Soma faciasının yaşandığı Soma Holding basın toplantısı düzenliyor. Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan açıklama yapıyor. Toplantıya Gürkan'ın yanı sıra Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik ve şirketin İnsan Kaynakları Direktörü Celalettin Gökaşan katıldı.
Yüzlerce işçinin yaşamını yitirdiği Soma Maden ocağının sahibi düzenlediği basın toplantısında "Bugün hayatımın en büyük ızdırabını yaşıyorum. Canım yanıyor, içim yanıyor." dedi.
Gürkan'ın açıklamasından satırbaşları;
Ben şu anda 76 yaşının içinde olan bir jeoloji mühendisiyim. 49 senedir bu mesleğin içinde jeolog olarak başlayıp maden işletmecisi oldum. 1984'ten itibaren Soma bölgesinde Küçükkömür Maden işletmesini alarak madenciliğe başladım. 30 sene zarfında 150 kişinin çalıştığı küçük bir işletmeden 6 bin kişi civarında çalışanı olan büyük bir işletmeler grubuna dönüştük.
"HAYATIMIN EN BÜYÜK IZDIRABINI YAŞIYORUM"
Madencilik hayatım boyunca öncelikle önem verdiğim tek şey elde etmiş olduğum gelirlerin tümünü işletme yapmış olduğum madenlerin geliştirilmesinde çalışanlarımın hayat standartlarının yükselmesinde ve her türlü kazanın ve benzer olayların en asgariye indirilecek düzeyde ileri teknoloji için harcadım. Bu şekilde bugün hayatımın en büyük elemini ve ızdırabını yaşadığım bu kazanın yaşandığı maden işletmesini en ileri düzeydeki emniyetli madenlerden biri olmasının büyük mutluluğunu yaşıyordum. Beraber çalıştığım genç arkadaşlarımın bilgi ve becerisini görerek geçen senenin sonundan itibaren kısmen emekli olmayı düşünüyordum. Arkadaşlarım şu anki kazanın olduğu madenle birlikte diğer maden yatırımlarını da son derece dikkatli şekilde yürütüyordu.
"NASIL OLDUĞUNU DA ANLAMADIM"
Buna rağmen salı günü saat 15.00 civarında işletmeden gelen bir habere şahsen inanamadım. Olması imkansız bir şey söylüyorlardı. Nasıl olduğunu da anlamadım. Trafo patlaması deniliyordu. Başka şeyler deniliyordu. 49 senelik bütün hayatını madende geçirmiş, çalışmış, çalışanlarımın çoğunu kardeşi gibi görmüş bir insan olarak inanamadım. 3 gündür bu arkadaşlarımın yoğun ızdırabını yaşayarak ve sağlığımı bir tarafa bırakarak kurtarılabilecek olanların kurtulmasına ve diğerlerinin de çıkartılmasına hizmet etmek için herşeyi yapmaya çalıştım.
"CANIM YANIYOR"
Canım yanıyor. Izdırap çekiyorum. Beni tanıyanlar bilirler. Bir çoğunun babaları benim yanımda çalışarak emekli oldu. Hiçbir zaman onlardan ayrılmadım. Bu basın toplantısını 2-3 gün sonra yapmayı planlıyordum. Sağlığım ancak ona elvermesine rağmen kamuoyundaki talebi geçiştiremeyeceğimi anladım. Sağlığımı bir tarafa bırakarak karşınıza çıktım. Şunu özellikle rica edeceğim. KOnuşmam ve hafızam ve diğer şeylerde hakikaten bulanıklık içindeyim. Yanımda çok değerli genel müdürümüz olan Ramazan Doğru var. Sağımda Türkiye'nin en önemli maden kazalarında bu kazalara doğrudan müdahale eden çok değerli bir arkadşaım var, Akın bey. Ve diğer arkadaşlarım var. Ben sizin sorularınıza cevap verebileceğim şekilde vermeye çalışacağım. Ama yaşanan olayın nasıl geliştiğini nasıl olduğunu niçin bu kadar büyük bir kaza olduğunu nereden geldiğini kısmen de olsa arkadaşlarımın anlatmasını istiyorum.
Soma Holding Genel Müdürü Ramazan Doğru;
Öncelikle hepimizin başı sağolsun. 13 Mayıs 2014 günü saat 15.10 sıralarında madenimizde elim bir kaza yaşadık. Ben Soma Kömür İşletmelerinin genel müdürüyüm. Bu havzada 25 yıldır çalışıyorum. Maden mühendisiyim. Bu kaybettiğimiz insanların çoğunu şahsen tanıyorum. Çok büyük bir acı içindeyim. Tüm arkadaşlarımızla beraber. Bu işletme 1990 yılllarında TKİ tarafından kurulan bir işletmeydi.
