Bahçelievler’De Dini Nikahlı Eşi Najıha Arabzaı’Yı Önce Boğarak Öldüren Ardından Yüz Derisi Soyup Kulaklarını Ve El Parmaklarını Kesen Sanık Hakkında Mahkeme İlk Celsede Kararını Açıkladı.
Bahçelievler’de dini nikahlı eşini önce boğarak öldüren ardından yüz derisi soyup kulaklarını ve el parmaklarını kesen sanık hakkında mahkeme ilk celsede kararını açıkladı. Mahkeme heyeti sanığın indirimsiz olarak "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis ile cezalandırılmasına hükmetti. Sanık savunmasında eşini öldürdükten sonra öptüğünü ve ilişkiye girmek istediğini söyledi.
Bahçelievler’de günlük kiralık dairede boğularak öldürülmüş, yüz derisi soyulmuş, parmakları ve kulakları kesilmiş şekilde bulunan Najıha Arabzaı’nin ölümüne ilişkin davada mahkeme ilk celsede kararını açıkladı. Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada dini nikahlı eşi Najıha Arabzaı’yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan sanık Zıvar Gol Ravan ile avukatı ve sanık yakınları hazır bulundu.
“Suçlamayı kabul ediyorum”
Duruşmada tercüman vasıtası ile ifade veren sanık herkesi selamladığını söyleyerek, “Üzerime atılı suçlamayı kabul ediyorum. Maktul benim dini nikahlı eşimdi, kendisini çok seviyordum. Najıha’nın sosyal medyadan bir erkeğe fotoğraflar gönderdiğini gördüm. O erkek ile konuşmak istedim, şahıs bana Najıha ile birlikte olduklarını söyledi. Ayrıca Najıha’ya ait çıplak resimler de gönderdi. Ben bunları gördüğümde çok sinirlendim ve Najıha’yı tokatladım. Ona son bir şans daha vermek istedim. Daha sonra ona bu yaşananların aramızda kalması gerektiğini ve bir daha böyle şeyler yapmayacağına dair yemin etmesini söyledim. Sonra Najıha’nın yurt dışındaki ablası beni aradı. Najıha’nın mutsuz olduğunu söyledi ve telefona istedi. Telefonu Najıha’ya verdim. Tembih etmeme rağmen her şeyi anlattı. Ben bu duruma çok içerledim. Balkona çıktım. Tekrar içeri girdiğimde Najıha, görüştüğü kişinin kendisini Avrupa’ya götüreceğini söyledi. Ben buna çok sinirlendim. Boğazına bir yumruk attım, yatağa düştü. Eşarp ile boynunu sıktım ama hiç hareket etmiyordu” dedi. Sanık savunması esnasında gözyaşlarına boğularak sanık koltuğuna oturdu.
Sanık dini nikahlı eşini öldürdükten sonra ilişkiye girmek istediğini söyledi
Sanık savunmasının devamında dini nikahlı eşinin ara ara eşarp ile boynunu sıktığını söyleyerek, “Sabah olunca evden çıktım. Valiz aldım ve içine koydum. Bir taksiye bindim ve apart eve yerleştim. Najıha’yı odaya geçtikten sonra bavuldan çıkardım. Yatağa yatırdım. Onu hala çok seviyordum. Öptüm. Hatta iç çamaşırlarını çıkararak birlikte dahi olmak istedim. Bir bıçak aldım ve odaya geri geldim. Önce 10 parmağını kestim. Cesetten kurtulmak için ve tanınmaması için kulaklarını, burnunu kestim yüz derisini soydum. Parçaları toplayarak tuvalete attım ve sifonu çektim. Cesedi de bazanın altına koydum” şeklinde beyanda bulundu.
“Kendimi çok günahkar hissediyordum”
Savunması esnasında sık sık gözyaşlarına boğulan sanık, “Daha sonra Karabük’e gittim. Ardından yeniden İstanbul’a geldim. Kendimi çok günahkar hissediyordum. Polisler beni burada yakaladı” dedi.
Savcı sanığın kasten öldürme suçundan müebbet ile cezalandırılmasını istedi.
Sanığın savunmasının ardından cumhuriyet savcısı olayı anlattığı mütalaasında sanığın kasten öldürme suçundan müebbet hapis ile cezalandırılmasını talep etti.
“Çocuklarım çaresiz kaldı”
Son sözü sorulan sanık ise diğer eşinden olan 4 çocuğunu göstererek “Çocuklarım dışarıda çaresiz kaldı” dedi.
Mahkemeden ilk celsede indirimsiz karar
İlk celsede kararını açıklayan mahkeme, olayın oluş şekli ve vahameti nedeniyle sanığın ‘kasten öldürme’ suçundan indirimsiz olarak müebbet hapis ile cezalandırılmasına hükmetti.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 2 Nisan 2019 tarihinde polise Şirinevler Mahallesi’ndeki bir günlük kiralık dairede koltuğun altında insan cesedi gördüm şeklinde ihbar geldiği aktarılmıştı. Gelen ihbar sonucu olay yerine giden polis ekipleri odada bulunan baza altında yüz kısmı siyah poşet ile sarılı kadın cesedi ile karşılaşmıştı.
Olay yeri incelemesine yer verilen iddianamede maktulün çöp poşeti geçirilmiş yüz kısmının tamamen çürümüş olduğu ifade edilmişti. İddianamede aktarılan kamera incelemesinde yabancı şahsın 1 büyük 2 küçük çanta ile ikamete geldiğinin anlaşıldığı da açıklanmıştı. 4 Nisan 2019’da yakalanan sanık ile yapılan sözlü görüşmede cesedin Najıha Arabzaı’ye ait olduğunu söylediği aktarılmıştı. Sanık iddianamede yer alan ifadesinde “Önce 10 parmağını kestim. Kesme sebebim polis parmak izinden bulamasın diyeydi. Kulaklarında belirgin küpe izleri vardı. Bu sebeple kulaklarını da kestim. Yüzü tanınmasın diye de yüz derisini soydum. Bu parçaları tuvalet deliğine atarak sifonu çektim. Ellerini kafasına bağladım. Sonra oda içerisinde bulunan büyük yatağın baza kısmına yerleştirip üstüne diğer yatağı koydum. Pişmanım” demişti. Sanık Ravan’ın ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis ile cezalandırılması talep edilmişti.