Diyarbakır'da 2010 yılında meydana gelen olayda, yaz tatilini geçirmek üzere Kulp İlçesi'ndeki dedesinin evine giden M.G., 4 kişinin cinsel istismarına uğradı. Mağdurenin ailesinin şikayeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında R.Ş., Y.B., S.D. ve M.Ç. tutuklanırken, haklarında 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 44'er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İddianamenin kabulünün ardından Diyarbakır 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 4 sanıktan 3'ü tahliye edilirken, S.D.'nin tutukluluk halinin devamına karar verildi. 2013 yılında kararını açıklayan mahkeme sanıklar R.G. ve M.Ç.'yi 25'er yıl, olay tarihinde yaşı 18'den küçük olan S.D.'yi 18 yıl 10 ay, Y.B.'yi ise 16 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, daha önce tahliye edilen sanıklar Y.B., R.G., M.Ç. hakkında da yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.
Kararın Yargıtay'ca onanmasının ardından mağdur M.G.'nin avukatı Mahsuni Karaman Diyarbakır 6'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 4 sanık hakkında 600 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Mahkemeye verdiği dilekçesinde mağdurenin henüz 14 yaşında ve öğrenci olduğunu belirten Karaman şöyle dedi:'Müvekkil yaz tatilini geçirmek için gittiği dedesinin köyünde 4 erkek şahıs tarafından hunharca tecavüze maruz kalmıştır. Bu olay nedeniyle müvekkilin beden ve ruh sağlığı bozulmuştur. Olay ömür boyu geçmeyecek ruhsal travmalara neden olmuştur. Müvekkil olay tarihinde 14 yaşında küçük bir çocuktur. Kız çocuklarının uğradığı vahşi muamele anne ve babası üzerinde de büyük etki yaratmıştır. Mağdur, annesi ve babası için 600 bin lira manevi tazminatın yasal faizi ile alınması gerekmektedir.'
Davayı geçtiğimiz günlerde karar bağlayan 6'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Kamile Kıldan, 4 sanığın mağdur ve ailesine 300 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti. Kararda 300 bin liranın olayın olduğu 6 Eylül 2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi kararlaştırıldı.
Gerekçeli kararını açıklayan Hakim Kamile Kıldan, mağdurenin defalarca cinsel istismara maruz kaldığını ve bunun sonucunda beden ve ruh sağlığının bozulduğunu kaydetti. Kararda, mağdurenin olay sebebiyle gelecekten kaygı duyması, insanlara olan güveninin zedelenmiş olması ve bir genç kız olarak hayata, evliliğe ve cinselliğe bakış açısının önemli ölçüde değişmesi nedeniyle, normal ve sorunsuz bir evlilik yapma imkanının bile zayıfladığı vurgulandı. Mağdur ve ailesinin sosyal çevrenin baskısı altında kalma durumlarının söz konusu olduğu belirtilen kararda, çekilen manevi acının bir nebze olsa giderilmesi açısından manevi tazminat gerektiği kaydedildi.Kararda, mağdurenin yaşı itibariyle olayı atlatabilme ve ruhsal tedavi sürecinin zor olduğu vurgulandı.
Kaynak: DHA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...