Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği(AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, turizm sektörünün 60’a yakın sektöre kaynak sağladığını belirterek, "Üretim sektörünün lokomotifi durumunda, çünkü biz yerli tüketiyoruz. Yüzde 94’ü yerli malı. Turizm sektörünün muhakkak koruma altına alınması gerekiyor. 28 milyarlık turizm gelirini mümkün olduğu kadar az kayıpla kapatılması gerekiyor" dedi. Hacısüleyman, 1,6 milyar nüfuslu yeni pazarın Antalya’da dört saatlik uçuş mesafesinde olduğunu söyleyerek, "Bu sene biz 11 milyon 300 bini almışız. Bu yıl 7 milyonu bulursak memnun olacağız. Bizim aslında hedefimiz bu ülkelerde yaşayan insanların Antalya’ya gelebilme imkanını sağlamaktır. 1,6 milyar insan bizim kitlemiz olmalıdır" ifadelerini kaydetti.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin(AKTOB) geleneksel yemeği The Marmara Otel’de çok sayıda turizmcinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan AKTOB Başkanı Hacısüleyman, 24 Kasım’dan sonra bir oldu bittiyle karşı karşıya kaldıklarını hatırlatarak, işin siyasi veya dış boyutunu irdelemeden turizm açısından konuya bakmaları gerektiğini söyledi.
"SORUNUMUZUN BÜYÜKLÜĞÜ TESCİLLENDİ"
Küresel dünyada yaşananları değerlendirmeleri gerektiğini kaydeden Hacısüleyman, "En büyük buluşmalarımızdan biri olan ITB Berlin Turizm Fuarı’nda gördük ki, durum herhangi küçük hesaplarla yönetilen veya yönetilmeye çalışılan durumlardan çok farklı. Çok büyük bir sorunla karşı karşıya kaldığımızın tekrar tescili oldu" dedi.
"KRİZ ANTALYA’YI ETKİLEMEYE DEVAM EDECEK"
Türkiye ve Antalya gibi kıyı destinasyonlarında İngilizce deniz, güneş, kum, sürdürülebilirlik, güvenlik ve 5 S’nin oluştuğunu aktaran Hacısüleyman, "Bu 5 S ile sadece biz mücadele etmiyoruz, dünyanın turizm destinasyonları mücadele etmeye çalışıyor. Uluslararası bir durumla karşı karşıyayız. Antalya’yı etkileyecek bir durum. İki ana pazarımız var. Almanya ve Rusya toplam gelirin yüzde 55’ini gösteriyordu. Bunun tehlikeli olduğunu biliyorduk. Rehavete de kapılmadık değiliz. 2015 rakamlarına baktığımızda 11 milyon 300 misafirden, bunun 2 milyon 700 Rusya Federasyonu misafirleriydi. Oradan konulan ambargo neticesinde bu sayının çok çok düşük, ancak ailevi neden eş dost gibi veya konutu olanların geleceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
"İMAJ SORUNU"
Bugün için Rusya Federasyonu’ndan gelecek misafir hesaplaması içinde olunmaması gerektiğini vurgulayan Hacısüleyman, "Batı Avrupa pazarı terör algısı, siyasi imaj, mülteci sorunu ve dünya gündemi içinde Türkiye’nin yer alması ile ilgili bir gelişme içinde olduğunu görüyoruz. Bu gelişme olumlu yönde değil" dedi.
"SEZON AÇILDI, PERSONELİMİZİ İŞE ÇAĞIRAMADIK"
Rusya krizinin istihdama yönelik etkisine de değinen Hacısüleyman, "Almamız gereken, işe davet etmemiz gereken arkadaşlarımızı işe davet edemiyoruz. Onlara gelecek güveni veremiyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve diğer bakanlıklara muhakkak istihdama yönelik paketin çıkmasını vurguladık. Kendi yatırımlarımız için talepte bulunmadık. Çünkü bizimle kader birliği yapan sektör arkadaşlarımızı korumak bizim önceliğimizi olmalıdır. Bu kriz ortamında bile onların yaşamını devam ettirmelerini sağlayacak önlemler almalıyız. Bu konuda henüz adım atılmadı ve üzgünüz. Sezon açılamasına rağmen bekleyen arkadaşlarımızı işe çağıramadık. Sezon başlamış bulunuyor askı tabir edilen personeli çağırma fırsatımız olmadı. Sosyal barış herkesin mutlu olması ile sağlanır" ifadelerine yer verdi.