"DÜNYADAKİ EN MODERN SİSTEM"
TKİ kamu bu işletmeyi uzun yıllar çalıştırdı. Burayı tam mekanize olacak şekilde dizayn ettiler. Dünyadaki en modern madencilik sistemlerine uygun şekilde dizayn ettiler. Bunun için Çin'den ekip getirdiler. Bu şekilde çalıştılar. Burada özelleştirme kapsamında ihale yapıldı. Bu ihale 2006 yılında Park enerji tarafından alındı. 2 sene çalıştılar. İki sene sonunda ticari olarak Alp beyle anlaşarak biz bu işletmeyi Park enerjiden TKİ'nin rızasıyla satın aldık. 2009 yılından itibaren çalışmaya başladık. Şu anda burada 2941 çalışanımız var. Kazadan önce rakam buydu. Bizim bunun haricinde Soma'da iki büyük madenimiz de var. Birinde 1500 kişi çalışıyor... Diğerinde de 1180 civarında çalışanımız var. Toplamda 5800 civarında çalışanımız var.
"AŞIRI BİR HAVA AKIMI VARDI"
Bu kazanın nasıl olduğunu bilir kişiler bize söyleyecek. Bu kazanın oluş şeklini en doğru şekilde onlar söyleyecek. Bizim görüşümüzü söyleyebilirim ben. Bizim görüşümüz şudur. Burada bu kaza 140 kodunda dördüncü band diye tabir ettiğimiz anayolda meydana gelen bir kaza. Tespit edilmesi mümkün olmayan bir kızışma meydana geldi. Kömür içinde bir kızışma meydana geldi. Aşırı bir hava akımı vardı. Burada meydana gelen kızışmanın göçme sırasında alana düşen korlar havanın da etkisiyle şiddetlenmiştir.
"TRAFOYLA HİÇ ALAKASI YOK"
Bana ilk gelen bilgi ocakta trafo patladığı yönündeydi. Göz gözü görmüyor dediler. (Kroki üzerinde göstererek) Bizim tarafomuz şurada. Madene giriş şurası. Yangın olduğu yer 2100-2200 metre civarında. Trafoyla hiç alakası yok. Sağlam trafomuz.
İşletme Müdürü Akın Çelik;
İsmim Akın Çelik, Eynez işletmesinin işletme müdürüyüm. Öncelikle çalışan kardeşlerlmin arkadaşlarımın beraber ekmek yediğimiz insanları kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hepsi canımız ciğerimizdi. Her sabah brifing yapıyorduk. Bu işletmede 50 tane maden mühendisi 50 tane maden teknikeri çalışıyor. 20 yıldır maden mühendisiyim 15 yıl işgüvenliğinde çalıştım. Yangınlar madencilikte dünyanın her yerinde karşılaşılacak bir olaydır. Bu teknik bir olaydır. Ocakta çalışan bilfiil yangın söndürmeyi bilen mühendislerimiz var. Bir yangın kömür madeninde çok basit bir şekilde söndürülebilir. Büyükse yan önlemlerle komple kapatılabilir. İçinde kül döküm tesislerimiz var. Yer üstünde hazırladığımız özel karışımlar var. Bir yerde yangın varsa önlem var.
"YANGININ METAN GAZIYLA İLGİSİ YOK"
Yangının metan gazıyla ilgisi yok. Ocağın temiz hava girişi orası. Orada hiçbir zaman metan gazı olmaz. Metan gazıyla ilgili ocağın hava dönüşünde olabilir. Ocağın her noktasına temiz hava gönderiyoruz. Ocakta elliye yakın sensörler var. Metan gazı oksijen sensörleri. Ayrıca çaışanlarımızda portatif cihazlar var.
"BİZ DE BİLMİYORUZ"
Biz de henüz araştırıyoruz. Şimdiye kadar biz de böyle bir şeye rastlamadık. Fakat biz içerde insanların hayatını kurtarmak için uğraşıyoruz. Ocak içinde sensörler var. Sensörlerden gelen değerler var. Böyle bir şey hissedilmedi. Biz de bilmiyoruz. Biz kendi hayatımızı tehlikeye atarak arkadaşlarımızı kurtarmaya çalıştık.
"HENÜZ KAZANIN KAYNAĞINA ULAŞAMADIK"
Biz kazanın hala neden gerçekleştiğini bilmiyoruz. Henüz kazanın kaynağına ulaşamadık. Oraya ulaşınca kazanın sebebini öğreneceğiz. Bizim hiçbir ihmalimiz yok. Hepimiz canla başla çalıştık. Ben 20 yıldır böyle bir olay görmedim. Biz bir tane insanımızın tırnağına zarar gelmesine izin vermeyiz. 18 işçiye daha ulaşamadık. İçerde 18 kişi var maksimum.
