Erzurum'da 2007 yılında şikayet üzerine ortaya çıkan '15 yaşındaki zihinsel engelli kız çocuğuna cinsel istismar olayı' ile ilgili soruşturmayı, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) lideri Fetullah Gülen'in akrabalarının da karıştığı gerekçesiyle kapattıkları öne sürülen 7'si tutuklu 16 polisin, yargılanmasına yarın başlanacak.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davada yargılanacaklar polisler hakkında, 'terör örgütüne üye olma', 'kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği', 'suç uydurma', 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetme' ve 'haberleşmenin gizliliğini ihlal' gibi suçlar yöneltiliyor.
Savcılık iddianamesinde, Fetullah Gülen'in yakın akrabaları hakkındaki cinsel istismar iddialarının, örgüt üyelerince üzerinin kapatılması nedeniyle daha önce bir sonuca bağlanamadığı belirtildi.
Cinsel istismar soruşturmasının yürütüldüğü dönemde gerek asayiş gerekse istihbarat şube müdürlüğünde çalışan, dönemin emniyet mensuplarının FETÖ/PDY dahilinde hareket ettikleri belirtilen iddianamede, mağdure S.Ö. ile (cinsel istismara ilişkin soruşturma münasebetiyle) irtibatı bulunan şahısların dinlenmiş olması, soruşturmanın olağan seyrinde gitmediğinin bir kanıtı olarak gösteriliyor.
'Mağdurenin iddialarının sübuta ermesi ihtimaline binaen birileri rahatsızlık duymuş olmalı ki meseleyi tesadüflere bırakmayıp ilgililerin dinlenmesi yoluna gitmişlerdir' tespitine yer verilen iddianamede, şu ifadeler kullanıldı:
'Dolayısıyla bu durum, neden ve sonuç ilişkisine bağlı olarak usulsüz dinleme işlemlerinin sebebi olan mağdure ile ilgili soruşturmanın da usulsüz olduğunu göstermektedir. Mağdurenin peş peşe yaptığı başvurularla yaklaşık 80 kişi hakkında şikayetçi olmasına karşın etkin bir soruşturma yürütülmediği için suç ortaya konulmamıştır. Etkin bir soruşturma yapılması halinde mağdurenin ifadelerinde ismini verdiği pek çok failin tespiti yapılabilir, bu faillerin HTS (telefon trafiği) raporları vasıtasıyla görüşmelerinin ayrıntıları ve mağdure ile irtibatları rahatlıkla ortaya konulabilirdi. Özellikle Seyfullah Gülen'in oğlu olan ve asıl ismi Ammar olan 'İbo' adıyla maruf kişinin kimlik bilgileri tespiti aşamasında sahte evrak tanzim edilmesi, Seyfullah Gülen ile mağdureyi gördüğü ifade edilen bekçi hakkında teşhise yönelik bir çalışma yapılmaması diğer hususlar ile birlikte değerlendirildiğinde soruşturmanın basit bir ihmal boyutunda olmadığını, FETÖ/PDY terör örgütünün kurucusu ve lideri olduğu iddia edilen Fetullah Gülen'in akrabalarının korumak saikini taşıdığını göstermektedir.'
Ayrıca 'mağdurenin mevcut beyanları doğrultusunda muhtelif faillerin ve eylemlerinin tespiti mümkünken, kasıtlı olarak soruşturma yapılmaması sonucu mağdurenin müfteri durumuna düşürüldüğü ve sözlerine ehemmiyet verilemeyeceği gibi bir algı oluşturulduğu' belirtilen iddianamede, şu iddialara yer verildi:
'Bunun doğal sonucu olarak mağdurenin iddialarını destekleyecek delil bulunmadığından bahisle 2 ve 3. soruşturmalarda bahsi geçen tüm failler hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) verilmiştir. Tekrar ifade etmek gerekirse mağdurenin şikayetçi olduğu şahıslar arasında Fetullah Gülen'in yakın akrabalarının bulunması nedeniyle kasıtlı olarak tahkikatın tamamında etkin soruşturma yapılmayarak mağdurenin müfteri durumuna düşürülmesi cihetine gidilmiştir. Fetullah Gülen'in yakın akrabalarının dışındaki şahıslar hakkında da etkin soruşturma yapılmamasının sebebi budur.'
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yarın başlayacak davada, 3 emniyet müdürü ve bir emniyet amiri için 5 yıl 6 aydan 58 yıla, diğer polisler için de 5 yıl 6 aydan 44 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Muhabir: Hadi Şengül
Kaynak: AA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...