Emekli Müftü Hasan Yavaş, on bir ayın sultanı Ramazan ayında bol bol kelime-i şehadet getirmek ve tövbe etmek gerektiğini belirterek, yapılacak duaların ve ibadetlerin kabul olması için beş şeye çok riayet edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Emekli Müftü Hasan Yavaş, Türkiye gazetesindeki köşesinde Ramazan ayında bol bol kelime-i şehadet getirmek, günahlara tövbe ve istiğfar etmek gerektiğini dile getirdi. Yavaş, bu ayda yapılacak duaların ve ibadetlerin kabul olması için de beş şeye çok riayet edilmesi gerektiğini ifade etti. Yavaş’ın yazısı şöyle:
"Bütün müminlerin hasretle beklediği "on bir ayın sultanı" olan Ramazan ayına kavuştuk elhamdülillah. Ya Rabbî! Bu ayda tuttuğumuz oruçları kabul eyle! Sen bizleri Ramazan-ı şerifin şefâatine nâil eyle! Ramazan-ı şerifte af ve mağfiret eylediğin, cehennemden âzâd eylediğin ve cennetine dâhil eylediğin kulların meyânına/arasına bizleri de dâhil eyle! Bu ayın feyiz ve bereketlerinden istifade etmemizi, günahlarımızın yakılıp yok edilmesini, bundan sonraki kalan ömrümüzün de bu hâl üzere devam etmesini nasip eyle! Âmin!
Allahü teâlâ, bu ayda kullarının dört şeyi yapmasını da çok sever. Bunlar; kelime-i şehadet getirmek, günahlara tövbe ve istiğfar etmek, cennete girmeyi ve cehennemden kurtulmayı istemek... Bu ayda yapacağımız duaların ve ibadetlerin kabul olması için beş şeye çok riayet etmelidir:
1- Önce, ehl-i sünnet itikadına uygun iman etmelidir. Ve son nefesimizi verinceye kadar bu imandan ayrılmamaya çalışmalıdır. Küfre sebep olan her türlü sözden ve fiilden uzak durmalıdır. Âhirette, kâfirlerin hiçbir iyiliğine ve ibadetine sevap ve mükafat verilmeyecektir.
2- İlim sahibi olmalıdır. Namazın, orucun ve her ibadetin ilmihal kitaplarında yazan farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini, mekruhlarını ve müfsitlerini/bozan şeylerini mutlaka öğrenmelidir. İlimsiz amel, dalâlettir/sapıklıktır. Yanlış ve bozuk olur.
3- Niyetin her ibadet için farz olduğunu bilmelidir. Ramazan’da her gün tutulacak orucun her birisi için ayrı niyet etmelidir. Oruca niyetin ilk ve son vaktini bilmek ve bu vakitler arasında niyeti yapmak lazımdır. İlk vakti, akşam güneş batıncadır. Son vakti de dahve-i kübradır. Yani, öğle namazına bir saat kalıncaya kadar niyet edilebilir.
4- Bütün ibadetleri ihlas ile yapmalıdır. Allah rızası için olmayan, başkasına riya/gösteriş için yapılan ibadete sevap verilmez. Orucun diğer ibadetlerden farkı, onda gösteriş yoktur. O, kul ile Rabbi arasındadır, başkalarının haberi bile olmaz. Bunun içindir ki, Rabbimiz “Âdemoğlunun bütün amelleri kendisi içindir, oruç hariç. O, benim içindir. Yemesini içmesini, nefsânî arzularını benim için terk ediyor, onun karşılığını da ben vereceğim” buyuruyor.
5- Kul haklarından çok sakınmalıdır. İmâm-ı Rabbânî “rahime-hullahü teâlâ” diyor ki: "Bir kimse, Peygamberin ameli gibi amel yapsa, fakat üzerinde yarım dank, yani çok az kul borcu olsa bunu ödemedikçe cennete giremez." Duaları da kabul olmaz. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Üzerinde kul hakkı olan, mahlûkların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin, ödesin! Zirâ o gün altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar kendi sevaplarından alınacak, sevapları olmazsa hak sâhibinin günâhları, buna yüklenecektir.)"