Koronavirüs Temalı Dijital Sergide, Bu Sürecin Sanatçılara Yaşattığı Duygu Ve Değişimin İzleri Görüldü.
Hub Design, kendi bünyesinde topladığı sanatçılarla yeni bir sergi hazırladı. Koronavirüs temalı dijital sergide, bu sürecin sanatçılara yaşattığı duygu ve değişimin izleri görüldü. Stream (Akış) online sergi; farklı disiplinde üreten 18 değerli sanatçıyı online platformda ilk kez buluşturduğu kaydedildi.
Türkiye’de ve Dünya’da yaşanan bu pandemi sürecinin etkileri, sanatçıların üretimini de farklı alanlara kaydırmalarında, doğa, dünya, gelecek ve ilişkiler üzerine sorgulayıcı yaklaşımlarını sanatlarına yansıtmalarına neden oldu. Hub Design, tüm bu süreçlerin toplamından oluşan Steam (Akış) online show 9 Mayıs Cumartesi gününden itibaren sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Steam online show her sanatseverin koleksiyonu için kendine yakın bir parça bulabileceği ve her bütçeye uygun eserlerin yer aldığı,farklı disiplinlerden 18 sanatçıyla çok özel bir seçkiden oluşuyor.
Eş küratörlüğünü Ayça Okay ve Lara Birgit Kamhi’nin üstlendiği sergide Türk sanatçılardan Bahar Oganer, Barış Cihanoğlu, Cengiz Yatağan, Dicle Çiftçi, Elifko, Fırat Neziroglu, Gizem Candan, Lal Batman, Leyla Emadi , Manolya Çeliker, Mutlu Başkaya, Ömür Tokgöz, Özge Günaydın, Seydi Murat Koç, Taner Yılmaz ve New York’lu sanatçılardan Bianca Kann, Charlotte Fox ve Mallory Smith gibi değerli isimler yer alıyor.
Yapılan bilgilendirmede; 2 hafta boyunca Artsy’de yayında kalacak olan online serginin gelirinin bir kısmı koronavirüs ile mücadele için ilgili kurumlara bağışlanacak. İlerleyen zamanlarda, normalleşme süreci ve sonrası online serginin Hub Design faaliyet noktaları olan New York, Londra, Paris, İstanbul, Bogota ve Meksiko şehirlerinde fiziksel sergi olarak gezmesi planlanıyor.
Online sergi ile ilgili bilgi aldığımız Hub Design Kurucu ortağı Gülşah Özperçin "Bertolt Brecht 1938 yılında "Gerçeklik değişir, gerçekliği yansıtmak için sunum şekilleri de değişmektedir" demişti. Koronavirüs sebebiyle, hepimizin gerçekliğinin tamamen değiştiği bu günlerde,sanatçılarda gerçekliği yansıtmak adına yeni arayışlara girdiler. Sosyal mesafe ve karantina altında olmanın zamanımızı değerlendirme şeklimize olan etkisi ve içe dönük yaşam biçimimiz, sanatçıyı günlük hayatın gerekliliklerinden kopararak tam anlamıyla ’akış’ içinde üretim yapmaya zorladı. Tıpkı Michelangelo’nun Sistine Şapeli’nde günlerce uykusuz ve aç birşekilde ara vermeden akışı tecrübe ederek çalışması gibi, sanatçılarımız dış dünyadan bağımsız olarak ellerindeki kısıtlı imkanlarla karantina sürecinin başından bu yana üretmekteler.Biz de bu üretimi yapan sanatçıları dijital platformda izleyicilerle buluşturmayı istedik. Pandemi döneminde üretilen veya pandemi teması içeren eserlerden eklektik ve plüralist yapıda bir seçki ile oluşturduğumuz bu karma sergi bizim için çok özel. Sanat tarihinde daha önce görüldüğü üzere, bugün de tüm olanaksızlıklardan ilham alan sanat ve sanatçının üretiminin devam ettiğini görmek çok kıymetli.Tarihte olduğu gibi sanat adına da yepyeni bir dönemin başladığını düşünüyorum." dedi.