Değerli Basın Mensupları
İsrail ordusu, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun talimatı üzerine Gazze Şeridi'nde kara harekâtına başladı. 10 gündür devam eden operasyonu dün akşam genişletilerek Gazze toprakları karadan, havadan ve denizden yoğun bombardımana maruz kalmıştır.
İsrail Filistin'de sürekli katliam yapmakta ve her ramazanda bu katliamlarını bir öncekine göre daha da arttırarak devam etmektedir. Maalesef Müslüman ülkelerin yöneticilerinin silik şahsiyetsiz ve ilkesiz davranışlarından cesaret almaktadır.
İsrail Bir terör devletidir.
Yıllardır işgal ettiği topraklarda ve etrafında terör estirmekte ve hiç çekinmeden terörünü estirmeye devam etmektedir.
Filistin'in tapuları bizdedir biliyoruz. Filistin'in tapuları bizdeyse
bize Filistin'e kendi memleketimiz gibi sahip çıkmak düşer.
Türkiye basit sözlerle değil, bu meselede taraf olan, Filistin'in tapularına sahip bir ülke olarak caydırıcı girişimlerde bulunması ve icraat yapması gerekiyor.
Yetkililerimiz açıklama yapıyor:
Hayati Yazıcı;
"İnsanlık adına utanç duyulacak bir davranış, büyük bir aymazlık. Sanırım dünya bu aymazlığa geçit vermeyecek, 'dur' diyecektir"
Hüseyin Çelik;
“İnsanlık adına utanç verici bir durumla karşı karşıyayız. İsrail var, İsrail'den içeri birileri var. İsrail'in yaptığı tüm katliamlara bugüne kadar sessiz kalındı.”
Efkan Ala;
"Bu konuda sessiz kalamayız, dünya da kalmamalıdır ve derhal bu saldırılar durdurulmalıdır.”
Dışişleri Bakanlığı;
“İsrail'in Gazze'ye kara harekâtı başlatmasından kaygı duyuyoruz”
Erdoğan;
“Son nefesimize kadar Filistin’i savunmaya devam edeceğiz. Susan bu zulmün ortağıdır...”
Sonuç:
“katliamların dozajı artarak devam ediyor”.
Evet, susmak zulme ortak olmaktır. Ancak başka şekillerde de zulme ortak olunuyor unutmayalım.
12 Yıllık iktidarınızdaki İsrail ilişkilerinizdeki tutum, davranış ve icraatlarınız karşısında İsrail’in iştahı kabarmakta, artmakta ve canavarlaşmaktadır.
1. Bölgesel Kürt yönetiminin petrollerinin
Türkiye üzerinden İsrail’e satışına vesile oldunuz.
2. İsrail’i ziyaret etmediniz ama Gazze’ye gideceğim deyip gitmediniz.
3. İsrail Cumhurbaşkanı
Şimon Perez’i TBMM’de konuşturup, milletvekillerine zorla alkışlattırdınız,
4. İsrail’in 2008 yılının son günlerinde Gazze’ye yaptığı Dökme kurşun operasyonuna karşı yardım kampanyası açıp, toplanan paraları (70 Milyon TL’yi aşkın) İsrail istemediği için Gazze Yönetimine teslim etmek yerine uzun süre Vakıfbank Finans Market Şubesinde değerlendirmeniz ve netice olarak derde deva sadra şifa olmayacak şekilde
çerez haline getirdiniz.
5. İktidarınız döneminde Türkiye’nin İsrail'le Ticaret hacminin tarihinin
en yüksek seviyesine çıkardınız.
6.
Türkiye’de hiçbir İktidarın müsaade etmemesine rağmen 2010 yılında
İsrail’in OECD’ye girişine onay vermdiniz.
7. İktidarınız döneminde Manavgat Nehri’nden İsrail’e su satışına ilişkin Türkiye ile İsrail arasında anlaşma imzaladınız.
8. İsrail yıllardır zulümlerine ve işgaline aralıksız devam etmesine rağmen Katil Şaron’a,
Anti-semitizmi “insanlık suçu” olarak
gördüğünüzü ifade ettiniz.
9.
İran’ın nükleer programı hakkında sadece “İsrail için değil, bütün dünya için bir
tehlike teşkil ettiğini söylediniz.
10. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Şimon Perez’in konuşmasında
“Bizim için Türkiye, Orta Doğu’da önemli bir oyuncudur” sözlerini alkışladınız,
11. Ocak 2004'teki ABD ziyareti sırasında
Amerikan Yahudi Komitesi'nden "cesaret madalyası" aldınız ve bu madalyayı alan
Yahudi olmayan tek isim olma özelliğine sahipsiniz.
