Ayasofya’Nın Açılışı Sırasında Gazeteci Hilal Kaplan İle Birlikte Fotoğraf Çektirdikten Sonra Hakarete Uğrayan 15 Temmuz Şehidi İbrahim Yılmaz’In Eşi Esma Yılmaz, Konuyla İlgili Olarak Sessizliğini İha’Ya Bozdu. Tokat Saadet Partisi Yönetiminde Bulunan Ebubekir Savaşan'ın Hareket Ettiği Yılmaz, “Ayasofya Siyaset Üstü Olmalı. Hepimizin Rüyalarını Süsleyen Ayasofya’Nın Yeniden Camiye Dönüştürüldüğü Gün Böyle Bir Olayın Yaşanmasını Esefle Kınıyorum. Hazımsızlığın Geldiği Son Nokta, Haklarımı Hukuki Yollardan Sonuna Kadar Arayacağım” Dedi.
Ayasofya’nın açılışı sırasında gazeteci Hilal Kaplan ile birlikte fotoğraf çektirdikten sonra hakarete uğrayan 15 Temmuz şehidi İbrahim Yılmaz’ın eşi Esma Yılmaz, konuyla ilgili olarak sessizliğini İHA’ya bozdu. Tokat Saadet Partisi yönetiminde bulunan Ebubekir Savaşan’ın hareket ettiği Yılmaz, “Ayasofya siyaset üstü olmalı. Hepimizin rüyalarını süsleyen Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürüldüğü gün böyle bir olayın yaşanmasını esefle kınıyorum. Hazımsızlığın geldiği son nokta, haklarımı hukuki yollardan sonuna kadar arayacağım” dedi.
Danıştay 10. Dairesince Ayasofya’yı camiden müzeye çeviren Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesinin ardından Ayasaofya-i Kebir Camii Şerifi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı cuma namazı ile yeniden ibadete açılmıştı. Açılışa Cumhurbaşkanlığı tarafından davet edilen 500 kişi katıldı. 15 Temmuz’da Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde darbeci hainler tarafından şehit edilen kurra hafız İbrahim Yılmaz’ın eşi Esma Yılmaz da davetliler arasındaydı. Tam 2 yıl önce Ayasofya’nın açılacağını rüyasında gördüğünü ve insanların aralıklarla, aralarında boşluk bırakarak Cumhurbaşkanı recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde namaz kıldığını gördüğünü ifade eden Esma Yılmaz, namazın ardından gazeteci Hilal Kaplan ile birlikte çektirdiği fotoğraf sonrası hakarete uğradı. Tokat Saadet Partisi İl yöneticisi olduğu belirlenen Ebubekir Savaşan, sosyal medyada gördüğü fotoğrafın altına ağza alınmayacak kelimelerle hakaret yağdırdı. Kamuoyunda büyük tepkiye neden olan olay sonrası gözaltına alınan Ebubekir Savaşan serbest bırakıldı.
Konuyla ilgili olarak İhlas Haber Ajansı’nın sorularını cevaplandıran Esma Yılmaz, “Ayasofya’nın siyaset üstü olması gerektiğine inanıyorum. Bundan 2 yıl önce Ayasofya’nın açılışını rüyamda görmüştüm. Rüyamda Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın imam olduğu bir camide namaz kılıyordum, fakat safların aralıkları çok açıktı. Bu durum oldukça garibime gitmişti. Yanımda çok yakın arkadaşlarım da vardı ama aralıklar çok seyrekti. Uyandığımda rüyamı arkadaşıma anlatırken ‘öyle bir camide namaz kılıyordum ki Kabe desen değil, Mescid-i Aksa desen değil fakat önemli bir cami idi’ diye anlatışımı bugün gibi hatırlıyorum. Rüyamın harfiyen gerçek olacağı gün Ayasofya’nın açılacağı o kutlu günmüş meğer. Ayasofya’nın yeniden cami olması bizim rüyalarımızı süsleyen ve hayallerini kurduğumuz özlemimizdi, ezelden beri davamızdı. Zira Ayasofya fethin ve İstanbul’un bir İslam beldesi olduğunun tapu senedidir. Fatih dedemizin yadigarı, kılıç hakkı ve ümmete emanetidir. Biz İstanbul’u fethederek peygamberimizin övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmet Han dedemizin emanetini namusumuz bildik ve muhafazası uğruna hakiki bedeller ödedik. Davamız için çalışmaktan asla geri durmadık. Gerektiğinde gözümüzü kırpmadan canımızı verdik, en sevdiklerimizi bu yolda feda ettik ve elhamdülillah 86 yıl sonra bugün Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Ayasofya özgür kaldı” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz olaylarında İstanbul’u savunurken şehit olan kurra hafız İbrahim Yılmaz’ın eşi olması dolayısıyla Ayasofya’nın açılışına davet edildiğini söyleyen Esma Yılmaz, “Ayasofya’ya davet edilmiş olmak bana kendimi Mevlamın, Fatih dedemin ve şehidimin davetlisi gibi hissettirdi. Bu tarifi olmayan bir duygu” şeklinde konuştu.
Ayasofya’nın açılışında uğradığı çirkin saldırıyı hazımsızlığın geldiği son nokta olarak değerlendiren Esma Yılmaz, “Bu durumun hukuki yollar ile sonuna kadar mücadelesini vereceğimi buradan tekrar duyurmak istiyorum. Bu konunun siyaset üstü değerlendirilmesi gerektiğini düşünerek yalnızca bir kadın olarak hiç kimsenin bir kadına ne fiziksel ne de sözel saldırıda bulunamayacağını gözler önüne sermek olacak bu süreçteki amacım. Kadına, çocuğa ve masum olan her türlü canlıya, dini ve manevi değerlere karşı yapılan her türlü şiddeti ve saldırıyı esefle kınıyorum. Yaşadığım bu çirkin saldırı karşısında yanımızda olan ve olayın yargıya taşınmasında ciddi bir rol oynayan vatandaşlarımızı sağduyularından dolayı tebrik ediyorum. Mevla özellikle ‘şehidimizin emanetidir’ düşüncesi güderek kız kardeşlerine sahip çıkan herkesi şehitlerimize komşu eylesin. Bu süreçte ve hiçbir süreçte bizleri yalnız bırakmayan devletimizden ve milletimizden Allah razı olsun” diye konuştu.