İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisinin 2015 yılı Şubat ayı toplantılarında Kadıköy Belediyesi ve İBB Meclisinin CHP’li Üyesi Mesut Kösedağı çektiği fotoğrafları da Meclis üyelerinin dikkatine sunarak “İETT-Metrobüs-Toplu Taşıma ve yolcuların sorunu” ile ilgili gerçekleştirdiği gündem dışı konuşması;
Bizler İETT’nin sorunlarını siyasetin de üstünde görüyoruz, çünkü İETT’yi kullanan vatandaşlarımızın rahat etmesi bizler için çok önemli. Ancak vatandaşlarımızın otobüste geçirdiği yolculuk şartları o kadar zorlu ki otobüslerde işyerinde yorulduklarından daha fazla yoruluyorlar. Sabah evden çıktıklarında saçları taralı, elbiseleri ütülü olan, kokularını sıkan, ayakkabıları boyalı şekilde otobüslere binen vatandaşlarımız, otobüsten indiklerinde ise, elbiseleri buruşmuş ayakkabılarına defalarca basılmış, saçları darmadağın, dayak yemiş gibi oluyorlar. Tacizler ve yankesiciliklerde cabası...
Aziz Nesin “Herkesin İşi Gücü Var’’ kitabında ne güzel anlatmış İETT’yi: “İstanbullular birbirlerine olan sevgilerinden tramvaylarda, otobüslerde, dolmuşlarda kucak kucağa, yanak yanağa, dudak dudağa seyahat ediyorlar. (…) Eğer birden bire trafik lambası yanar da, biri bir yanda, öbürü öbür yanda kalmazsa, iki İstanbulluyu imkanı yok birbirinden ayıramazsınız” demiş.
Ayrıca arka kapıdan binip yollanan Akbil’in geri gelmediği anlar da hayli fazladır… İETT Genel Müdürü Mümin Bey’e tahsil edilmiş bir binek araç varsa ya da işe kendi aracıyla gidip geliyorsa bundan derhal vazgeçerek otobüs kullanmasını tavsiye ediyorum, çünkü kendisinin toplu taşımayı kullandığını zannetmiyorum. İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci eğer İETT otobüslerini kullanmış olsaydı ve kendi söylediği gibi; “Her gün toplu taşıma araçlarında binlerce insan yaşadıkları ile gerek gülümseten, gerek hüzünlü fakat her ayrıntısı ile hayatın içinden hikâyeler biriktiriyor. Hayat olumlu-olumsuz yönleriyle akıp giderken İETT araçlarında ve duraklarında geçirilen tüm vakti güzelliklerle donatmayı görev biliyoruz. Toplu taşımayı sevmek hayatı kolaylaştırmasıyla ilintilidir. Seyahat kartlarımızdan, artan sefer sayımıza, konforlu yolculuktan, nitelikli ekip oluşturmaya kadar her aşamada bunun için çalışıyoruz.’’ Cümlelerini kullanabileceğini düşünür müydü? Diye sorası geliyor insanın.
Bir gün Sn. Kadir Topbaş ve Sn. Mümin Kahveci ile 11ÜS hattına “arka kapıdan’’ binerek İETT otobüslerinde seyahat etmek istiyorum. Sn. Topbaş’a açık çağrıda bulunarak davetime icabet etmesini bekliyorum.
Metrobüs güzel bir uygulama ancak her körüklü otobüsü metrobüse çevirirseniz normal hatlarda otobüsler tıklım tıklım olur. Yine güzel bir uygulama olan “Mobil İETT’’ ve duraklara konulan dijital ekranlarda otobüsün kaç dakika sonra durağa geleceğini gösteren ekranların doğruluk oranı düşük. Aracın gelip gelmediğini denetleyen bir sistem yok, varsa da bizim bilgimiz yok. Arızadan ya da başka bir sebeple iptal edilen seferin yerine yedek otobüs olmadığı için sefer konulmadığından vatandaş özellikle kış aylarında mağdur oluyor (özellikle yoğun hatlarda)
Metrobüs duraklarına ulaşım hala büyük bir sorun. Bazı duraklarda vatandaşlarımız 3 üst geçit aşarak durağa ulaşabiliyor. Metrobusler durakların sonunda duruyor vatandaşın yürüme çilesi bitmiyor acaba bu uygulama Sağlık Bakanlığı’nın, “sağlık için günde on bin adım projesine” destek amaçlı mı yapılıyor!!!
Yine bunların dışında, özel halk otobüsleri şoförlerinin ve İETT’nin diğer iştiraklerinde sorunlar yığılmış durumda… Son olarak eğer hayatta sırtını yaslayacak dostunu bulmak istiyorsan otobüse bin! Çünkü o kalabalıkta başka bir şansın kalmaz !!!