İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde,"Başbakan Davutoğlu’nun yaz projeksiyonunda neler var?", "Amerikalı siyasetçiler bürokratlarına söz geçiremiyor mu ?", "Amerika PYD kartını niye elinden bırakmak istemiyor?"," Kemal Kılıçdaroğlu siyaseti neden kriminalize etmeye başladı","Yeni anayasa yaza mı sohbahar mı TBMM genel kuruluna getirilecek", "Alevi ve Roman vatandaşlar için kanuni düzenlemeler ne zaman yapılacak?" sorularına cevap aradı
Batuhan Yaşar’ın yazısının tamamı ise şöyle:
"Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaz projeksiyonu hazır.
Anayasanın yazımı ve TBMM’ye sevki, reform-Avrupa Birliği takvimleri, terörle mücadele ile sosyal restorasyon, Alevi ve Roman vatandaşlarımız için yapılacak kanuni düzenlemeler.
Evet, 64. Hükümet işe hızlı başladı ve hızlı gidiyor.
Hızlı gitmek önemli ama bu hızda giderken arkanın toparlanması çok daha önemli.
Geride bırakılacak boşluklar bir çuval inciri berbat edebilir.
İkisi de hakkıyla yapılıyor.
Başbakan hem geriyi hem de ileriyi çok iyi kontrol ediyor.
Aslında yaz takvimine iki not daha ekleyebiliriz.
1-Kemal Kılıçdaroğlu
2-ABD ile PYD-YPG konusu
Ankara’da neler olduğu ve neler olacağı konusunda yaptığımız araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum bugünkü yazımda:
İsterseniz, PYD konusu ile başlayalım;
ABD Büyükelçisi Bass’ın, “ABD’nin Irak ordusuna verdiği silahlar PKK’nın eline geçmiş” sözleri açık bir itiraf.
Büyükelçiye, Washington’dan yaptırılan PKK’ya silah bırakma çağırısı da pekâlâ itirafın suç bastırması olarak değerlendirilebilir.
“ABD silahları PKK’nın eline geçmiş” gibi “Aaa bu PYD, YPG de teröristmiş” itirafı gelir mi?
-Şu aşamada gelmez. Ama yine de bu Washington’un sağı solu belli olmaz.
Stratejik ortağımız aynı zamanda da sevgili dostumuz ABD’nin ikili oynadığına şüphe yok.
-PYD, Washington için Suriye’deki kara gücü.
-Rusya ile yapılacak pazarlığın bir unsuru.
-PYD kullanışlı bir anahtar.
Bu yüzden diyoruz ki ABD, kesinlikle PYD kartını elinden bırakmayacaktır.
PYD konusunda, Dışişleri Bakanı Kerry ile Dışişleri Sözcüsü Kirby birbirine 180 derece zıt açıklama yapabiliyorsa, doğal olarak bu işin içinde bir iş vardır.
Veyahut ABD’li siyasetçiler bürokratlarına söz geçiremiyorlardır.
İkisi de olabilir.
***
Salı gününden beri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağza alınmayacak ’bib’lenen ifadelerini tartışıyoruz.
Bu sözleri niye mi söyledi?
1-Türkiye tarihinin en büyük terör mücadelesini yaparken, bu konuyla ilgili sesini çıkartamıyor, aktif davranamıyor.
2-Dokunulmazlıklarda da köşeye sıkıştı. Başbakan Davutoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinden bütün argümanları aldı. Kamuoyu, aslında Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı olduğunu öğrenmiş oldu.
3-Bir taraftan darbe anayasasını kaldıralım derken diğer yandan yeni anayasa istemediği ortaya çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu bu şekilde kendisiyle, söylemleriyle çelişen bir duruma düştü.
4-HDP ile aynı fotoğraf karesinden bir türlü çıkamadı. Aksine omuz omuza yeni kareler ortalığa saçıldı.
İşte bize bu 4 madde Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyaseti neden kriminalize ettiğini gösteriyor.
Ne kötü değil mi?
Hükümeti, yeni anayasa, reformlar ve demokratikleşme konusunda sıkıştırması gereken bir ana muhalefet partimizin olması gerekirken şu duruma bakın!
Avrupa’daki sosyal demokrat partilerle mukayese edecek olursak Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sini nereye koymamız gerekir?
-Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya, İngiltere veya Fransa’da bir partinin genel başkanı olsa neler olurdu çok merak ediyorum!
Siyaseten hiç ama hiçbir şey üretemeyen bir ana muhalefet partimiz var maalesef...
***
Neyse tekrar Başbakan Davutoğlu’nun yaz projeksiyonuna dönelim:
Yeni Anayasa ile ilgili bizi neler mi bekliyor:
-Yazımı 2 aya bitirilecek. TBMM’ye tatile girmeden önce mi yoksa sonbaharda mı getirileceğine henüz karar verilmedi. Eş zamanlı olarak kamuoyu da yeni anayasaya hazırlanacak.
Reformlar ve Avrupa Birliği kriterleri:
-6 aylık reformların 20 tanesi tamamlandı. Kalan 40’ı 3 ayda bitirilecek. Avrupa Birliği (vize muafiyeti) için gereken 72 maddenin 44’ü yerine getirildi. 28’i de, 2 hafta içinde TBMM’den geçirilecek.
Terörle Mücadele ve Sosyal Restorasyon:
Başbakan zaten her hafta sonu bir başka şehre gidiyor. Halkla karşılıklı mesajlar hem alınıyor hem de veriliyor. Terörle mücadele ve müthiş bir sosyal restorasyon eş zamanlı olarak devam ediyor. Tahrip olan yerlerde yaralar hızla sarılıyor.
Aleviler ve Romanlar:
Seçim bildirgesinde yer alan yasal düzenlemeler 2 hafta içinde TBMM genel kurulundan geçirilecek.
Sıcak ve hareketli günler mi dediniz?
Evet, kesinlikle..."
Kaynak: IHA-YEREL
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...