Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’de Çapraz Sorgunun Etkinliğinin Arttırılması ve Eğiticileri Eğitilmesi” programına katıldı. Program sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkındaki sert eleştirilerine tepki gösteren Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklama Aile Bakanımız hakkında söylediği sözler gerçekten seviyesi siyasetten çok düşük. Siyaset bir seviye ister, belli bir edep ister, belli bir ahlak ister, belli bir üslup ister.
Hepimiz birbirimiz hakkında farklı görüşlere sahip olabiliriz, eleştiri yapabiliriz ama bunu belli bir üslupla, belli edeple, belli bir ahlakla yapmak gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu kimin hakkında konuşursa konuşsun güzel bir dil, temiz bir dil kullanması esastır. Hele bir kadın hakkında konuşuyorsa kullandığı dilin daha temiz olmasına dikkat etmesi lazımdır. Dünkü açıklamalarına baktığımızda üslup bakımından Türk siyasetinin dibe vurduğunun göstergesidir. Siyasetteki edep yüklü, ahlak yüklü üslubun yerini edep ve ahlaktan yoksun bir üslubun ikame edildiğini görüyoruz. Bu son derece üzüntü vericidir.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması üzüntü verici olduğu gibi daha sonra, ‘Ben sözümün arkasındayım’ diye bunu tevil etmeye ve sözünün arkasında durduğunu açıklaması o yaptığı ilk açıklamadan daha vahim, daha kötü bir durumdur. Yanlış yaptım, özür diliyorum desen sen daha çok büyürsün. Yanlışta ısrar etmenin, tevil etmenin anlamı yok. Halk arasında söz var, ‘Zırva tevil götürmez.’ Ne söylerseniz söyleyin bu mızrak çuvala sığmaz, söylenen sözün Türk toplumunun ahlaki değerleriyle, ana muhalefet partisi liderinin ağzına yakışacak bir söz olmadığını herkes gayet yakından biliyor, gayet yakından görüyor. Sayın Kılıçdaroğlu demek ki kendi içindeki duyguları dışarı yansıtmış. Kalbinde ne varsa o yansıyor dışa, kabın içinde ne varsa o yansıyor; demek ki kabın içinde iyi şeyler yok. Umarız bu yaptığı yanlıştan döner, yanlışta ısrar etmez” ifadelerini kullandı.
“Sayın Kılıçdaroğlu kadın olan Aile Bakanımıza cinsiyetçi bir bakışla, kirli bir dille saldırmıştır” diyen Bozdağ, “Bu saldırı karşısında kadına değer veren, kadın haklarını savunan herkesin bu kirli dilin sahiplerini eleştirmeleri gerekir. Bu konuyu partizanlıkla ya da başka başka saiklerle görmemezlikten gelmemelidir. Bu tam bir sınamadır. Herkesin samimiyetinin test edildiği bir olaydır. Herkesin ne tavır takındığını bu olay ortaya koyacaktır” açıklamalarında bulundu.
Bozdağ, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teröre bulaşanların vatandaşlıktan çıkarılması yönündeki açıklamaları ile ilgili olarak bir çalışma yapılıyor mu?” sorusuna, “Türkiye’de vatandaşlıktan çıkma ile ilgili düzenlemeler vatandaşlıkla ilgili kanun içerisinde yer almaktadır. Talep üzerine vatandaşlıktan ayrılma olduğu gibi, vatandaşlık kazanmış olan yabancıların vatandaşlığının iptaline ilişkin kurallar, birde vatandaşlığı kaybettirmeye ilişkin kurallar var. Şu andaki uygulama bu kurallar çerçevesinde yapılmaktadır ancak Sayın Cumhurbaşkanının dün yaptığı açıklama bunların dışında yeni bir kural konulmasını öngörüyor. Bu açıklama üzerine gerekli çalışma yapılacaktır” cevabını verdi.
Galip Ensarioğlu’nun katıldığı bir programda, “Aslında şimdiki sistem bizim daha çok işimize yarar. Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde” yönündeki açıklamaları hakkında konuşan Bozdağ, “Sayın Ensarioğlu hukukçu bir arkadaşımız değil. Yargı bağımsızdır, milletin yargısıdır. Soruşturma yaparken de, yargılama yaparken de karar verirken de Türk milleti adına yapar, Türk milleti adına her türlü kararı verir. Yargı ne AK Parti’nin yargısıdır, ne MHP’nin yargısıdır, ne CHP’nin yargısıdır ne de HDP’nin yargısıdır; yargı Türk milletinin yargısıdır ve bağımsızdır. Öyle zannediyorum ki bir dil sürçmesidir” dedi.
50 milyon Türk vatandaşının kimlik bilgilerinin çalındığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Bozdağ, şunları kaydetti:“Nereden sızdı, nasıl sızdı bilmiyorum ama rakamlara baktığınızda 50 milyon civarında, bu Türkiye’de seçmen sayısına yakın bir rakam. Bildiğiniz gibi YSK seçmenlere ilişkin bilgileri partilerle de paylaşıyor. Bu nereden sızdı, nasıl sızdı bunun araştırılması lazım, tahkik edilmesi lazım, üzerinde durulması lazım. Öyle zannediyorum ki dün bu haberlerin çıkmasının ardından gerekli tahkikat, hem adli boyutuyla hem idari boyutuyla başlatılmıştır.
Gereği de yapılacaktır. Bildiğiniz gibi Türkiye kişisel verileri korumayı ilk defa anayasal bir hak olarak düzenledi ve Anayasa’nın 20. maddesine bunu koydu. Geçtiğimiz günlerde Meclis’te kabul edilen Kişisel Verileri Koruma Kanunu'yla da kişisel verilerin korunmasına ilişkin son derece önemli kurallar ve ilkeler koyduk. Bundan sonra kişisel verilerin işlenmesi belli bir kural çerçevesinde yapılacak; kişisel verilerin el değiştirmesi, başka yerlere aktarılması temelde yasaklandı.
Bunun istisnaları da Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun kararı ve kanunda sadece yazmış olması gibi sıkı kurallara bağlandı. Bunu ihlal edenlerle ilgili de ceza yaptırımları arttırıldı. Vatandaşlar kendi kişisel verileriyle ilgili her şeyi öğrenme hakkını elde etmiş oldu. İlk defa bir kişisel veri sorumlusu tayin edilerek vatandaşlara bir de muhatap gösterildi. Her bakanlık, her kurum kişisel veri sorumlusunu da atayacak. Bu kişisel veri sorumlusu o konuda kişisel verilere ilişkin sorusu olan, şikayeti olan vatandaşlarımıza cevap verecek ve kişisel verilerle ilgili idari yaptırım uygulayacak.
Suç olan kısım girdiği zaman cumhuriyet savcılıklarımız soruşturma yapacaklar, yargıya intikal ettiğinde de mahkemeler yargılama sonrası suçu sabit görürse cezai yaptırıma karar verecektir. Türkiye’de bu anlamda büyük bir devrim yapılmıştır. Bütün vatandaşlarımızın bundan emin olmasını istiyorum. Bundan sonraki süreçte bütün kurumlar, sadece kamu kurumlarını kastetmiyorum. Tüzel kişiler de gerçek kişiler de kişisel veriler konusunda daha fazla yükümlülük altına girmiştir. Kişisel veriler gerçek anlamda korumaya kavuşmuştur.”
Bir gazetecinin, “Rıza Sarraf’ın tutuklanmasıyla ilgili Amerika makamlarından herhangi bir bilgi talebi geldi mi?” sorusuna, “Onu Pensilvanya’nın bedduacısına sor” cevabını verdi.
Kaynak: IHA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...