ANKARA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik sözleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, CHP Sağlık Komisyonu üyesi milletvekilleri ile Türk Tabipleri Birliğini (TTB) ziyaret etti.
Birlik Başkanı Dr. Bayazıt İlhan ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre görüşen Kılıçdaroğlu, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Tüm Müslümanların Regaip Kandili'ni kutlayan Kılıçdaroğlu, 'En büyük arzumuz huzurlu bir Türkiye. Sokaklarında rahat gezebileceğimiz bir Türkiye. Umarım elbirliği ile bunu gerçekleştirebiliriz.' ifadesini kullandı.
TTB Başkanı İlhan'ın sağlık konusunda bir çerçeve çizdiğini aktaran Kılıçdaroğlu, bu çerçevenin ise çok da olumlu olmadığını vurguladı.
'Her dört kişiden birinin anti depresan ilaç kullanıyor'Son 10 yılda ruh sağlığı açısından ciddi sorunlarla karşı karşıya olunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bugün Türkiye'de yaşayan her dört kişiden birinin anti depresan ilaç kullandığını, bunların kutu sayısının ise 26 milyonu geçtiğini söyledi.
Aile kurumlarında ciddi sarsıntı yaşandığını, her 5 evlilikten birinin boşanma ile sonuçlandığının altını çizen Kılıçdaroğlu, gençler arasında 2007-2015 arasında uyuşturucu kullanımındaki artışın ise yüzde 679'a ulaştığını savundu.
Cinsel taciz suçlarındaki artışın yüzde 449, cinsel istismar suçlarında ise artışın neredeyse yüzde 500'leri bulduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, 'Bütün bu tabloya baktığımızda, beden ve ruh sağlığı açısından ciddi sorunları olan bir ülke ile karşı karşıyayız. Eğer toplumun her kesimi şikayet ediyorsa, 'sorunlarını dile getirdi' diye baskı altına alınıyorsa bu tablo derinleşerek devam edecek demektir.' değerlendirmesini yaptı.
Dünya Sağlık Günü'nde herkese sağlık dilemenin işin en kolay yanı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bütün meselenin ise bunu dilemenin ötesinde herkesin sağlıklı yaşamasını sağlamak olduğunu belirtti.
'Siyasetin doğasında eleştiri var'Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik sözleri hatırlatılarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tepkilerinin sorulması üzerine, siyasetin doğasında eleştiri olduğunu dile getirdi.
'Çocukların haklarını savunan yok'Kendisinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ramazanoğlu hakkında söylediği, 'Birilerinin önüne yatıyor. Ensar Vakfı'nın önüne yatıyor.' sözleriyle suçlandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, 'önüne yatmak' sözüyle ilgili deyimler sözlüğünde iki anlam olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, bunlardan birinin 'bir kimsenin önüne boylu boyunca uzanmak ve bir kişi veya kurumu korumak amacıyla elindeki imkanları kullanmak' olduğunu aktardı.
'Şimdi bunu alıp da cinsel bir alana çekmek nedir biliyor musunuz? Onların kafalarının arkasında neleri düşündüklerini gösteriyor. Tam bir ahlaksızlık örneği.' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, 'Ensar Vakfı'nın önüne yatıyorsun, evet bir daha söylüyorum. Çocuklar tecavüze uğruyor, sen bakansın, çocukları koruyacağın yerde kalkıp vakfı koruyorsun. Bu benim ağırıma gidiyor. O çocuklar hepimizin çocukları.' dedi.
Bakanın görevinin, o çocukları korumak olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'O çocukları o tabloyu, o alanı hazırlayan kim? Ensar Vakfı'na o yurtları kim açtırdı? Kim görmezden geldi o yurtları? İmam hatip okulu müdür yardımcısı şunu söylüyor; 'Bizim öğrencilerimiz Ensar'ın ve KAİMDER'in yurtlarında kalıyordu.' Peki bu yurtlar yasal mı? Yasa dışı. Vali, kaymakam, emniyet müdürü, bakan, başbakan nerede? Biz bunları dillendiriyoruz, onlar kıyameti koparıyorlar. Kaldı ki 'önüne yatmayı' bizim siyasette kullanan kişi de kendi bakanları. Ben yeni bir kelime, yeni bir deyim icat etmedim. Kendilerinin kullandığı bir deyimi, kendileri için kullandım. Vatandaş için kullanırken bir şey değil, biz onlar için kullanırken kıyamet kopuyor. Sadece Aileden Sorumlu Bakan değil, Milli Eğitim Bakanı da Ensar'ın önünde yatmış vaziyette, el birliğiyle savunuyorlar. Bakın çocukların haklarını savunan yok.
'Bir yurt açıldı mı?'İlk ve orta öğretimde yurt açma yetkisinin Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, hiçbir vakfın, derneğin yurt açma yetkisinin olmadığını savundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bu yetki olmadığı halde bu vakıflar, bu dernekler bu yurtları nasıl açtılar? Soru iki; Milli Eğitim Bakanlığı ilk ve orta öğretimde bir yurt açtı mı, 14 yıldır iktidardalar?' sorularını yöneltti.
İktidarın ilk ve orta öğretimde tek bir yurt bile açamadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Adalet ve Kalkınma Partisi'nin parlamentoda olan kadınlarına da sesleniyorum; Sizin bakanlarınız KAİMDER'in, Ensar'ın önünde yatarken, onları canhıraş bir şekilde savunurken, siz hiç o çocukları düşündünüz mü? O çocukların ailelerini düşündünüz mü? O çocukların çektikleri acıları düşündünüz mü? O çocuklara bizim sahip çıkmamız gerekir diye düşündünüz mü? O çocuklar bizim yavrularımız, evlatlarımız diye düşündünüz mü? Bir annenin, çocuğunu sinek ısırsa yüreği dağlanır. Bunlarda nasıl bir ahlak, vicdan var emin olun anlamakta zorlanıyorum. Beni protesto ediyorlar, başımın üstüne, her türlü protestoyu yapabilirsiniz. Ben sizden sadece ve sadece bir şey bekliyorum, o çocuklara, evlatlarımıza, annelerine niye sahip çıkmıyorsunuz. O anneler, o çocukları ne için o yurtlara gönderiyorlar? Fakir oldukları, gelirleri olmadığı için. Ama istiyor ki anneler 'Benim çocuğum okusun.' Siz alıyorsunuz o çocukları iktidarın, bakanlıkların desteğiyle, karanlık ellere teslim ediyorsunuz. Biz bunu eleştirince de kıyameti koparıyorsunuz. Çok üzgünüm.'
Sorumluluk üstlenmesi gereken kişilerin bu sorumluluğu CHP'ye attığını savunan Kılıçdaroğlu, 'Şu akla, mantığa bakın. Emin olun çok üzgünüm.' dedi.
Muhabir: Barış Gündoğan,Mehmet Tosun
Kaynak: AA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...