Polise silahlı saldırı davası

Gaziosmanpaşa'da, polis memuru Zekeriya Yurdakul'un şehit olduğu, 2 polisin de yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin, hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Sultan Işıklı'nın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Sultan Işıklı ve 4 avukatı katıldı.

Duruşmada savunması sorulan Işıklı'nın avukatlarından Ebru Timtik, müvekkilinin annesi Cennet Güneş'in salonda olduğunu ve tanık sıfatıyla dinlenilmek istediğini belirtti.

"KIZIMI ÖLDÜRMESİNLER DİYE SAKLADIM"

Tanıklığına başvurulan Cennet Güneş, emekli olduğunu, eşinden 5 yıl önce önce boşandığını ifade ederek, kızının canlı bomba olduğuna dair yayınlar çıkınca, ondan saklanmasını istediğini söyledi.

Kızının hiçbir zaman uzun süreli evden ayrılmadığını aktaran Güneş, "Ben öldürmesinler diye sakladım. O zaman bir ay ayrı kaldı. Kızım, abisi öğrenciyken yanına gitmiştir, kimliği kontrol edilmiştir, o zaman neden gözaltına alınmamıştır" dedi.

Avukat Timtik de, müvekkilinin devrimci ve sosyalist olduğunu, gösterilere katıldığını anlatarak, "Canlı bomba ilan edildikten sonra polis annesine gitmiş ve kızını teslim etmesini, yoksa vurulacağını söylemiştir. Bu ortam, müvekkilimi ana yollardan ayrılmaya itmiştir. Yasa dışı bir durum olmuşsa da bu, kendisinin ilgisi olmayan canlı bomba ilan edilmesi nedeniyledir. Bu hususlar dikkate alınmalıdır" ifadesini kullandı.

"TANIKLARA GÖRE ÇATIŞMADA ATEŞ ETTİĞİ GÖRÜLMEDİ"

Esas hakkında görüşü sorulan cumhuriyet savcısı Ümit Özkan, daha önce hazırladığı mütalaayı hatırlatarak, "kamu görevlisi 2 kişiyi tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçundan sanığa, toplam 27-45 yıl hapis cezası verilmesi talebini tekrarladı.

Mütalaanın sunulmasının ardından duruşmalardaki tanık anlatımlarına göre, olay anında elinde silah olmasına rağmen sanığın çatışma sırasında ateş ettiğinin görülmediğini aktaran savcı Özkan, sanıkla ilgili bu suçtan beraat kararı verilmesini talep etti. Sanık hakkında "anayasal düzeni yıkmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendiğini de hatırlatan savcı Özkan, sanık için ayrıca "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan hapis cezası verilmesine gerek olmadığını bildirdi.

Mütalaada sanık Işıklı'nın, "kamu görevlisini tasarlayarak öldürmek" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlarından, ayrı ayrı iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmesi talep edildi.

AMERİKAN BAYRAĞINI YAKMAYA ÇALIŞTI

Mütalaaya karşı beyanı sorulan sanık Işıklı da hazırladığı 2 sayfalık savunmayı okudu. Savunmasında hükümeti ve Amerika'yı eleştiren Sultan Işıklı, okuduğu metnin ardından, cebinden çıkardığı bir ABD bayrağını çakmakla yakmaya çalıştı.

Işıklı, jandarma tarafından salonundan çıkarılırken de slogan attı. Cennet Güneş de, "Bırakın çocuğumu, vuramazsınız çocuğuma" diyerek kızının çıkarılmasına tepki gösterdi.

Mahkeme heyeti, sanık Işıklı'nın tutukluluğunun devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

İSTANBUL ADLİYESİ'NDE POLİS MÜSAHALESİ

Bu arada, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşma devam ederken, adliyede bulunan bulunan iki kadın, adliye içinde pankart açmak istedi. Güvenlik görevlileri kadınlara müdahale ederek pankartları ellerinden aldı. İki kadın karşı koymalarına rağmen polis aracına götürüldü.

Polislerin toplamda 8 eylemciyi gözaltına aldığı öğrenildi.

AA