Kadıköy’de cezaevinden çıktıktan bir süre sonra çiçekçilik yapan annesi ve eşini silahla vurarak öldüren sanık, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hakim karşısına çıktı. Duruşmada dinlenen sanığın kızı, “Dedemin ona, ‘maktulleri öldür’ demesi mümkün değildir. Dedeme baba derim. Biz çok mutlu bir aileydik. Babam cezaevinden çıktıktan sonra hayatımız cehennem oldu” dedi.
Kadıköy’de 18 Ocak 2020 tarihinde Tahsin Yüksekova, çiçekçilik yapan annesi Zülfiye Yüksekova(60) ve karısı Seyhan Yüksekova’nın(37) silahla vurarak öldürdü. Olaydan 10 ay önce cezaevinden çıktığı öğrenilen sanık Tahsin Yüksekova(38) hakkında “kasten öldürme” suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Tahsin Yüksekova Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, sanığın kızı Zeynep Yüksekova ve babası Ayhan Yüksekova da müşteki olarak salonda hazır bulundu.
“Babamın dediğini yaptım”
Duruşmada savunma yapan sanık Tahsin Yüksekova, "Her şey ortada. Maktulleri ben öldürdüm, suçlamayı kabul ediyorum. Şeref ve namus için ben bu suçu işledim. Babam Ayhan Yüksekova beni yönlendirdi. ’Oğlu bunları öldüreceksin’ dedi. Maktullerin namussuzluk yaptıklarını söyledi, ben namussuzluk yaptıklarını göremedim. Ben babama güvendiğim için hiçbir şey sormadım, sadece onun dediğini yaptım. Cezaevinden çıkınca gerek eşimden gerekse de annemden para istemedim. Çiçekçi dükkanı da benim üzerine olsun istemedim. Çiçek satış işi yaparım” diyerek para için yapmadığını iddia etti.
“Bu adam cezaevinden çıktıktan sonra hayatımız cehennem oldu”
Duruşmada müşteki olarak dinlenen sanığın kızı Zeynep Yüksekova, "Ben bu cinayetin tek başına işlendiğini düşünmüyorum. Amcam ve karısının bu işin içerisinde olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu kişiler annemi istemiyordu. 20 yıldır annem aynı yerde çiçek satıyor, herhangi bir namussuzlukta bulunmadı. Dedemin ona öldürmesi yönünde beyanat vermesi mümkün değildir. Dedeme baba derim. Biz çok mutlu bir aileydik, sanık cezaevinden çıktıktan sonra hayatımız cehennem oldu. Sürekli annemi rahatsız ediyordu ve çiçek tezgahını istiyordu. Eskiden beri anneme eziyet edip şiddet uyguluyordu. Çok zor günler yaşadık. O cezaevine girdikten sonra rahat yüzü gördük. Ölmeden bir gün önce annemin en sevdiği yemeği yaptım ama annem o yemeği yiyemeden öldü. Bu adam iki yuvayı birden yıktı. Şikayetçiyim ve cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
“50 yıllık hayat arkadaşımı nasıl öldür derim"
Sanığın babası Ayhan Yüksekova ise, “Eşimi ile gelinimi öldürmesini istemem mümkün değildir. Sürekli olarak şiddet uygulayan bir kişiydi. Annesine ve eşine hep şiddet uygulardı. Beni niye suçladığını bilemiyorum. Ben 50 senelik hayat arkadaşımı nasıl öldür derim. Kendisi ne isterse onu yapardık. Eğer yapmazsak eve zarar veriyordu. Kendisi aynı zamanda alkol bağımlısıdır. Belki de, alkol veya uyuşturucunun etkisiyle bu olayı gerçekleştirmiş olabilir. Silahı ben vermedim” diyerek sanığın cezalandırılmasını istedi.
Ceza ehliyeti tespit edilecek
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yazı yazılarak sanığın sağlık durumu hakkında bilgi verilmesini istedi. Sanığın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek gözlem altına alınmasına ve suç tarihinde cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor hazırlanmasına hükmedildi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi ertelendi.