Ahmet Ağaoğlu: “Galatasaray batmıyorsa, bizim batmamız söz konusu bile olamaz”
Trabzonspor’un borçlarının diğer kulüplere göre daha düşük olduğunu söyleyen Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, “Bizim 4 katımız borçla Galatasaray Kulübü batmıyorsa, bizim batmamız söz konusu bile olamaz. Mustafa Cengiz başkan da ifade etti, 60 milyon Euro’luk bir futbol takımı maaşından bahsetti. Beşiktaş’ın da 40-45 milyon Euro civarı. Biz gelmeden önce bizim kadro maliyetimiz 35-36 milyon Euro civarıydı. Biz kulübün gelirleriyle dengeleyerek 16 milyon Euro seviyesine çektik. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe’nin gelirlerinin 5’te 1’i kadar gelirimiz var bizim. Taraftarımız bizden doğal olarak şampiyonluk bekliyor. Bu beklenti belki de geçmişteki yönetimleri biraz harcamaya itmiş olabilir. İşte kulübün ekonomisi burada bozuldu. Hem yeniden yapılandırma hem de TFF’nin lisans talimatı var. 2016-2017-2018’de imzalanan mutabakat anlaşmasına aykırılık nedeniyle biz ceza aldık. Bizimle alakalı bir durum değil bu. 4 kulüp içinde yeniden yapılandırma da dahil olmak üzere en rahat olan kulüp biziz. 870 milyon TL borcumuz vardı göreve geldiğimizde. Dövizdeki yüzde 140’lık artışa karşın borcu sabit tuttuk. Bu borcu 7 senede de öderiz, 6 senede de öderiz. Bütün hesabımızı kitabımızı sık sık paylaşıyoruz. Burada borçları aşağıya çekmemiz ve sürdürülebilir bir takvime oturtmadaki en önemli nedenimiz, 2 sene içinde 42 milyon Euro’luk oyuncu satmak. Yusuf Yazıcı’yı 18 milyon Euro’ya sattık. Ayrıca bonservisi bizde olmayan Sörloth’tan 11 milyon Euro kazandık. Bu süreçte bonservis bedeli de ödedik. 2 senede toplam 15 milyon Euro bonservis ödedik. 2 senede oyuncu satışından net 27 milyon Euro gelir elde ettik” diye konuştu.
“Sörloth’tan elde ettiğimiz kar, pandemideki zarara gitti”
Pandemi döneminde her kulüp gibi kendilerinin de sıkıntı yaşadığını söyleyen Ahmet Ağaoğlu, “En önemli gelir kalemimiz naklen yayın. Telaffuz edildiği gibi 2 milyar 650 milyon TL üzerinden yapılırsa ihale ve ligin de 18 takımdan 21’e çıkmasından dolayı Trabzonspor’un 65-70 milyon TL bir kaybı söz konusu. Kombine ve loca satışından 40 milyon TL gibi bir zararımız olacak. Dönüp bakıldığında 110 milyon TL civarında bir pandemi zararına uğramış durumdayız. Sörloth’un satışından elde edilen gelir borç kapamaya gidecekken, bu açığı kapattık. Neden bu oyuncuyu almadın diye soru sorunlar oluyor. Yüksek bonservis bedeli nedeniyle almakta zorlandığımız oyunculardan ötürü, uğradığımız eleştirilerin haddi hesabı yok. Ama size tanınan limitin dışına taştığınız zaman, 2022, 2023’te bir başka yönetim, bizim yaptığımız aşırı harcamadan dolayı UEFA’dan men alır, TFF’den puan silme cezası alır. Gelirlerimiz doğrultusunda maksimum harcamamızı gerçekleştirdik. Bir anlamda pandemiye hazırlıklı yakalandık. Ama oyuncu satışından elde ettiğimiz gelirler olmasaydı durum farklı olurdu. 16-17 aydır oyuncu maaşını günü gününe ödeyebilen birkaç kulüpten birisiyiz. Üretim çok önemli. Altyapıdan yetiştirip satacaksınız. Ama geliştirip satmak da önemli. Tapusu bile bende olmayan Sörloth, 21-22 milyon Euro’ya Almanya’ya gitti. Her şey yapılabilir. Kendi dinamiklerimizi efektif olarak kullanmamız lazım. Trabzonspor U19 Takımı, haftada 3 maç oynamak zorunda kalacak. Galatasaray’ın son maçında gördük, pırıl pırıl gençler sahaya çıktı. Biz 3 sene önce Galatasaray’la burada oynadığımızda kalede 17 yaşındaki Arda vardı. Ümit Öztürk biraz cesur olup Arda’ya kırmızı kart gösterse, onun yerine geçecek kaleci 16 yaşındaydı. Bizi ayakta tutan yetiştirip sattığımız oyuncular. Biz inşaat, akaryakıt sektöründe olan firmalar değiliz. Spor kulübüyüz. Kalori hesabı gibi. Harcadığın ve aldığın kalori arasındaki fark kilonuzu belirler” ifadelerini kullandı.
