Birleşik Arap Emirlikleri'ne Çalışmaya Giden Ve Orada Mahsur Kalan Türkler Yurda Döndü. Türk İşçiler, "Bize Köle Gibi Davranmaya Çalıştılar. Bizlere 'Siz Bizim Rehinimizsiniz Biz Çalış Diyorsak Çalışacaksınız, Ne Yapacağınızı Biz Söyleyeceğiz' Dediler” Diye Konuştu.
Birleşik Arap Emirlikleri’ne çalışmaya giden ve orada mahsur kalan Türkler yurda döndü. Türk işçiler, "Bize köle gibi davranmaya çalıştılar. Bizlere ’Siz bizim rehinimizsiniz biz çalış diyorsak çalışacaksınız, ne yapacağınızı biz söyleyeceğiz’ dediler” diye konuştu.
Ulaşım ve teknolojik fikirler üreten bir şirket bünyesindeki Türk işçiler Birleşik Arap Emirlikleri’nde çalışmak üzere 60 gün önce Dubai’ye gitti. Şirketlerinin çalışmaları için gönderdiği firma tarafından pasaportlarına el konulan ve adeta rehin tutulan işçiler Türk konsolosluğu ve firma yetkililerin devreye girmesiyle Türkiye’ye dönebildi. Türk Hava Yolları (THY)’na ait uçakla Kahire üzerinden İstanbul’a gelen işçiler havalimanında firma sahibi Ahmet Dönmezoğlu tarafından karşılandı. İşçiler, yaşadıkları zor süreci anlattı, rehine muamelesi görmelerine tepki gösterdi.
“Devletimiz, şirketimiz bizleri kurtardı”
Dubai’de mahsur kaldıklarını ve zor günler yaşadıklarını ifade eden Türk işçilerden Hasan Taze, "Ülkemize döndüğümüz için çok mutluyuz. 60 günden beri Birleşik Arap Emirliğindeyiz. Bunun son 10-15 günü rehin olarak mahsur olarak geçti. Türkiye’ye gelmek istedik ama gelemedik. Oraya çalışmak için gittiğimiz şirketle de oranın polisiyle de bir çok olay yaşadık. Polis 7 arkadaşımızın pasaportuna el koydu. Oradaki tercüman arkadaşımızın emniyetteki tanıdıklarıyla arkadaşlarımızın pasaportlarını alabildik. Şirketimize durumu aktardık, şirketimiz bizim için bir operasyon başlattı. Bize vize yasağı koyan şirketle görüştü. Bize ’Sizi rehin tutacağız ki oradan bir şeyler alalım’ dediler. Ama sağ olsun devletimiz, konsolosluğumuz ve şirketimizin bizleri oradan kurtardı" dedi.
’Siz bizim rehinimizsiniz’
Birleşik Arap Emirliklerinde ilk önce Dubai’ye gittiklerini ifade eden Taze, konuşmasını şöyle sürdürdü, " Orada çalışacağımızı biliyorduk ancak daha sonra Abu Dabi’de çalışacağımızı öğrendik. Dubai’de 5-10 araç için bizi çalıştırdılar. Ondan sonra ne yaptıysak bir şekilde bizi Abu Dabi’ye geçirmediler. Testi bahane ettiler, vizeyi bahane ettiler bir şekilde geçirmediler. Orada başka bir şekilde çalışmaya başlamışlar. Bizleri Dubai’de günlerce haftalarca yatırdılar. Abu Dabi’ye geçmek isteyen arkadaşlarımızı tutukladılar. En son 10-15 gün Abu Dabi’de mahsur kaldık. Bize köle gibi davranmaya çalıştılar. Bizlere ’Siz bizim rehinimizsiniz biz çalış diyorsak çalışacaksınız, ne yapacağınızı size biz söyleyeceğiz’ dediler. Biz buna karşı koyduk, çalışmadık, çıkmak için her yolu denedik. Orada Türklere özellikle köle gibi davranıyorlar. Oradaki tercüman arkadaşımız Iraklıydı farkı ülkelerden insanlar vardı. Onlara herhangi bir değişik davranış yapılmıyordu. Biz akşam kontrole denk geldiğimizde bizim Türk pasaportu görüldüğü zaman olay uzuyordu iki saat bekliyorduk. Bir açığımızı arıyorlardı. Her türlü zorluğu çıkartıyorlardı” dedi.
Firma sahibi tüm alacaklarından vazgeçti işçilerini kurtardı
Yıllarca yurt içi ve yurt dışında ciddi projeler yaptıklarını ve ilk defa böyle bir olayla karşılaştıklarını ifade eden işçilerin bünyesinde bulunduğu şirketin sahibi Ahmet Dönmezoğlu, "Ulaşım ve teknolojik fikirler üreten bir firmayız ve Dubai’de bir firmayla anlaşma yaptık. Biz anlaşma yapıktan sonra arkadaşlarımızı oraya gönderdik. Ancak arkadaşlarımız oraya indiğinde firmada 180 derece değişen bir davranış gördük. Biz ilk önce arkadaşlarımızın bu konuda samimi olup olmadıklarını araştırdık. Çünkü hakkaniyet çok önemli. Biz firmaya arkadaşlarımızın Türkiye’ye geri dönmesini istiyoruz ve alacaklarımızdan feragat ettiğimizi söyledik. Onların taahhüt ettiği ödemeleri de istemediğimizi söyledik. O firma isçilerimize uçuş yasağı koydurup buraya uçuşlarını engellediler. Biz firmadan alacağımız büyük paradan vazgeçtiğimizi söylememize rağmen onlar ise iş tamamlandıktan sonra bile ödeme yapmayacaklarını ve arkadaşlarımızı hapse attıracaklarını söylediler. Çünkü devlette adalet yok belli ki. Bizi tehdit ettiler ve elemanlarımızı gasp ettiler. Ben hayatım boyunca bu kadar yıpranmadım. Ben bir kere daha gördüm ki adalet insan hakları ve özgürlük çok önemli bir şeymiş. Biz uluslararası anlamda o firmaya dava açacağız" şeklinde konuştu.