Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un avukatı Sezgin Tunç, “Boğaz’da kaçak var” başlıklı haberlere ilişkin açıklamada bulundu. Açıklamada, "Fahrettin Altun hakkında asılsız ve hakikat dışı iddialar ileri sürülmüş, gerçekler tahrif edilerek kamuoyu yanıltılmaya çalışılmıştır" denildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un vekili avukat Sezgin Tunç, “Boğaz’da kaçak var” başlıklı haberlere ilişkin açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"’Boğaz’da kaçak var’ başlıklı haberde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun hakkında asılsız ve hakikat dışı iddialar ileri sürülmüş, gerçekler tahrif edilerek kamuoyu yanıltılmaya çalışılmıştır. Bununla da yetinilmemiş, bilinen bütün ahlak ve hukuk kurallarına aykırı bir şekilde müvekkilin evi fotoğraflanarak gazetede yayınlanmış, açık adresi haber metni içerisinde terör örgütlerine hedef gösterircesine verilmiştir. İstanbul Vakıflar II. Bölge Müdürlüğü’nün ihalesi yapılan diğer 35 adet taşınmaz ile birlikte hazırlık ve ilanını 23.03.2020 tarihinde, ihalesini de 08.04.2020 tarihinde yaptığı Üsküdar ilçesinde yer alan 241,07 m2 sahalı bir arsa için yapılan arsa kiralama ihalesine, müvekkil, temsilcisi aracılığıyla en yüksek teklifi vermiş ve akabinde ihale uhdesinde kalmıştır. Metruk ve mezbelelik arsa müvekkil evinin bitişiğinde yer alan metruk ve mezbelelik halde atıl bulunan, sağlık ve güvenlik riski oluşturan arsayı her bir vatandaşın girmekte serbest olduğu açık bir ihalede en yüksek teklifi vermek suretiyle kiralamıştır. Ayrıca mevzubahis taşınmaz, her defasında Belediye’nin de haberdar edildiği daha önceki iki ihalede (2018-2019) taliplisini bulamamıştır. Kurgu ve kumpas Yapılan yayınlar üzerine, Vakıflar Genel Müdürlüğünün 14.04.2020 tarihinde yaptığı basın açıklamasında da şüpheye yer bırakmayacak şekilde ifade edildiği üzere, ihaleyi müteakip hukuki süreç doğrultusunda İstanbul Vakıflar II. Bölge Müdürlüğü ile müvekkil arasında sözleşme 13.04.2020 tarihinde imzalanmıştır. Arsa üzerinde bahçe düzenleme çalışması dışında iddia edildiği gibi herhangi bir yapılaşma da söz konusu değildir. Gerçeğe aykırı olan ve tamamen art niyet barındıran bu haberlerin ve beyanların sözleşmenin imzaladığı gün içinde yapılmış olması, sürecin bir habercilik faaliyeti değil, kurgu ve kumpas olduğunu açıkça göstermektedir."
“CHP ise söz konusu bu durumu siyasi çıkarları için kullanmıştır”
Açıklamanın devamında ise, "Özel hayatın mahremiyetini ihlal ülkemizin içinden geçtiği bu zor günlerde, siyasi şov ve rövanşist amaçlarla elindeki kamu gücünü haksız ve hukuksuz bir şekilde kullanan İBB yönetimi tarafından yine kanuna aykırı bir şekilde hiçbir tebligat ve bildirim yapılmadan müvekkilin ikametgahına belediye ekipleri gönderilmiş, özel hayatın mahremiyeti hiçe sayılarak ikametgahından görüntüler alınmış, basına servis edilmiş, evine ait fotoğraflar ve açık adresi söz konusu gazetede adeta hedef göstermek maksadıyla yayınlanmıştır. Söz konusu kumpas girişiminin devamında ise yapılaşma olduğu iddia edilen taşınabilir çardak sökülerek kaldırılmıştır. Müvekkilin kiralamış olduğu arsa üzerinde hukuka aykırı bir iş ve işlemi bulunmadığından, belediye ekiplerince ne bir zabıt tutulabilmiş ne de başka bir işlem yapılabilmiştir. Suç duyurusu İhale ilan tarihinin 23.03.2020, ihale tarihinin de 08.04.2020 olduğu ve üstelik ilgili mevzuat uyarınca sözleşme yapma zorunluluğu açık olmasına rağmen, CHP İl Başkanı’nın gerçekdışı, araştırma ve veriye dayanmayan iddia ve açıklamaları siyasi ahlaktan yoksun olduğu gibi İBB yönetimi tarafından yapılan kanunsuz işlemi de savunur niteliktedir. Öyle ki İBB hiçbir bildirim yapmamış, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğünde, kullanım hakkı ise kiracıda olan arsaya izinsiz girerek görevini kötüye kullanmış ve arsada hiçbir yapı bulunmadığından çardak söküm işlemi gerçekleştirerek basına servis etmiştir. CHP ise söz konusu bu durumu siyasi çıkarları için kullanmıştır. Çok açıktır ki; CHP İl Başkanı’nın hukuka uygun olarak gerçekleştirilen bir ihale sürecini “izinsiz yapılaşmaya açma” şeklinde vasıflandırması, müvekkili ve ihaleyi gerçekleştiren kurumu itibarsızlaştırma ve tezvirat amacı taşımaktadır. CHP İl Başkanı kasıtlı olarak açık ihale sürecini çarpıtmaya çalışmıştır ve yukarıda gösterilen Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açık ihale tarihlerini zikretmemiştir. Yine beklendiği üzere CHP tarafından siyasi şov amacıyla yapılan suç duyurusu (!) girişiminin de hem hukuki hem de ahlaki olarak temelsiz bir ‘deneme’ olduğu açıktır. Bu iftira ve itibarsızlaştırma girişimine karşı müvekkil adına, CHP İstanbul İl Başkanı ve ilgili il meclis üyeleri aleyhine işledikleri iftira ve suç isnadı fiilleri ile siyasi ahlaktan yoksun ithamları nedeniyle suç duyurusunda bulunulacaktır. Netice olarak, gerek gazete haberi gerek bir kısım CHP’li siyasetçinin hukuka ve ahlaka aykırı iddia ve isnatlarımı reddettiğimizi; başta Cumhuriyet Gazetesi olmak üzere bu iddiaları yayınlayan ve yayanlar ile ellerindeki kamu gücünü siyasi ve rövanşist amaçlarla kullananlar aleyhine her türlü yasal yola başvuracağımızı değerli kamuoyuna saygıyla duyururuz" denildi.