Lipton, Çay Hasadı Süresince Üreticilerin Ve Çalışanlarının Sağlık Ve Güvenliği İçin “Çayımız İçin Hep Birlikte” Adını Verdiği Bir Programı Hayata Geçiriyor.
Lipton, çay hasadı süresince üreticilerin ve çalışanlarının sağlık ve güvenliği için “Çayımız için Hep Birlikte” adını verdiği bir programı hayata geçiriyor. Hasat süresince çay alım evlerinde sosyal mesafeyi korumak için randevulu sistemle hizmet verilecek. Düzenli aralıklarla dezenfekte ve sterilize edilecek olan Lipton çay alım evleri, üreticilerden ürünlerini kendilerine verilen saat aralığında teslim alacak.
Lipton Doğu Karadeniz’de başlayan çay hasadı nedeniyle COVID-19 salgınına karşı bölgedeki çay üreticilerinin ve çalışanlarının güvenlik ve sağlığını korumaya odaklanan bir dizi önlemi hayata geçiriyor. Çay alım sürecini Sağlık Bakanlığı’nın COVID-19 yönlendirmeleri ve dünyanın farklı bölgelerindeki hasat uygulamalarına göre yeniden düzenleyen Lipton, çay alım evleri ve fabrikalarında uygulanmak üzere geniş kapsamlı bir planla ilerliyor.
Çayımız için Hep Birlikte
“Çayımız için Hep Birlikte” adı verilen program çay alım evleri, Lipton fabrikaları, çay üreticileri ve iş ortağı yerel işletmelere yönelik farklı uygulamaları kapsıyor. Yapılan açıklamaya göre, söz konusu marka, hasat süresince çay alım evlerinde sosyal mesafeyi korumak için randevulu sistemle hizmet verecek. Düzenli aralıklarla dezenfekte ve sterilize edilecek olan marka, çay alım evleri, üreticilerden ürünlerini kendilerine verilen saat aralığında teslim alacak. Çay alım evleri çalışanları için maske ve siperlik gibi koruyucu ekipman kullanımı zorunlu tutulurken, randevuları süresince kullanmaları için çiftçilere de el dezenfektanı ve maske temin edilecek. Marka, çay alımı gerçekleştirdiği üreticilerin yanı sıra bölgedeki sağlık kuruluşlarına da gıda ve hijyen ürünleri desteğinde bulunacak. Marka çalışmalar kapsamında ilk aşamada 215 bin maske, 1250 kg dezenfektan, 500 siperlik ve 441 adet sensörlü dezenfektan cihazı ve 10 bin gıda ve ev hijyeni destek paketinden oluşan hazırlığını tamamlamış bulunuyor.
Marka, fabrikalarında da bağlı bulunduğu Unilever’in dünyadaki en yüksek güvenlik standartlarını uygulayacak. Fabrika çalışanları, gerekli tüm koruyucu ekipmanları kullanırken çalışanların sağlık kontrolleri de düzenli bir şekilde takip edilecek. Ayrıca alınan güvenlik önlemleri kapsamında tüm nakliye araçları ve lojistik sağlayıcılarının markanın tesislerine kontrollü bir şekilde girmesi ve yükleme/boşaltma işlemleri süresince 2 metre sosyal mesafenin korunması sağlanacak. Marka, ürün tedarik ettiği yerel işletmelere de benzer şekilde bilgi ve malzeme temini sağlayacak.
Marka ayrıca internet üzerinden, çay üreticilerinin salgına karşı bireysel olarak dikkat etmeleri gereken kurallar konusunda özel bilgilendirme ve eğitim çalışmalar yürütecek. Üreticilere COVID-19 Sağlık Eğitimlerinin yanı sıra yine internet ortamında Sürdürülebilir Çay Tarımının Önemi, Toprak Numunesi Alımı ve Gübreleme, Erozyonla Mücadele ve Tampon Bölge Kavramı, Evsel Atık Yönetimi, İstilacı Türlerle Mücadele Yöntemleri ve Kayıt Tutulması, İş Sağlığı ve Çalışan Güvenliği, Çalışanlara Adil Muamele, Bahçe Bakımı ve Budama, Zirai İlaç Kullanımı ve Kişisel Koruma Ekipmanı (KKE) Kullanımı konularında da ücretsiz eğitimler sunulacak.
Unilever Türkiye Dondurma, İçecek ve Gıda Kategorilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Unilever Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Kölükfakı, “34 yıldır Lipton markamız ile faaliyet gösterdiğimiz Doğu Karadeniz bölgesinin ekonomik, sosyal ve doğal hayatı için değer oluşturmak her zaman en büyük önceliğimiz oldu. İçinde bulunduğumuz özel dönemde de bu önceliğimiz değişmedi. Her sezon 92 bin kişilik bir ekosistemi etkileyen çay alımı gerçekleştiriyoruz. Bu sorumlulukla çay üreticilerinin ve çalışanlarımızın sağlıklı ve güvenli bir hasat dönemi geçirmesine katkıda bulunmak için yatırımlarımızı planladık ve hazırlıklarımızı tamamladık. Bu dönemi çayımız için hep birlikte çalışarak geride bırakacağız ve Türkiye’yi çok sevdiği çayla buluşturmaya hep birlikte devam edeceğiz.” dedi.