Türk basketboluna damga vurmuş efsane isimlerden 84 yaşındaki Yalçın Granit, anılarını Anadolu Ajansı'yla (AA) paylaştı.
Oynadığı dönemde sadece Türk değil, Avrupa basketboluna da damga vuran ve zor şartlarda başladığı bu branşta Türk spor tarihine geçeceğini tahmin etmeyen Granit, özellikle Darüşşafaka ve Galatasaray'ın basketbol tarihlerinde önemli bir yer tutuyor.
Darüşşafaka'da eğitim alan Yalçın Granit, bu kurumda basketbol kulübünün kurulmasında öncülük etti. Sarı-kırmızılı camiayla, kulübün kurucu başkanı Ali Sam Yen sayesinde tanışan Granit, Galatasaray'ın basketbolda 1950'li yıllarda elde ettiği 'Yenilmez Armada' unvanında takımın önemli ismi oldu. Sadece 25 yaşına kadar oynadığı basketbolda kulüp takımlarındaki başarısını Granit, A Milli Takım'a da yansıttı.
Milli takımla 3 Avrupa Şampiyonası görüp en skorer isim olan Granit, 1952 Helsinki Olmipiyat Oyunları'nda da ay-yıldızlı formayı terletti.
Olimpiyatlarda dünya basketboluna kendini gösteren Granit, Fransa'ya giderek Avrupa'ya transfer olan ilk basketbolcu unvanını elde etti. Erken yaştan basketbolu bırakan Granit, başantrenörlük ile yöneticilik hayatında da önemli işlere ve başarılara imza attı.
Tarihi anılarını Darüşşafaka tarafından saygı için emekliye ayrılan 4 numaralı formasının asılı olduğu Darüşaffaka Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda AA'yla paylaşan Granit, uzun süre sonra basketbol topunu eline aldı.
Granit, zamanın şartlarından dolayı birçok sıkıntı çektiğini hatta basketbol oynamak için sırtında pota taşıdığını söyledi. Türk basketbolunun önemli isimlerinden Samim Göreç'in de kendisiyle Arnavutköy'de oturduğunu belirten 84 yaşındaki Granit, şunları ifade etti:
'İstanbul'da, Arnavutköy'de büyüdüm. Türkiye'ye basketbolu getiren adam Samim Göreç de orada oturuyordu. Basketbola onun zamanında, Arnavutköy'de başladık. Basketbol sahası yoktu. Yukarıda Robert Koleji'nin sahası vardı. Aşağıda pota yaptırdık. Basketbol oynamak ve antrenman yapmak için potayı sırtımızla taşırdık. Sonra Darüşşafaka'ya başladım. Darüşşafaka'nın sahasının yapımı için çimentolar vardı. Her antrenmanda yüzümüze, gözümüze toprak bulaşırdı. Arnavutköy'de doğan basketbol sevgimi Darüşşafaka'ya ilettim.'
Yalçın Granit, efsaneleri arasına girdiği Galatasaray'la da ilginç bir şekilde tanıştı.
Darüşşafaka'da eğitimini bitirdikten sonra 17 yaşında Ankara'da Mülkiye'den teklif alan Granit, Galatasaray Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen sayesinde İstanbul'da kaldığını aktardı.
Granit, Helsinki'de düzenlenen 1952 Olimpiyat Oyunları'nda Fransa'nın ünlü basketbol adamı Robert Busnel'in dikkatini çekti.
Yalçın Granit, Busnel'in teklifiyle eğitimine de katkı sağlayacağını düşündüğü için 20 yaşında Racing Club Paris'e transfer oldu.
Fransa'da ilginç bir olay yaşadığını vurgulayan Granit, 64 yıl önceki anısını şu cümlelerle paylaştı:
'Robert Busnel, Fransa'nın antrenörüydü. Daha sonra Uluslararası Basketbol Federasyonu Başkanı da oldu. Beni Racing'e transfer ettirdi. Daha takımında basketbol oynamadan beni Fransa'nın her şehrinde dolaştırdı. Benim şut atarken Allah'tan gelen yetenekten dolayı bileğim çok yumuşaktı. Şut atarken elimdeki dört parmak yere bakıyor. Halbuki baş parmağın da yere bakması lazım. Robert Busnel, beni Fransa'nın bütün şehirlerinde gezdirip, elimi gösterdi. Zannettim ki, beni iyi bir oyuncuyum diye tanıtıyor. Halbuki şu atarken bileğimin halini elimin özelliğini göstermek için Fransa'yı gezdirmiş.'
Efsane basketbol adamı, en ilginç maç hikayesini anlatırken şunları kaydetti:
'Galatasaray'dayken Moda'yla bir maç oynadık. Rakibimiz alan savunması yapıyordu. Biz de adam adama oynayıp üzerimize gelmelerini istiyorduk. O dönemde hücum süresi yoktu. Topu bana attılar. Bana baskı yapsınlar diye 14 dakika topu elimde tuttum. Maç bitmeden sahayı terk ettiler ve öyle kazandık.'
Kaynak: AA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...