Reina adlı gece kulübüne 2017 yılbaşı gecesi yapılan saldırıda 39 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 57 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, sanıkların son savunmalarını yapması için süre vererek duruşmayı erteledi.
Reina adlı gece kulübüne yılbaşı gecesi DEAŞ’lı Abdulkadir Masharipov tarafından düzenlenen saldırıda 39 kişinin hayatını kaybetmesi 79 kişinin ise yaralanmasına ilişkin 18’i tutuklu 57 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya 18 tutuklu sanık SEGBİS yolu ile katılırken, duruşmada tahliye edilmesinin ardından Göç İdaresi Müdürlüğü’nde tutulan Masharipov’un eşi Zarina Nurulleyeva ve birlikte yaşadığı Tene Traore çocukları ile avukatlar hazır bulundu.
Bir kısım sanık avukatları süre istedi
Duruşmada, mahkeme başkanının savcının mütalaasını Ocak ayında verdiğini ve karar çıkartmayı düşündüklerini söylemesinin ardından söz alan bir kısım sanık avukatları, pandemi dolayısıyla müvekkilleri ile görüşemediklerini ve savunmalarını hazırlayamadıklarını söyleyerek savunma için süre talep etti.
Son savunması sorulan tutuklu sanık Masharipov, “Söyleyeceğim bir şey yok” diye konuştu.
“Gerçekten tahliye olmak istiyoruz”
Duruşmada söz alan Masharipov’un eşi tutuksuz sanık Zarina Nurulleyeva ise, “Bizi bir sene önce serbest bıraktılar. Bizi göç idaresine götürdüler. Orada yine bir sene tutuklu olduk. Önceleri yurt dışına çıkış yasağınız var deniyordu. 1 yıl kaldık. Sonra hastaneye götürdüler. Orada polisler bekledi. Sonra bizi yine göç idaresine götürdüler. Biz gerçekten tahliye olmadık ki. Hiç bir suça karışmadık. Biz gerçekten tahliye olmak istiyoruz. Hiçbir adalet görmedik” ifadelerini kullandı.
“Çocuğumu hapiste dünyaya getirdim”
Dosyanın bir an önce sonuçlanmasını istediğini belirten Masharipov’un birlikte yaşadığı tutuksuz sanık Tene Traore ise, “İstediğim tek şey bu dosyanın biran evvel sonuçlanması. Çünkü 3 yıldan fazla bir süredir devam ediyor. 2 yılımı hapiste geçirdim. Çocuğum oldu. Çocuğumu hapiste dünyaya getirdim. Biran önce bu davanın bitmesini istiyorum” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, pandemi sürecinin devam etmesi nedeniyle son savunma için süre verildiğini, bir sonraki duruşmada son savunmaların ve son sözlerin alınacağını, savunma yapmadıkları takdirde ise susma hakkı olarak değerlendirileceğini kaydetti.
Bir sanık tahliye edildi
Tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerinin dosyanın geldiği aşama dikkate alınarak kaldırılmasına karar veren mahkeme heyeti, tutuklu sanık Abulaiti Halike’nin delilleri karartma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle tahliyesine hükmetti. Heyet, sanık Masharipov’un eşi Zarina Nurullayeva ile birlikte yaşadığı Tene Traore’nin savunmalarını tamamlamaları nedeniyle bir sonraki duruşmaya katılmalarına yer olmadığını belirtti.
Sanık Abdulkahir Masharipov’un da aralarında bulunduğu 17 sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun karşısındaki duruşma salonunda görülmek üzere 7 Eylül günü saat 10.00’a erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, hazırlanan iddianamede, sanık Abdulkadir Masharipov’un ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, ‘Nitelikli şekilde kasten öldürme’, ‘Silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘Nitelikli şekilde kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması taşınması bulundurulması’ suçlarından 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 540 yıldan 2 bin 370 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede, saldırganın eşi Zarina Nurullayeva ve saldırıyla irtibatları olduğu tespit edilen şüpheliler İlyas Mamaşaripov, Ali Jameel Mohammed Mohammed ve Abdurrauf Sert’in aynı suçlardan 40’ar kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 548 yıldan 2 bin 385 yıla kadar hapisleri istendi. Diğer 52 şüphelinin ise ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve ‘Silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisleri talep edildi.
Saldırıda yaşamını yitiren ve yaralananların büyük çoğunluğunun yabancı uyruklu olduklarının belirtildiği iddianamede, 39 kişi ‘Maktul’, 122 kişi ‘Mağdur ve müşteki’ olarak yer aldı.