Türk Maden Sektörü Gerek İstihdam Gerekse İhracat Rakamlarıyla Ülke Ekonomisine Büyük Katkı Sağlıyor. Sektör Temsilcilerine Göre Bu İvmeyi Devam Ettirebilmenin Yolu Madencilik Stratejisinin Belirlenmesinden Geçiyor.
Türk maden sektörü gerek istihdam gerekse ihracat rakamlarıyla ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Sektör temsilcilerine göre bu ivmeyi devam ettirebilmenin yolu madencilik stratejisinin belirlenmesinden geçiyor.
2019’u 4.3 milyar dolarlık ihracatla kapatan maden sektörü, sürdürülebilir başarı için yeni stratejilerin hayata geçmesi gerektiğini savunuyor. Çevkur Genel Müdürü Selçuk Çevik, “Sektörümüzün dünya genelinde önemi yıllar önce anlaşıldı ve ekonomiye katkıları yadsınamaz bir hal aldı. Daha fazla yol alabilmemiz için madencilik stratejisi hazırlanmalı” dedi.
Türk maden sektöründe değişim ve gelişimin şart olduğunu dile getiren Çevik önerilerini ise şöyle sıraladı: “Öncelikle ülkemizde madencilik stratejisi hazırlanmalı. Kıymetli madenlere değer verilmeli. Maden aramalarına bölgesel ayrıcalıklar verilmeli. Sektörümüz için yetkili taşra teşkilatlarının oluşturulmalı".
Madencilik sektörünün istihdam ve üretim odaklı çalıştığına vurgu yapan Çevik, “Genelde kırsal kesimde faaliyet gösteren bir üretim dalıyız. Madenciliğin yapıldığı bölgeler sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan oldukça hızlı kalkındıkları gibi vasıfsız elemanlar birer zanaat sahibi oluyor. Madencilik, işsizliği gidererek halkın yaşam seviyesinin yükseltilmesine katkı sağlıyor. Bu nitelikleriyle kırsal kesimlerden büyük yerleşim bölgelerine olan göçü önleyici bir rol üstleniyor. Yanı sıra bölgesinde iş imkanına sahip olan halk kendi tarım ve hayvancılığına da devam edebiliyor. Böylelikle madenciliğin bölgesel katkısı diğer bir sektöre de yansıyor. Madencilik faaliyetlerinin yol, su, elektrik, haberleşme gibi alt yapılara ihtiyacı var. Bu ihtiyaçlar çoğu zaman madencinin kendisi tarafından yapılmakta ve bölge halkı tarafından da kullanılmakta” diye konuştu.