Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel İle Beraber Beykoz’Daki Türk-Alman Üniversitesinin Yeni Binalarının Açılış Törenine Katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile beraber Türk-Alman Üniversitesinin yeni binalarının açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Libyalı kardeşlerimizin barışı, huzuru ve geleceği için zor zamanlarında onların yanında olmayı sürdüreceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile beraber Beykoz’daki Türk-Alman Üniversitesinin yeni binalarının açılış törenine katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, YÖK Başkanı Yekta Saraç ve Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın da katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah öğleden sonra gerçekleştireceğimiz ikili ve heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkilerimizin yanı sıra Libya başta olmak üzere bölgesel meseleleri de ayrıntılı şekilde ele alacağız. Şansölyenin ziyareti vesilesiyle Türk-Alman Üniversitesinin eğitim ve sosyal tesis binalarının resmi açılışını da bugün yapıyoruz. Türk-Alman Üniversitesi ülkelerimiz arasında bilim, kültür ve teknolojik işbirliğini geliştirmek amacıyla 10 Nisan 2010 tarihinde kurduğumuz bir devlet üniversitesidir. 2013 2014 akademik yılında faaliyete başlayan üniversitemiz kısa sürede akademik işbirliğimizin lokomotifi haline gelmiştir. Çift dilde eğitim veren üniversitemiz, 5 fakülte, 1 yüksekokul ve 2 enstitü ile ülkemizin saygın eğitim kurumlarından biri olma yolunda ilerliyor. Nitekim 2013 yılında 99 olan öğrenci sayısı 2019 yılında 2 bin 385’e ulaştı. Az önce rektörümüzün de ifade ettiği gibi kapasite olarak 7 bine kadar öğrenci alabileceğiz. Üniversitemizin iş dünyasıyla tesis ettiği yakın diyalog sayesinde mensuplarına Alman kuruluşlarında staj yapma imkanı tanımasını da önemli ayrıcalık olarak görüyorum. Üniversitemiz bünyesinde faaliyete geçecek Teknopark yoluyla sanayi kuruluşları ile işbirliğinin daha da güçleneceğine inanıyorum. 1,5 asırlık yolculuğu olan Alman Lisesi gibi Türk Alman Üniversitesinin de Türk-Alman dostluğunun sembolü haline gelmesini özellikle diliyorum" dedi.
Türkiye’nin yükseköğrenim alanında özellikle son yıllarda büyük başarılara imza attığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniversite sayımızın 76’dan 207’e, öğretim elemanı sayımızın 70 binden 170 bine, öğrenci sayımızın da 1,6 milyondan 8 milyona yükselmiş olması bu başarının en bariz ifadesidir. Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik. Yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir. Bu anlayışla ülkemizin gelecek yüzyılına yatırım yapıyoruz. Uluslararası öğrenci sayımızın her geçen yıl artıyor olması Türkiye’nin bu alanda da küresel bir marka olması yolunda ilerlediğine işaret ediyor. Uluslararası öğrenci sayımız 15 binden 172 bine ulaştı. Türkiye Bursları yanında kendi imkanlarıyla çeşitli üniversitelerimize gelen öğrenci sayısındaki büyük yükseliş, ülkemizin yüksek öğrenimdeki cazibesinin arttığını gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri’nden, Avusturya’dan, İtalya’dan, Çin, Kore, Balkanlar, Kafkaslar ve Türk Cumhuriyetleri’nden gelip Türkiye’de yüksek lisansını, doktorasını yapan var. Üniversitelerimizdeki nitelikli akademik personel ihtiyacını karşılamak adına her yıl yurt dışına dünyanın en iyi okullarında öğrenim görmek üzere ciddi miktarda öğrenci gönderiyoruz. Sadece bizim yurt dışına gitmiş vatandaşlarımızın değil, diğer ülkelerde yetişmiş bilim adamlarının, araştırmacıların, akademisyenlerin de ülkemize gelmesinin yolunu açıyoruz. Beklentimiz ülkemizin nitelikli yabancı öğretim elemanları için de cazip hale gelmesi, bir başka ifadeyle beyin göçünün çekim merkezlerinden biri haline dönüşmesidir" diye konuştu.
"Uluslararası toplumun Suriye’de düştüğü hataya Libya’da düşmemesini temenni ediyoruz"
Libya’daki gelişmeler hakkında da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir an önce sükunet sağlanmazsa Libya’daki kaos ortamı tüm Akdeniz havzasını etkileyecektir. Putin ile beraber yaptığımız ateşkes çağrısı 19 Ocak’ta düzenlenen Berlin Konferansı’nın önünü açmıştır. 55 maddeden oluşan barış planı Libya’da siyasi istikrarın yeniden tesisi yönünde önemli bir adım olmuştur. Bu konuda özellikle darbeci Hafter ve destekçileri üzerinde baskı kurulması önem arz ediyor. Trablus’taki sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırıların artması ve Mitika Havalimanı’nın hedef alınması kimin barıştan, kimin kan ve gözyaşının sürmesinden yana olduğunu göstermiştir. Son birkaç haftada yaşadıklarımız Libya için turnusol olmuştur. Uluslararası toplumun Suriye’de düştüğü hataya Libya’da düşmemesini temenni ediyoruz. Libya ile 5 asırlık tarihi, beşeri ve kültürel ilişkileri olan bir ülke olarak duruşumuz nettir. Libyalı kardeşlerimizin barışı, huzuru ve geleceği için zor zamanlarında onların yanında olmayı sürdüreceğiz. Tıpkı Berlin konferansında olduğu gibi kan ve gözyaşının durması için atılan adımları güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Bu süreçte Alman dostlarımızla yakından çalışacak, inşallah ortak menfaatlerimiz doğrultusunda ilişkilerimizi geliştireceğiz" dedi.
Törende Almanya Başbakanı Merkel’e bir hediye verildi. Başbakan Merkel hediyenin arka bölümündeki aynaya bakınca salonda gülüşmeler yaşandı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Merkel’in kurdele kesimiyle yeni binaların açılışı gerçekleştirildi.