Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin ardından Yemen, Libya ve Maldivler Katar'la tüm ilişkilerini kesti. Katar ile hava ve deniz sınırları kapatıldı, Katarlı diplomatların iki gün, Katar vatandaşlarının 14 gün içinde ülkelerine dönmeleri istendi. Katar'dan ilk tepki geldi. Konuyla ilgili taraf ülkelerin yanı sıra ABD, Rusya ve İran'dan da açıklamalar geldi. İran, Arap ülkelerinin Katar'la ilişkilerini kesmesinin Ortadoğu'daki krize çözüm olmayacağı açıklamasında bulundu.
Son dönemin en büyük krizi... Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya ve Maldivler de Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kesti. Katar'la deniz ve hava sınırları kapatıldı. Katarlı diplomatlara ülkeleri terk etmeleri için 48 saat, Katar vatandaşlarına 14 gün süre verildi. Katar'ın, Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'de Husilere karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon'daki rolünün sona erdiği bildirildi. Katar'la ilişkilerin kestiğini açıklayan ilk ülkeler Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri Katar'ı Yemen'de El Kaide ve DEAŞ olmak üzere terörizmi güçlendirmekle suçladı. Mısır, Katar'ın Müslüman Kardeşler yöneticilerini ülkede barındırdığı, Mısır yönetimine karşı düşmanca tavırlar sergilediği yönünde açıklama yaptı. Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'ye atfedilen "ABD'ye karşı ve İran'ı destekleyici" açıklamalar yayınlamıştı. Bundan birkaç saat sonra açıklama yapan Katar hükümeti İletişim Dairesi Direktörü QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurmuştu. Al Sani, bunun Katar'ı hedef alan bir kampanya olduğunu savunmuştu.
YEMEN, LİBYA VE MALDİVLER DE İLİŞKİLERİ KESTİ
İlk olarak söz konusu 4 ülkenin Katar'la diplomatik ilişkilerini kesmesinin ardından Yemen, Libya ve Asya'nın güneyinde yer alan ada ülkesi Maldivler de benzer bir adım attı. Yemen, Katar'ın uluslararası koalisyondan çıkarılması kararını da desteklediğini belirtti. Yemen hükümeti tarafından yapılan açıklamada, "Katar'ın Husi darbe milisleriyle mücadeledeki eylemleri ve aşırıcı gruplara desteği açık bir hale gelmiştir" ifadesi kullanıldı.
KATAR'DAN İLK AÇIKLAMA
Katar'dan yapılan ilk açıklamada ise Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, 'haksız şekilde alınmış bu karardan üzüntü duyduklarını' belirtti. Al Sani, "Haksız uygulamalar var ve bunlar temeli olmayan iddialara ve suçlamalara dayanıyor" şeklinde konuşurken, söz konusu kararın vatandaşlarının normal hayatını sürdürmesine etki etmeyeceğini belirtti. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada ise kararın Katar üzerinde vesayet kurma isteği olduğunu ifade etti.
Katar'ın bir süredir "amacı devlete zarar vermek olan ve tamamı uydurma olan bir iftira kampanyasına maruz kaldığına" işaret edilen açıklamada, Katar'ın Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) aktif bir üyesi olduğu, KİK'te alınan kararlar ve sözleşmelere bağlı kaldığı, diğer ülkelerin egemenliğine saygı duyan, ülkelerin içişlerine müdahale etmeyen, görevi olduğu üzere terör ve aşırılıkla mücadele eden bir ülke olduğu vurgulandı. Basın yoluyla yürütülen Katar karşıtı kampanyanın Körfez halkını ikna edemediği, bu yüzden krizin giderek tırmandırıldığı ifade edilen açıklamada, "Ülkelerin ilişkileri kesmeyle ilgili açıklamalarında belirttikleri iddialara bakıldığında bu girişimin de medya üzerinde planlı bir şekilde yürütülen ve çoğu iftira olan kampanyanın bir parçası olduğu görülmektedir" denildi. Öte yandan, Katar Havayolları Suudi Arabistan'a yönelik tüm uçuşları askıya aldığını açıkladı.