"HİZMET, FİYAT, KALİTE DENGESİ GÖZETİLMELİ"
Krizin ekonomik etkilerini sadece gelmeyen turistle hesaplanamayacağının altını çizen Hacısüleyman, "Gelenlerin hangi şartlar adlında geldiklerine bakmak gerekir. Burada tüm işletmelerimizin hizmet fiyat ilişkisini gözetemeyecek kadar bir cazibe oluşturmaya başladığını görüyoruz. On yıllardır oluşturduğumuzu hizmet fiyat kalite dengesini bozmadan, bu cazibeyi oluşturmak olmalıdır. Aksi takdirde birkaç yıl içinde tekrar düzeltemeyeceğimiz bir kalite erozyonu ile karşı karşıya kalabiliriz. Cazibeyi oluştururken, işletmelerin hizmet fiyat kalite dengesini dokunmamalarını istiyoruz" dedi.
" PAKETİN KAPSAMI GENİŞLETİLMELİ"
24 Kasım’dan sonra çok hızlı hareket edildiğini dile getiren Hacısüleyman, "Hemen bir paket hazırlandı. Uçak desteği, nisan ve mayıs ayları için yapıldı. Talebimiz bu yıl özel bir yıl, iki aylık değil bütün bir yılla ilgili sorumuz var. Bütün yıla yayılmasını istedik paket iki ayı kapladı. Kredi garanti fonundan tur operatörlerimize şirket başına 100 milyon destek geldi. Bu miktar 150 milyona çıkarılmalıdır. Kredi alabilmek için 400 bin turist şartı var. ’Birkaç operatör yararlanabilir’ dedik uygun bir sayı oluşturulmalıdır. Bu firmaların ayakta kalmalarını sağlamalıyız. Bu iki uygulama geçen yıl yapıldı. Geçen yılki sorun Rusya pazarıydı. Şuanda bütün kaynak destinasyonlarımızla ilgili sorun yaşıyoruz. ’Bugün ne yaptık?’ diye soruyoruz. Geçen yıl sadece 700 bin kişilik eksiye karşı aldığımız önlemlerle, 4- 4.5 milyonluk kayba uğrayabileceğimizi yıla girerken, aynı önlemin yeterli olacağını düşünebilir miyiz? Bu yılın özel bir durum olduğunu kavramış değil miyiz diye soruyoruz" açıklamasında bulundu.
"TURİZM KORUMA ALTINA ALINMALIDIR"
Ek paketin çok hızlı şekilde çıkması gerektiğini vurgulayan Hacısüleyan, "Bu paketin içinde, uçak desteğinin uzatılması, kredi fonundan yardımın arttırılması, her şey dahilden dolayı artan giderlerden özel tüketim vergisinin iadesi, emlak vergisin bu yıl için alınmaması, turizm sektörüne devlet yapılarında özel bir statü getirilerek turizm sektörü koruma altına alınmalıdır. Turizm sektörü 60’a yakın sektörle kaynak sağlıyor. Üretim sektörünün lokomotifi durumunda, çünkü biz yerli tüketiyoruz. Yüzde 94’ü yerli malı. Turizm sektörünün muhakkak koruma kanunu altında koruma altına alınması gerekiyor. 28 milyarlık turizm gelirini mümkün olduğu kadar az kayıpla kapatılması gerekiyor" dedi.
"4 SAATLİK UÇUŞ MESAFESİNDE 1.5 MİLYAR İNSAN"
Her zaman yeni pazar sorularıyla karşı karşıya kaldıklarını aktaran Hacısüleymanoğlu, "’Yeni pazar’ diyoruz. Yeni pazar var ama buraya açılabilmesi için başka şeylere ihtiyaç var. Antalya’ya 4 saatlik uçuş mesafesinde 1.6 milyar insan yaşıyor. Bu sene biz 11 milyon 300 bini almışız. Bu yıl 7 milyon turisti bulursak memnun olacağız. Bizim aslında hedefimiz bu ülkelerde yaşayan insanların Antalya’ya gelebilme imkanını sağlamaktır. 1.6 milyar insan bizim kitlemiz olmalıdır. Rus ve Ukrayna, Kazakistan pazarını nasıl keşfettiysek. Çantalarımızı alıp o ülkelerde ürünümüzü tanıtmamız gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.
Hacısüleyman, 12 ay açık kalacak olan EXPO 2016 Antalya Botanik Sergisi’nde pazarla eksikliği olduğunu savunarak, etkinlik programlarının acil olarak turizmcilere bildirilmesini istedi.
Kaynak: IHA-YEREL
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...