İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’Nun ‘5 Bin Yeni Sarı Taksi’ Açıklamasına Tepki Göstererek, “Şu Anda Taksicilerin Çay İçecek, Evine Ekmek Götürecek Parası Yok Cebinde. Aç Geziyor Taksiciler. ‘Ben 5 Bin Tane Taksi Plakası Çıkaracağım’ Demek Bize Göre Son Derece Yanlıştır. Yasal Zeminlerde Mutlaka Hakkımızı Ararız. Belediyenin İşi Taksicilik Yapmak Değil Ki” Dedi.
İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘5 bin yeni sarı taksi’ açıklamasına tepki göstererek, “Şu anda taksicilerin çay içecek, evine ekmek götürecek parası yok cebinde. Aç geziyor taksiciler. ‘Ben 5 bin tane taksi plakası çıkaracağım’ demek bize göre son derece yanlıştır. Yasal zeminlerde mutlaka hakkımızı ararız. Belediyenin işi taksicilik yapmak değil ki” dedi.
Yaklaşık 750 taksinin görev yaptığı Türkiye ve Avrupa’nın en büyüğü konumundaki İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatifi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun megakente 5 bin yeni sarı taksi kazandıracakları yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Konuya ilişkin kooperatif binasında basın toplantısı düzenleyen Kooperatif Başkanı Fahrettin Can, zamanlamanın yanlış olduğunu belirterek mevcut durumda taksi ihtiyacının olmadığını söyledi.
“Taksicilerin çay içecek ve evine ekmek götürecek parası yok cebinde”
Ekrem İmamoğlu’nun taksi açıklamasına eleştiren İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can, “Başkanımız geçen hafta Cuma günü bir açıklama yaptı. Bize göre çok talihsiz ve zamansız bir açıklama. Bütün samimiyetimle söylüyorum şu anda taksicilerin çay içecek ve evine ekmek götürecek parası yok cebinde. Aç geziyor taksiciler. ‘Ben 5 bin tane taksi plakası çıkaracağım’ demek bize göre son derece yanlıştır. Zamanlaması da yanlıştır, böyle bir ihtiyaç da yoktur. Sivil toplum örgütleriyle de meslek temsilcileriyle böyle bir mutabakat sağlamadan yapılan açıklamayı doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Keçi can derdinde, kasap et derdinde”
Can, “İhale yapılması için şartlar da müsait değil. İhale yapılması için her şeyden önce korsanın İstanbul’da bitirilmesi gerekir. İstanbul Havalimanı’nda geçmek istediğimiz ama geçemediğimiz akıllı taksi, dijital taksiyi İstanbul’daki tüm taksilere geçirmemiz lazım. İstanbul’da taksilerin 24 saatte yüzde 47’si boş, yüzde 53 dolu geziyor. Bir kere bu doluluk oranını arttırmamız lazım. Doluluk oranı yüzde 70-75’lere çıkarırsak belki de İstanbul’da hiç taksiye ihtiyaç olmayacak. Hem de boşuna akaryakıt yakmamış olacağız. Korsanı bitirdikten sonra bilimsel bir çalışma yapılır ve ondan sonra İstanbul’da taksiye ihtiyaç var ise ihale yapılabilir. İstanbul’da kesinlikle şu anda taksiye ihtiyaç yoktur. Görüyorsunuz pandemi dönemi insanlar evine ekmek götüremiyor. Anadolu’da bir söz var ‘Keçi can derdinde, kasap et derdinde’. Bunlar doğru değil, şu anda bunu doğru bulmuyoruz” diye konuştu.
“Yasal zeminlerde mutlaka hakkımızı ararız, belediyenin işi taksicilik yapmak değil ki”
Bazı dünya kentleriyle taksi sayılarına ilişkin oranlamalara da değinen Can, “Yasal zeminlerde mutlaka hakkımızı ararız. Belediyenin işi taksicilik yapmak değil ki. Başkanımız Avrupa’dan örnekler verdi. Diyor ki Paris’te 8,5 milyon nüfus var, 16 bin taksi var dedi öyle zannediyorum. Doğru Paris’te 8,5 milyon nüfus var ama 50 milyona yakın da turist var. Bunun hesabını yapıyor mu başkanımız. İnsanların Paris’teki alım gücüyle bizim alım gücümüz bir mi? Bunların hepsinin hesabının yapılması, bilimsel bir çalışma yapılması gerekir. Biz şu anda taksi plakasına ihtiyaç olduğunu düşünmüyoruz. İhale yapılmadan nasıl kiraya verilecek? Taksilerin sahibi Büyükşehir Belediyesi değildir ki. Taksi plakası vatandaşın elindedir. Tahditli olduğu için vatandaş buna yatırım yapmıştır. Eğer ihtiyaç varsa, yetki belediyedeyse belediye artış yapabilir, bakanlıktaysa bakanlık artış yapabilir. Ama şuan da buna bir ihtiyaç yok. Durup dururken ‘5 bin plaka ihalesi yapacağım’ demek son derece yanlış bir şeydir. 300 bin insan bu taksicilikten geçinmektedir. Bu insanları yok saymaktır. Eğer İstanbullulara hizmet etmek istiyorsan, yolcu memnuniyetini artıralım. Taksiyi dijitalleştirelim. Yolcunun sıkıntılarını çözelim. Taksiciyi ve şoförü ve İstanbulluyu mutlu edelim” şeklinde konuştu.
“Buradaki maksat bir gelir kaynağı mıdır yoksa İstanbulluya hizmet midir”
Taksi sayısının değil yolcu memnuniyetinin artırılması için çaba gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Can, “Buradaki maksat bir gelir kaynağı mıdır yoksa İstanbulluya hizmet midir? Biz önce İstanbulluya hizmet yolcu memnuniyeti üst seviyeye çıkaralım. Burada anlaşılan sadece para odaklı bir açıklamadır bu. Yani gelir belediye kaynak olsun diye yapılan bir şeydir bu. İstanbul’a hizmet bu mudur? İstanbulluya hizmet taksiciyi eğitmek, daha donanımlı hale getirmektir. 5 ile 8 arasında trafiğin yoğun saatlerinde siz isterseniz 5 bin değil 15 bin taksi koyun yine problem olacaktır. Bu belediye otobüsü falan değil. Belediyemiz zannediyor ki metrobüs gibi belli bir hatta yollar açık zaten yolcu buraya gelecek vasıtaya binecek, yol açık gidip gelecek ve para kazanacak” dedi.