Cem Bağcı
Türk stratejist-yazar Cem Bağcı, koronavirüs pandemisi sebebiyle ülkelerin mecbur kaldığı “yeni normal” dönemin hem psikolojik hem de ekonomik anlamda eski normali aratabileceğini söyledi. Bağcı, yeni normal dönemde dijital dönüşümün ekmek ve su gibi ihtiyaç olacağını; dijital dönüşüme ayak uyduramayan firmaların ayakta kalamayacağını söyledi.
Cem Bağcı, koronavirüs sonrası dönemin ve yeni normalin tartışıldığı bugünlerde salgının ortaya çıkardığı “yeni normal” ve “dijitalleşme” kavramları hakkında önemli değerlendirmeler yaptı. Yapılan açıklamalara ve istatistiklere bakıldığında “tünelin sonundaki ışığın görüldüğünü” vurgulayan Bağcı, “Tünelden çıktığımızda eski dünya ile karşılaşmayacağız. Tüm kesimlerde hayatın normale dönmesi beklentisi var; ama artık eski şeyler olmayacak. Tünelden çıktığımızda değişen ya da değişmeye başlayan alışkanlıklarımızı daha da değiştirmemiz gerekecek. Artık dijitalleşmeye teslim olacağız ve birçok şey asla alıştığımız gibi olmayacak” dedi.
“Dijitalleşme her alanı saracak”
İnsanların başka çaresi olmadığı için “yeni normal” sürece alışmak zorunda olduğuna dikkat çeken Bağcı, “Yeni normal dediğimiz süreç aslında yenilikler içeren bir süreç. Bu sürece ilişkin kavramlar, uygulamalar, faydaları ve zararları henüz net değil. Tüm dünya gibi biz de yeni normalin sadece dijitalleşme ayağına hızlı adapte olduk ve bu adaptasyon artarak devam edecek. Ama bilinen bir gerçek var ki; gelecekte yeni normal kavramına ve yeni normalin getirdiği yeniliklere, değişikliklere alışmak zorunda olacağız” ifadelerini kullandı.
Yeni normal dönemde dijital dönüşümün ekmek ve su gibi ihtiyaç olacağına ve dijital dönüşüme ayak uyduramayan firmaların ayakta kalamayacağına dikkat çeken Cem Bağcı, “Dijitalleşme, yaşamımızdaki her alanı sarıyor ve sarmaya devam edecek. Eğitim sisteminde kökten değişikliklere şahit olacağız. Sınıf eğitimi ile birlikte online eğitimin de olduğu karma eğitim modeli benimsenecek. Üniversitelerde akademisyenler moderatörlük yapan bir danışmana dönüşecek. Uzaktan çalışma ya da evden çalışma iş modeli daha da yaygınlaşacak ve bu iş modeline uygun sektörler belki de ofislerini kapatacak, evden çalışacak. Şirketlerde veya kurumlarda video konferans uygulamaları işlerinin bir parçası olacak. Konferanslar, forumlar ve seminerler online olacak. Yani dijital uygulamalarla hayatımızın her alanında karşılaşacağız. Bu da firmaların dijitalleşme yatırımlarını daha da artıracak” dedi.
“Eski normali arayabiliriz”
Yeni normalin getirdiği dijitalleşmenin insanlarda hem psikolojik hem de ekonomik sonuçlarının olacağını vurgulayan Bağcı, “İnsanlar salgının olası sonuçları için kendi yollarını arıyor. Günlük yaşam, iş, alışveriş, spor ve siyasette yeni kurallar icat ediliyor. Pandemiden sonraki günler için bu çok önemli. Virüsü ne zaman yeneriz, kimse tam olarak bilmiyor. Bu durum insanlarda psikolojik sorunlara yol açabilir. İşten çıkarılan ya da yeni döneme ayak uyduramayan insanlar ekonomik buhrana girebilir. Dijital dönüşüm ve yeni normal, eski günleri, eski normali aratabilir.” ifadelerini kullandı.
“Yeni rekabetleri ve e-ticaret savaşlarını göreceğiz”
Açıklamasında e-ticarete de parantez açan Cem Bağcı, “Koronavirüsün geleceksel ticarete olumsuz etkisi oldu. Büyük markalar, ekonomik sorunlar yaşamaya başladı. Bütün ülkelerde e-ticarete eğilim arttı. Araştırmalara göre özellikle giyim, moda, ev ürünleri ve yemek siparişlerinde e-ticaret satışlarının arttığını görüyoruz. Fitness ekipmanlarından kozmetiğe, ev eşyalarından hobi ürünlerine kadar birçok ürüne talep patlaması var. Bu da gösteriyor ki yeni normal, ekonomide e-ticaret rekabetini daha da artıracak. Yani e-ticarete adapte olmuş firmalar kazandı ve kazanmaya devam edecekler. Yeni normalde yeni rekabetleri ve e-ticaret savaşlarını göreceğiz” diye konuştu.