“5’te 1’i kadar gelirle şampiyonluk hedefliyoruz”
Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’ye teşekkür ederek sözlerini sürdüren Ağaoğlu, “Diğer 3 kulübümüze teşekkür ediyorum. Onların borçlarının biraz fazla olması nedeniyle 10 yıllık bir yapılandırma ortaya çıktı ve bu da bizi bir hayli rahatlattı. Onlardan çok daha az gelirimiz var ama burada yetiştirdiğimiz ve geliştirdiğimiz oyunculara da şükran borçluyuz. Denk bütçeyi yakalayıp 10 milyon Euro kara geçmiştik ama pandemi nedeniyle bütçede oluşan açığı kapattık. Bizim zararımıza bakıyorsunuz, diğer kulüplerin 5’te 1’i, gelirlerimiz 5’te 1’i, sonra şampiyonluk bekleniyor. Taraftar baskısı da diğer kulüplerin 5 katı” dedi. TFF’nin aldığı hükmen mağlubiyet kararını olumlu düşündüklerini söyleyen Ağaoğlu, “Ocak ayından sonra haftada 3 maç oynayacaksınız, bir de erteleme oynayacaksınız 4 maç. Bunun bir şekilde toparlanması lazımdı. Bu kadar sıkışık bir maç programı var. 34 maçtan 40 maça çıktık. Ben bunu ciddi şekilde eleştiriyorum. Ligin sonunun bir şekilde pandemi nedeniyle oynanamaz hale gelmesi durumunda sıralamanın ne şekilde belirleneceğinin kurallarının bugünden konulması lazım. Fransa, Belçika, Hollanda, İskoçya ligleri iptal etti. 75 gün hak mahrumiyeti almıştım, konuşamadım. Şimdi fırsat buldum söylüyorum” dedi. Futbolcu transferlerinin maliyetleriyle ilgili bir soru üzerine de konuşan Ağaoğlu, “Federasyon başkanının 1 metre yanında, kendisi de tanıktır, diğer kulüp başkanının “O oyuncuyla hiçbir ilgimiz yoktur” demesinin ardından, 2.2 milyon Euro ödediğim futbolcuya 2.8 milyon Euro verip aldılar” dedi.
Ahmet Nur Çebi: “Amatör branşlar ekonomiyi olumsuz etkiliyor”
Beşiktaş olarak diğer kulüplerden farkları olmadığını söyleyerek sözlerine başlayan Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, “Süleyman Demirel’e ‘Devlet batıyor’ dediler, rahmetli ‘Devlet batmaz’ demişti. Bizim kulüpler de batmaz. Enkaz aldım dememek gerekiyor. Bunu söylerken zorlanıyoruz. Geçmişi konuşmamızı istemiyorlar. Çünkü onlar da geçmişten kötü devralmışlar. Geçmiştekiler konuşulmasın diyerek arkadaşları rahatlatıp evine yolluyoruz. Ama artık bunu kaldıracağız ve geçmişi konuşacağız, yoksa çözüm bulamayız. Rekabet konusunda özellikle 3 kulübün amatör branşları biraz etkiliyor durumu. Ukrayna’dan voleybolcu getirip 500 bin Euro ödüyoruz. Futbol kulüplerinin yediği darbenin arkasında diğer branşlar da var. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş birbirini geçmek istiyor ama amatör branşları yarışmacı hale getirip paraları basıyoruz, bunları da futboldan finanse ediyoruz. Beşiktaş’ta bir önceki sene 75 milyon TL gider vardı, 25 milyon TL gelir vardı. 10 senede bu rakam 500 milyon TL yapar. Spora değer veren Cumhurbaşkanımızın olması bizim için şans. Banklarımıza da teşekkür ediyorum. Kimse kimseye kuruş vermezken para verdiler. Ancak geldiğimiz nokta şu ki, artık bu iş bitti. Devlet Karayolları Voleybol takımı kurmuş, sen parayı nereden veriyorsun bunlara. Kamu bankaları takım kurmuş, parayı nereden buluyorsun, hazineden, devletten. Burada haksız rekabet oluyor. Bu durum da bizim kulüplerimizi onların yanında rekabete itiyor. Bu sefer de biz basıyoruz parayı, küme düşmemek için. Üstüne borçlanıyoruz, bir de güzel şekilde faiz ödüyoruz. Amatörlere devletin desteği gerekiyor, bu durum bizi aşıyor. Stopaj iadelerimizi iade ederek yapıyorlardı bunu daha önce. Ama devlet de haklı, Ukraynalı, ABD’liye para veriyoruz deyip kesti bunu. İşler halden kalktı bu durum. Bunun tekrar verilmesi gerekiyor bize” diye konuştu.
