Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya’da Birlik ve Dayanışma toplantısına katıldı. Toplantının başında vatandaşların sorularını alan Kılıçdaroğlu’na cevap vereceği sırada Harun Hazderolu isimli bir kişi CHP Sakarya Milletvekilinin kendisini ‘despot’ dediği için mahkemeye verdiğini belirterek, tepki olarak toplantıyı terk etti.
Toplantıda vatandaşların sorularını cevaplandıran Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın 'Fakir öğrenciler için yurt yapacak mısınız?' şeklindeki sorusuna, “İlk ve orta öğretim yurtları yapmak belediyelerin ötesinde devletin görevidir. Devlet yoksul ailelerin çocuklarına yurt yapmak zorundadır. En temel eksiğimiz budur. 14 yıldır yurt sorununu çözmediler, ben söz veriyorum 1 yıl içinde çözeceğim. Vatandaşın çocuklarını gönül rahatlığıyla emanet edeceği yurtlar yapılması lazım” dedi.
“DİNİ SİYASETE ALET ETMEYECEĞİZ”
Dini siyasete alet etmeyeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Din insan içindir, tüzel kişilikler için değildir. Allah’la kulun arasına üçüncü bir kişi giremez. Kimin Müslüman olup olmadığını Allah’tan başka biri bilemez. Buna inanıyorsak dini siyasete alet etmeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur, dine karşı olsa kurar mı? İmam hatipleri kurmuştur, dine karşı olsa kurar mı? Cumhuriyet Halk Partisi olarak sadece camilere değil, Hristiyan vatandaşların mabedine de saygı gösteriyoruz. Hiç kimsenin dinini siyaset görüşü yapmayız. Kim çıkıp siyasete dini alet ediyorsa en büyük sahtekar odur” diye konuştu.
“ÖNÜNE YATMAK ANADOLU DEYİMİDİR”
Kılıçdaroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na söylediği sözün bir Anadolu deyimi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bakan konumunda olan birisi kadın erkek fark etmez görevini yapması lazım. Bir seferlik bir olay oldu derseniz olmaz. O çocuklar bizim çocuklarımız. Bir sefer bu yurtlar kanun dışı. Vakıf ve derneklerin ilk ve orta öğretim için yurt yapması yasaktır, belediyeler de açamaz. Ben o ailelerin çocuklarına ve ailelerine sahip çıkmak zorundayım. Olay çok ciddidir, üzerine gidilmesi lazım. Soruşturmaları yapacağız deseydi zaten iş bitmişti, biz diyemezdik bir şey. Deyimler sözlüğünü açtım, önüne yatmak Anadolu deyimidir. İlk anlamı boylu boyunca uzanmak, ikinci anlamı ise bir kişi ve kurumu korumak amacıyla imkanları kullanmak. Anadolu deyimidir. Bu sözü 2 yıl önce siyasi literatüre kazandıran eski içişleri bakanıdır. Bunu aldılar tam cinsiyetçi bir yaklaşımmış gibi gösterdiler, kadına hareketle alakası yok. Siz çocukların hakkını savunacaksınız, Ensar’ın değil. Bir sefer oldu diyor, salı günü açıklayacağım. Bir sefer değil. Annelerin çektiği ızdırabı o bakan biliyor mu?” dedi.
“BAŞKANLIK EŞİTTİR ÜLKENİN BÖLÜNMESİDİR”
Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi'ne de değinen Kılıçdaroğlu, "Bir ülkenin rejimini o ülkenin tarihi belirler. Bizim özümüzde parlamenter sistem vardır, Osmanlı'dan beri. Biz bunu daha iyi hale getirebiliriz. Bu anayasada değişmesi gereken maddeler var. Buna Davutoğlu da ben de inanıyorum. Anayasa, ‘inancı ne olursa olsun her vatandaşın bu benim anayasamdır’ diyebileceği şeklinde hazırlanması lazım. Anayasa değişecekse darbe hukukuyla beraber bazı maddeleri değişmesi lazım. İlk 4 maddeye dokundurmayız. Türkiye bir Cumhuriyettir neyini değiştireceksin? Toplum huzurunu istiyoruz. Elbette milli dayanışma olacak. İnsan haklarına saygı göstereceğiz. Benim gibi düşünmeyeni dövecek miyim? Hepimiz bu Cumhuriyetin vatandaşıyız. Vatanımızı seviyoruz, demokrasiyi savunuyoruz. Laik bir Cumhuriyet istiyoruz. İnancı dolayısıyla suçlanmasını istemiyoruz. Adalet istiyoruz, adaletin olmadığı bir yerde devlet olmaz. Başkanlık eşittir, ülkenin bölünmesidir. HDP’li Başkan Vekili çözüm sürecinde bize özerklik sözü verdiler dedi. Biz bölgesel özekliğe karşı bir partiyiz. Doğuda yaşayanlarda bizim vatandaşımız, Trakya’da yaşayanlar da bizim vatandaşımız. 78 milyon vatandaşın hepsinin vatansever olmasını istiyoruz. Bunun için karşıyız. Parlamenter sistemi güçlendiriyorsanız her türlü desteği verelim. Ülkenin bölünmesine yol açacak bir izin vermeyiz” şeklinde konuştu.
“ADAM ÖLDÜRMEKLE SORUN ÇÖZÜLMEZ”
Kürt meselesinin Türkiye’nin en temel sorunu olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Bu sorunu çözmek için samimi olarak masaya oturacaksınız diğer siyasi partilerle. Liderler bir araya gelecek. TBMM bu sorunu çözmek için aktif rol üstlenmesi gerekiyor. Adam öldürmekle bir sorun çözülmez, sorunun kaynağı siyasidir. Ülkenin birliği ve bütünlüğüyle çözülmesi lazım. Asla çözemezler. Vatandaşın desteğini almak lazım. Kırıp dökerek olmaz. Bu sorunu Cumhuriyet Halk Partisi dışında hiçbir parti çözemez. Bizim genlerimizde Kuvay-ı milliye ruhu vardır. Biz bu sorunu çözeriz. Bizim dışımızda kimse çözemez” ifadelerini kullandı.
Kaynak: IHA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...