"363 TANESİNİ BEN BİR YERDE TOPLADIM"
787 işçinin tamamı yer altındaydı. 363 tanesini bizzat ben bir yerde topladım. Orada isim alarak bunları listeledim. Bunun yaricinde 122 kişi ambulanslarla yakın hastanalere sevkedildiler. Şu an itibariyle 284 arkadaşımız vefat etti. 18 kişi şu anda muhtemelen yer altında. Kimin yer altında kaldığını tespit açısından özellikle liste yaptık. Ulaşılamayan iki galeride bulunması muhtemel 18 işçi kaldığını düşünüyoruz.
"YANARAK CAN VERME İHTİMALLERİ YOK"
Yer altındaki işçilerin yanarak can verme ihtimali yok. Bizim ocak içinde alt bölgede hazırlık galerimiz var. Havalandırmalı basınç odalarımız var. Bizim 500 kişilik yaşam odamız vardı. İki bölgemiz var. Ana merkezde bir tane var.
"YAŞAM ODASI YOKTU"
İnsanlarımızın en yoğun çalıştığı yere en yakın yerlere yaşam odası koyduk. 500 kişinin 18-24 saat hayatta kalabileceği bir yaşam odasıydı. Orada iş bitince orayı söküp başka bir yere koyuyorduk. Oradaki iptal ettik. Üretimimi bitmişti. Diğer yere takıyorduk ama henüz takmamıştık. Yani yaşam odası yoktu.
ALP GÜRKAN: Arkadaşlarımın bir sene önce çalışma alanlarında yapılan bir odadır yaşam odası. Bu odalar anataşın içinde yapılacak. Eğer kömürün içinde yaparsanız. Bir yangında odanın içinde olan insanlar yanar. Taşlı bölgede yaşam odası yapmamız gerekir. Esas üretim alanı olmadığı için ana taşa girilerek yapılıyor bu yaşam odası. Yaşam odası hemen her yere yapılamaz. Kömür madeninin içine yapamazsınız. Civara yapabilirsiniz. Yaşam odasının Türkiye’de hazırlığını yapmak da maden içinden geçerek olur. Madenin içinden geçiyor. Tünel sürerek yapılır. Oraya gitmeden oda yapsanız ne olur. Yaşam odası üretimin ağır olduğu yere yakın yapılır. Buradaki odanın hiçbir ehemniyeti yok. Alt tarafta hazırlık yapılıyor şu an. Bu kaza üç ay dört ay sonra olmuş olsaydı. Bu insanlar kurtulacaktı yaşam odası olduğu için.
"MADENİ İŞLETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
ALP GÜRKAN: Bu işletme belirli bir zaman sonra işgüvenliği müfettişleri tarafından incelenecektir. Yine resmi makamların önereceği bunu tekrardan inceletecektir. Bu rapor şirketin ne kadar kusurlu olduğunu söyleyecek. Çalışma Bakanlığı’nın çalışmalarını yakından takip etmek istiyorum. İşletmenin içinde doğan bir ihmal varsa. Bir eksiklik varsa. Bunun ben takipçisi olacağız. Benim gördüğüm kadarıyla bu bir kaza. Ben ocağa inmedim. Eksikliklerini tamamlayıp madeni işletmeye devam edeceğiz
"BAŞBAKANLA İLK KEZ BURADA GÖRÜŞTÜM"
Çalışma Bakanlığı’nın müfettişleri inceleyecekler. Ramazan Bey’in ve Akın Bey’in geçerliliği yok benim için. Her ay buraya çalışma bakanlığının müfettişleri geliyor. İş güvenliği uzmanının kendi sorumululkları var. Ben 15 yıl çalıştım iş güvenliği alanında. Bütün raporlar savcılıkta hepsini değerlendirecekler. Kömür madeninde belli alanları mekanize edebilirsiniz. Bir kısmını edemezsiniz. Soma’da. Eksik kalan mekanize yerlerin dışında kaldıysa daha büyük bir tehlike doğar .Başka bir işletme o tarz bir işletmedir. Biz bunu sıfırdan kurmadık. Hazırı genişletmeye çalıştık. Şu an kurulan Işıklar’daki işletme mekanizedir.
ALP GÜRKAN: Bana hükümetten tepki yok. Geçmiş olsun dediler. Hayatımda ilk defa başbakanla burada el sıkıştım. En ufak bir ilişkimiz yoktur.