İstanbul Ticaret Odası (İto) Başkanı Şekib Avdagiç
Prof. Philip Kotler öncülüğünde 104 ülkede eş zamanlı gerçekleştirilen Dünya Pazarlama Zirvesi başladı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un marka şehir olarak pandemi sonrasında özellikle önemini artıracağını belirterek, "Pandemiyle beraber İstanbul gibi bölgesel anlamda tedarik ve lojistik desteklerin çok daha hızlı verilebileceği konumlar çok önemli hale geldi" dedi.
Prof. Philip Kotler öncülüğünde 104 ülkede eş zamanlı gerçekleştirilen Dünya Pazarlama Zirvesi (eWMS), ’Kritik Zamanlarda Fikirler’ temasıyla pazarlamanın duayen isimlerini bir araya getirdi. 6-7 Kasım tarihleri arasında düzenlenen zirvede dünyaca tanınmış 80’in üzerinde konuşmacı Kovid-19 salgını sırasında küresel pazarlamayı ve ticaret ile işletme algısının dönüşümünü değerlendirdi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen zirvede, ’Yeni normalde küresel değer zincirini yeniden değerlendirme gerekliliği’ başlıklı bir konuşma yaptı. Kovid-19 salgınının başından itibaren, ulusal ve küresel toplum ve bu arada tüketici ile müşteri davranışlarında çok önemli değişiklikler ortaya çıktığına dikkat çeken Avdagiç, "Bu, aslında küresel bir travma olarak da nitelendirilebilir. Kırılganlıkların onarılması zaman alabilecektir” dedi.
Avdagiç, pandemide arz değer zincirinin yeniden düzenlenmesi başta olmak üzere, yeni stratejilerin uygulanmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, İstanbul’un marka şehir olarak pandemi sonrasında özellikle önemini artıracağını belirtti.
"Dijital dönüşümün sadece büyük şirketlerde değil KOBİ’lerde de uygulanabilir hale getirilmesi gerekir"
Avdagiç, değer zincirinde ’rekabetçi farklılaşma’ için önerilerinden bahsederek, "Yenilikçilik, hem firma hem de ulusal anlamda lokomotif hale gelmeli. Nitekim küresel verilere göre, bu pandemi sürecinde bugüne kadar yaklaşık 400 binden fazla yeni ürün pazara verilmiştir. Dijital dönüşümün sadece büyük şirketlerde değil KOBİ’lerde de uygulanabilir hale getirilmesi gerekir. Kovid-19 sonrası normale ve zor günlere dönük olarak, değer zincirini gözden geçirip yeniden yapılandırmak firmalarımız için elzemdir. İşletmelerimiz Kovid-19 sürecindeki tutum ve davranışları itibariyle liderlik ve yönetimlerinin otokritiğini yapmalı. Mevcut ve geliştirilecek olanaklarla küresel bir tedarik üssü olarak İstanbul’un, 3A diye kısaltılan Avrupa, Asya ve Afrika için ‘daha yakın, daha hızlı, daha esnek ve daha güvenli’ bir eksende, yeniden konumlandırılması, İstanbul’a ve Türkiye’ye rekabetçi bir üstünlük sağlayacaktır” diye konuştu.
"İstanbul gibi bölgesel anlamda tedarik ve lojistik desteklerin çok daha hızlı verilebileceği konumlar önemli hale geldi"
Avdagiç; deniz, demir ve karayolu taşımacılığı bakımından ‘hub’ olma özelliğine kavuşan İstanbul’un jeo-stratejik açıdan da lojistik merkez olmaya çok elverişli olduğunu kaydederek sözlerini şöyle tamamladı: "Pandemi süreci küresel ölçekte işleyen tedarik ve lojistikteki aksamaların pazardaki talebin karşılanamamasının ortaya çıkarabileceği aksamaları açıkça göstermiştir. Bu durumda İstanbul gibi bölgesel anlamda tedarik ve lojistik desteklerin çok daha hızlı verilebileceği konumlar çok önemli hale geldi. Güçlü ve esnek çalışabilen KOBİ kapasitesi, genç ve enerjik insan kaynağı ve kültür ile sağlık alanındaki potansiyeli ile birlikte dikkate alındığında pandemi sonrasında İstanbul destinasyonunun çok sayıdaki mal ve hizmet bakımından tedarik, lojistik ihtiyacının optimum karşılanabileceği bir merkez olma ihtimalini artırmıştır".