İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olası bir depremden sonra “Özel arabalarınıza binip deprem yerinden acilen uzaklaşmak belki de yapabileceğimiz en kötü tercihtir. Arabalarınıza binip trafiği tıkatırsanız, ne ambulanslar, ne de arama kurtarma ekiplerimiz, acil müdahale ekiplerimiz yerlerine ulaşabilirler, kitleriz. İstanbul’u tamamen kitleriz” dedi.
İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde (AFAD) düzenlenen Güvenlik ve Trafik değerlendirme toplantısına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanı sıra, İçişleri Bakanı Yardımcısı İsmail Çataklı, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve ilgili kurumların yöneticileri iştirak etti.
İl Afet ve Acil Durum Müdürü Gökhan Yılmaz’ın sunumunun ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bazı açıklamalarda bulundu. Soylu, “17 Ağustos 1999 özellikle İstanbul, Yalova, Gölcük, Karamürsel, Sakarya, Kocaeli’nde etkili olan ve Marmara depremi olarak nitelendirdiğimiz deprem afetlere bakışımızda bire bir milat olmuştur. O tarihten itibaren Türkiye’de bu konuda birçok adım atılmıştır. Özellikle Cumhurbaşkanımızın 2002 yılında başlattığı ve bugün itibariyle de büyük bir anlamıyla devam eden Türkiye’nin afet öncesi, afet anı ve afet sonrası yapması gerekenler konusundaki stratejisi ve vizyonu tüm çalışmalarımıza yön vermektedir. 17 Ağustos 1999 nasıl bizi afetler ve deprem konusunda aldığımız bir milatsa yine geçmiş dönemlerde yaşadığımız Van depremi devletin ve müdahale birimlerinin bir afette, bir depremde neler yapması lazım konusundaki önemli bir milattır. Devlet yöneticilerinin, kurumlarımızın atacağı adımların, önerilerin, vatandaşı yalnız bırakmamanın ve daha sonra iyileştirme ve rehabilitasyon çalışmalarının nasıl yapılacağını, nasıl zamanında yetiştirileceğinin temel bir örneğidir. Sürekli iyileştirerek götürmek zorunda olduğumuz örnektir” dedi.
17 Ağustos 1999 depreminin bir milat olduğunu kaydeden Bakan Soylu, “Bizler 21. yılında bu haftayı depreme ve tüm afetlere hazırlık haftası olarak değerlendirdik. Bunu bir hafta olarak tescil etmedik. Ama kendimize böyle bir görev, böyle bir ödev belirledik. Bu hafta neler yapabiliriz onu değerlendirdik. Bu konudaki tüm çalışmalarımızı bilançoları gözden geçirelim dedik. Bu konuda farkındalık üretmek hem de kendimize yeni hedefler ve vizyonlar koyma konusunda bu haftayı bir fırsat haftası olarak değerlendiriyoruz” açıklamasında bulundu.
Bakan Soylu’dan İnşaat Mühendisleri Odasına tepki
Konuşmasında İnşaat Mühendisleri Odasının yapmış olduğu açıklamaya tepki gösteren Bakan Soylu, “Bazı kurumlarımızın kendileri ile bağdaşmayacak yaptıkları açıklamalara üzülüyorum. Onu televizyonlara çıkaranlara da üzülüyorum. Çünkü bu bir sorumluluk. Burada sadece biz değil bütün kurumlarımız, vatandaşlarımız her birimiz sorumludur. Biz görevini yerine getirmekle sorumluyuz. Basındaki arkadaşlarımız da doğru bilgilendirmekle sorumludur. Başka türlü yaptığınız haberlerin telafisi olabilir. Ama AFAD, deprem gibi meselelerde yanlış bir haberin telafisi olamaz. İnşaat mühendisler odasından bir kişi diyor. Bunları televizyon kanalımız döndürüp döndürüp veriyor. Toplama merkezleri olarak Türkiye’de 18 bin toplanma merkezi söylüyorlar. 18 Bin toplanma merkezi var ama bunlar ayakta bile durabilecek yerler değil. İstanbul zaten hak getire diyor. Bunların yaşanabilecek yerler olması gerektiğini diyor. Bunlar barınma merkezi değil diyor. Bu daha sorumsuz bir ifade” ifadelerini kullandı.
"Deprem ve afet anında özel arabalara binmek en kötü tercihtir"
Olası bir depremde yapmamamız gereken en önemli konunun altını çizen Bakan Soylu, “Özel arabalarınıza binip deprem yerinden acilen uzaklaşmak belki de yapabileceğimiz en kötü tercihtir. Çok net söylüyorum. Bugünkü toplantının da ana temeli budur. Vatandaşlarımıza attığımız mesajların bir tanesi de bu adımdır. Özel arabalarınıza binip trafiği tıkatırsanız, ne ambulanslar, ne de arama kurtarma ekiplerimiz, acil müdahale ekiplerimiz yerlerine ulaşabilirler, kitleriz. İstanbul’u tamamen kitleriz. Bizim gruplarımız var. Her grubumuzda kurumlarımız var. Yapılacak çalışma bellidir. O İnşaatlar Mühendisleri Odasındaki kişinin şunu söylemesini arzu ederdim. Bu çok zor bir cümlemi? Allah rızası için söylüyorum ya bir tek cümle söylesin. Ne olursun depremle karşı karşıya kaldığımız zaman hemen size bildirilen toplanma alanına gidiniz. Sonrası bize ait. Sonrası biz oradan barınma alanlarına götüreceğiz. Barınma alanları nedir? Elazığ depreminde görmüşüzdür. Ondan önceki depremlerde görmüşüzdür. Anlaşılan ki İnşaat Mühendisler Odasına maalesef bu işte belki de en az yetkinliği olan birisi Süleyman Soylu olarak ders vermem lazım. Veya kendi arkadaşları ayıp ediyorsun. Bu meseleyi böyle anlatma demesi lazım. 2 tercih var. Odalarımızı ideolojinin bir parçası haline getirmeyin. Siyasal kavganızı verecekseniz başka alanda veriniz. Biz ona da varız ama burası kavganın bu mücadelenin alanı değildir. Burası insan hayatı kurtarma ve idame ettirmek için gayret sarf etme alanıdır. Size de ihtiyacımız var. Herkese ihtiyacımız var. Çok net söylüyorum. Milletimizin kafasını bulandırmayınız. Milletimizi yanlış yönlendirmeyiniz” şeklinde konuştu.
Basına kapalı olarak devam eden Güvenlik ve Trafik konulu değerlendirme toplantısında İstanbul’un afete hazırlığı kapsamında ana çözüm ortağı kurum ve kuruluşlarla sorunlar ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı öğrenildi.