“UEFA çok güzel hikaye anlattı”
Seyirci olmamasının kendilerini olumsuz etkilediğini söyleyen Ahmet Nur Çebi, “Spor bakanımıza da söyledim, bize borç verin, size 4-5 senede iade edelim dedim. Pandemi öncesinde vergiler yüzde 40’a çıkarıldı. Ama mantık doğru, o futbolcu ve sporcu, vergisini ödemeli. Ama isterdim ki, pandemi de bu vergiler 1 sene ötelensin, amatörlere verilen destek 1 sene daha devam etsin. Mesela UEFA’ya gidiyoruz, kapıyı çalıyoruz, adam 2 maaşını almamış, dükkanı kapatmış. UEFA bize çok güzel hikayeler anlattı. Destek olacağını söyledi ama lafta kaldı. Futbolcu pandemide feshedip gitmiş, UEFA ‘Ödeyeceksin’ diyor ve ‘Pandemi mücbir sebep sayılmaz’ diyor. Bazı spor mahkemelerinin sporcu sendikası gibi hareket etmesi, kulüplere zarar veriyor. Bu kulüplerin olmadığı yerde kim nerede spor yapacak? Herkesi iyi düşünmeye davet ediyorum. Devletimiz de yüzde 15 stopaj iadelerini hızlandırırsa, amatörlere destek olabiliriz. Futboldaki parayı yememek için amatörlere aktarılan parayı kesmemiz gerekiyor. Yani bizi hırpalamanın zamanı değil. Cumhurbaşkanımıza ‘Bu kredi bize yetmiyor, bununla başa çıkamayacağız’ dediğimizde haklı olarak ‘Bunun sonu gelmiyor. Sizlerin finansal sorunlarınızı çözmeye çalışıyoruz ama daha büyüğüyle geliyorsunuz’ dedi. Spor yasasıyla bunun düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum. Yöneticilerin kendi dönemleri içinde faaliyetlerinden dolayı doğan zararı karşılaması gerekiyor. Benden sonraki düşünsün diyen yönetici ve başkanların yaptıklarının tartışmasını gerçekleştiriyoruz. Üretmekten başka çaremiz yok. Bizim de 400-500 milyon TL’den aşağıya bir zararımızın olduğunu düşünmüyoruz” açıklamasını yaptı.
“Hükmen mağlubiyet için şartların değişmesi gerekiyor”
TFF’nin hükmen mağlubiyet kararıyla ilgili de konuşan Çebi, “Emeksiz bir sonucun tamamen tesadüflerle olmuş olması kabul edilebilir değil. Hükmen mağlup sayılabilecek sayılar üzerinde oynanabilirse olabilir. Hükmen mağlubiyeti 14 yerine 9’a çekebiliriz mesela. 21 yaş altı çocuklarımıza, profesyonel olmalarına bakılmaksızın oynatılmasından yanayım. Elimizde fazladan 3 yabancı oyuncu var, o zaman yabancı sınırının kaldırılmasını isterim ben. Eldeki malzemeler kullanıldıktan sonra bu durum olabilir” dedi. Son olarak seyirci konusuna değinen Çebi, “Seyirci gelirini artırmamız lazım. Buradaki en önemli faktör hanımefendiler. Bu sayıyı ne kadar yükseltirsek, çocuklarını da maçlara getireceklerdir ve daha çok kar elde edilecektir. Kadın futbolunun desteklenmesini de yukarıya tırmandırmamız lazım. Onların desteklenmesiyle hanımefendiler daha çok maça gelecektir”