12. Partinizin milletvekili, bugünün Kültür bakanı olan Ömer Çelik’in, İsrail ziyaretinden iki ay önce TBMM'de
"Filistinlilerin yaptığı terör, İsrail'in yaptığı ise şiddettir demesine en hafif ifadeyle göz yumdunuz
13. İsrail saldırılarına durmaksızın devam ederken geçen dönem TBMM'de Türkiye-İsrail Dostluk Grubu üyesi 361 milletvekilinin çoğunluğunu partinizin milletvekilleri oluşturuyordu.
14. Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin 49 yıllığına İsrailli şirkete verilmesine
itiraz edenleri "Yahudi düşmanlığı" yapmakla suçladınız
15. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e 13 Şubat 2009 tarihinde, okullarda İsrail mallarının
boykot edilmemesi için genelge yayımlattırdınız.
16. İsrail'in güvenliğini sağlayan
Kürecik Radar Üssü'nün ev sahipliğini üstlendiniz,
17. Aralık 2012’de İsrail’in
NATO çalışmalarına katılmasına onay verdiniz,
18. İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacmini karşıt söylemlere rağmen
her gün büyüten bir başbakan oldunuz.
19. Yardımcınız Ali Babacan
“İsrail ile ortak çıkarlara sahibiz” derken sizden ses soluğun çıkmadı.
20. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun
İsrail’in nükleer potansiyeli var mı yok mu oylamasında diplomatlarınıza çekimser kalın talimatı verilerek İsrail’e uluslararası alanda yardımcı oldunuz,
Kıymetli Basın Mensupları
Evet yukarda saydığımız ve daha sayabileceğimiz uygulama, davranış ve tavırlardan dolayı İsrail’in iştahı kabarmakta, artmakta ve canavarlaşmaktadır, Zulmüne devam etmektedir.
Bu mesele lafla geçiştirilecek bir şey değildir. Lafla geçmez. Aksiyon gerek
Milletimiz iş istiyor iş, laf değil! İcraat istiyor.”Etkisiz naralara karnı tok. Lütfen milletin gazını almayın.
Marifet İsrail’in operasyonuna karşı caydırıcı bir güç oluşturmak ve yaptırımlarla dur demektedir. Harekete geçmektedir.
Gazze için İsrail’i lanetlemek kınamak önemlidir. Ancak devlet dediğin ya diplomasi yapar ya da askeri destek gönderir.
Türkiye İsrail'e karşı ciddi şekilde uluslararası diplomasi oluşturmalıdır. Uluslararası kuruluşlar derhal harekete geçirilmeli, yaptırımlar planlanmalı ve icraata geçirilmelidir.
İsrail kendisine karşı devletler bazında yaptırım uygulanmaması ve tepki verilmemesinden güç almaktadır.
İsrail güçten anlar. Güçlü bir çıkış yapılması lazım. İsrailli diplomatlar derhal ülkesine gönderilmelidir.
İsrail ile askeri, ticari, siyasi ve kültürel tüm anlaşmalar derhal askıya alınmalı ve hatta iptal edilmelidir.
İsrail’e yapılan Türk Havayolları ve Özel şirketler ile gerçekleştirilen uçuşların ve kargo seferlerini acilen iptal edilmeli ve yasaklanmalıdır.
Türkiye'de ki hükümet yetkililerinden, Siyonistlerden ödül almış kim varsa ödüllerini çöpe atmalıdırlar ve Filistin Halkından özür dilemelidirler.
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı Afganistan ve dünyanın diğer yerlerinde konuşlandırılmış askerin Gazze'de görevlendirilmesi için acil çalışma başlatılmalı.
Libya’da hiç BM veya NATO kararı olmadan Fransa haçlılara öncülük etmiş ve sizde bir Müslüman ülke hükümeti olarak peşlerine takılmıştınız.Şimdi bir Müslüman ülkenin öncülük yapması lazım, Şimdi sizde İslam ülkelerine öncülük edin. Suriye’deki savaş çığırtkanlığı tavrınızdan çok ama çok önemli bir adım olacaktır.
Sayın Başbakan karınca misali safınızı belli etmek için atılması gereken bu adımları acilen atınız.
Arap baharında ve öncesinde stratejik ortaklık yaptığınız dostlarınızı
Askeri Müdaheleye davet ediniz, safınızın Gazze'den yana olduğunu gösteriniz.Bütün bunlara ilaveten Büyük İsrail Hedefinin gerçekleşmesinin temel hedef olduğu
Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanlığından derhal istifa ediniz.
Saadet Partisi olarak bu adımların atılmasının destekçisi ve takipçisi olacağız.
Millet de takipte…”