Ümraniye’de babaanne ve torununa çarparak ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 14 yıl 2 ay hapse çarptırılan alkollü sürücünün, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı davada aynı hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin mahkeme gerekçeli kararını açıkladı. Örnek nitelikte olan kararda, “Trafik kazalarının her gün onlarca can kaybına sebep olduğu, yüzlerce kişinin sakat kalmasına yol açtığı bilinen bir gerçektir. Bu doğrultuda kamu vicdanını tatmin edecek, mağdur ve mağdur yakınlarının acılarını bir nebze olsun dindirecek ve caydırıcılık oluşturacak cezaların verilmesi gerekmektedir” denildi.
Ümraniye’de 7 Nisan 2018 tarihinde 68 yaşındaki Fatma Kalender ve 11 yaşındaki torununa çarparak ölümüne neden olduğu gerekçesiyle “bilinçli taksirle iki kişinin ölümüne neden olma” suçundan 14 yıl 2 ay hapse çarptırılan alkollü sürücü, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı davada aynı hapis cezasına çarptırılmıştı.
Davayı ikinci kez geçtiğimiz hafta karara bağlayan Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını hazırladı. Kararda, ölenlerin yolun karşısına geçmek için şeridin kenarında bulundukları sırada sanığın hızlı, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde kullandığı araçla önündeki aracı sollamak isterken direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve maktullere çarptığı belirtildi.
Sanığın birden fazla trafik kuralını ihlal ederek kazanın meydana gelmesinde tek başına asli kusurlu olduğu, 2.35 promil alkollü şekilde araç kullanarak eylemini bilinçli taksirle gerçekleştirdiği ve ölenlerin ise kusursuz olduğu kaydedildi.
“Caydırıcı cezaların verilmesi gerekiyor”
Sanık hakkında birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermesi ve kastının yoğunluğu dikkate alınarak üst hadden ceza verildiğinin belirtildiği kararda, “Trafik kazalarının her gün onlarca can kaybına sebep olduğu, yüzlerce kişinin sakat kalmasına yol açtığı, maddi hasarlar nedeniyle milli ekonomiye zarar verdiği gibi birçok olumsuzluklara yol açtığı bilinen bir gerçektir. Kazaların önlenmesinde denetim gibi kurallara uymayan ve kazalara yol açan kişilere verilecek cezaların da caydırıcı olmasının baş etken olduğu yadsınamaz. Bu doğrultuda kamu vicdanını tatmin edecek, mağdur ve mağdur yakınlarının acılarını bir nebze olsun dindirecek ve en önemlisi caydırıcılık oluşturacak cezaların verilmesi gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
“Alkol oranı, yasal sınırın 5 katı düzeyinde”
Kararda, sanığın 2.35 promil alkollü olduğunun tespit edildiği ve yasal sınır olan 0.50 promilin çok üzerinde emniyetli şekilde araç kullanma olmadan direksiyon başına geçtiği, alkol oranının yasal sınırının neredeyse 5 katı düzeyinde olduğu ve bilinçli taksir seviyesinin de yüksek olduğu bilgisine yer verildi.
“Eylemlerinden pişmanlık duymadı”
Sanığın suç tarihi öncesinde de alkollü şekilde araç kullanmaktan ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokma’, ‘kasten yaralama’, ‘kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma’ suçlarından sabıkasının bulunduğu kaydedildi. Sanığın özellikle ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokma’ suçundan mahkumiyeti bulunduğu halde herhangi bir ıslahının ve pişmanlığının olmadığı buna rağmen olay tarihinde yine alkollü şekilde araç kullanarak kazaya sebebiyet verdiği, eylemlerinden herhangi bir pişmanlık duymadığı, gelecekte de suç işlemekten çekineceği yönünde olumlu bir izlenim bırakmayan ve sabıkalı geçmişe sahip sanık hakkında takdiri indirim sebeplerinin bulunmadığı ve ehliyetinin 3 yıl süreyle geri alınmasına karar verildiği belirtildi.
Olayın geçmişi
Ümraniye’de 7 Nisan 2018 tarihinde aracıyla seyir halindeki Emrah Bozdemir, arabayla yolda ilerlerken Fatma Kalender ile 11 yaşındaki torunu Ahmet Yiğit Kalender’e çarpmış, kazada Fatma Kalender ve Ahmet Yiğit Kalender hayatını kaybetti. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olay sırasında alkollü olduğu tespit edilen Emrah Bozdemir hakkında dava açıldı ve "bilinçli taksirle iki kişinin ölümüne neden olma" suçundan 14 yıl 2 ay hapse çarptırıldı. Dosya Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay cezayı çok bulmuştu
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, ölenlerin trafiği yeterince kontrol etmeden yola çıktıklarını dikkate almadan alt sınırdan uzaklaşılarak verilen kararın hakkaniyetli olmadığını gerekçe göstererek oy birliğiyle yerel mahkemenin kararını bozdu ve yeniden hüküm kurulması için dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.