Gayrimenkul Sektöründe Özellikle Yabancıların Türk Vatandaşı Olmak İçin Yatırım Yapması Hareketliliğin Artmasında Etkili Oldu. 2019’Un İkinci Yarısından İtibaren Çinlilerin Türkiye’De Yatırımı Yapmaya Başladığı Belirtilirken Uzmanlar Gayrimenkul Alacak Vatandaşlara Bu Süreçte Kritik Uyarılarda Bulundu.
Gayrimenkul sektöründe özellikle yabancıların Türk vatandaşı olmak için yatırım yapması hareketliliğin artmasında etkili oldu. 2019’un ikinci yarısından itibaren Çinlilerin Türkiye’de yatırımı yapmaya başladığı belirtilirken uzmanlar gayrimenkul alacak vatandaşlara bu süreçte kritik uyarılarda bulundu.
Türkiye’de gayrimenkul sektöründe hareketlenmeler başladı. Uzun zamandır bankaların sağladığı uygun krediler gayrimenkul piyasasını da hareketlendirdi. Özellikle yabancıların Türk vatandaşı olmak için gayrimenkule yatırım yapması da hareketliliğin artmasında etkili oldu. Çinlilerin 2019’un ikinci yarısından itibaren Türkiye’de gayrimenkul yatırımı yapmaya başladığı belirtildi. Öte yandan, ortaya çıkan korona virüsü Çinlilerin gelişini etkiledi. Avrupa’da yaşanan korona virüsü vak’aları sonrası yabancıların bir çoğunun Türkiye’de vatandaşlık hakkı elde etmek için gayrimenkule yatırım yapmaya başladığı öğrenildi.
Uzmanından kritik uyarılar
Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’da Gayrimenkul alanında birçok ödül ve başarısı bulunan Gayrimenkul Yatırım Uzmanı Hasan Can, “Gayrimenkulün önündeki en büyük engel faiz oranlarının yüksek oluşudur. FED faiz indirimiyle beraber sadece Türkiye’deki ekonominin değil, dünyadaki ekonominin de canlanacağına inanıyorum. Dolayısıyla orta vadede olumlu bir yansıması olacaktır. Gayrimenkulün en büyük engellerinden bir tanesi faiz oranlarının çok yüksek olmasıdır. Mevduat ve kredi faiz oranlarının çok yüksek oluşu gayrimenkulün gelişmesindeki en büyük engellerden bir tanesidir. Mevduat faiz oranları Türkiye’de düşmeye başlarsa ki geçtiğimiz son iki ay içerisinde bunu yaşadık, insanlar gelirlerinin faiz oranlarıyla örtüşmediğine kanaat getirdi ve enflasyon da mevduat faizlerinden yüksek çıktığı için insanlar yatırıma dönmeye karar verdiler. Önümüzdeki altı aylık süreç içerisindeki kredi faiz oranlarını değerlendirdiğimizde yüzde 30 - yüzde 40 gerilediğinde bunun da yansımalarını gördük. Faizler böyle devam ederse insanlar bankada enflasyonun altında kalacağını düşünerek yatırıma karar verecekler” dedi.
"Geçtiğimiz iki yıl içerisinde dolara yatırım yapan müşterilerimizin birçoğu yüzde 20 oranında doların gerilediğine kanaat getirdiği için geçen haftaki artıştan dolayı paralarını dolardan Türk lirasına çevirip gayrimenkule yatırım yaptı" diyen Can, “ 2016 yılından bu tarafa baktığımız zaman yabancıların gayrimenkul alım oranı yadsınamaz. Özellikle İran bu oran içerisinde büyük bir paya sahipti” şeklinde konuştu.
Çinliler Türkiye’ye yatırım yapmaya başladı
İran’daki korona virüsünden dolayı sınır kapılarının kapanmasından sonra Türkiye pazarının ciddi bir şekilde etkileneceğini kaydeden Can, ”2019 yılının ilk başlarında Çin, gayrimenkul alanında Avrupa’da belli kısıtlamalara uğradı. Dolayısıyla Türkiye’deki piyasanın durgunluğu, 250 Bin dolar karşılığında vatandaşlık hakkı elde etme gibi uyguladığı kriterlerden dolayı Çin gözünü Türkiye’ye çevirdi. 2019’un ikinci yarısında Çinliler Türkiye’de gayrimenkule yatırım yapmaya başladılar. Durum böyle olunca özellikle İstanbul’da Çin mahallelerinin oluşacağına dair fikirlerimiz vardı. Fakat korona virüsü Çinlilerin gelişini de etkiledi. Yabancıların birçoğu Türkiye’de vatandaşlık hakkı elde etmek için gayrimenkule yatırım yapıyor” açıklamasında bulundu.
‘Dünyada üretilmeyen tek şey topraktır’
Ülkemizdeki toprak kanunundan dolayı yabancılara toprak satışlarında belli kısıtlamalar getirildiğine değinen Can, “Yabancılar daha çok gayrimenkul sektöründe konut alımlarına yöneliyor. Dünyada üretilmeyen tek şey topraktır. Bu da toprağı kıymetli hale getirmektedir. Ülkemizdeki genç nüfus oranı gelecek zamanlarda daha da yükselecektir. Oluşacak yükseliş için daha fazla yeni yerler, yeni konutlar üretmek gerekmektedir. Biz dolar bazlı yeni bir uygulama başlattık. Dolar bazlı yatırım alanlarına baktığımızda insanlar doları, altını bu alanların içine dahil ediyor. Biz araziyi de bu alanların içine koymayı tercih ediyoruz. Çünkü orta vadede baktığımız zaman arazinin Türkiye’de çok daha fazla kazandırdığını çıkardığımız istatistiklerle görebiliyoruz. Dolar bazlı yeni uygulamamız için bazı çalışmalarımız var. Devletimizin açıkladığı bazı büyük projeler var. Biz bu projeleri mercek altına alıp inceliyoruz. Dolayısıyla müşterilerimize de bu projelerin hayata geçtikten sonra değer kazanacağına dair görüşlerimizi aktarıyoruz. Belli bölgelerin gelişimiyle ilgili bir takım parametreler belirliyoruz. İnandığımız bazı bölgeler mevcut bunun yanında yatırım yaptırdığımız bölgelerimiz de var. Bunun tamamen alt yapısı dolu. Sadece kendi öngörülerimizden ziyade devletimizin açıkladığı bazı projeler dahilinde müşterilerimize yatırım tavsiyelerinde bulunuyoruz. İnsanlar orta vadede bekleyip para kazanmayı hedefliyorsa kesinlikle arazi yatırımı yapmalarını öngörüyoruz” dedi.