Türkiye Demokrasi ve İrade Platformu 31 Mart Yerel Seçimleri Beka Meselesidir

Sultangazi 18 Mart 2019 19:17
Videoyu Aç Türkiye Demokrasi ve İrade Platformu  31 Mart Yerel Seçimleri Beka Meselesidir
A
a

Türkiye Demokrasi ve İrade Platformu, Necmettin Erbakan Bilim ve Kültür Merkezinde geniş katılımlı bir program düzenledi.

Programa Avrupa Birliği eski Bakanı Eğemem Bağış, İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Ak Parti 24.Dönem Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Türkiye Demokrasi ve İrade Platformu ve Beyaz Hareket Vakfı Başkanı Aydın İnci, Ak Parti Sultangazi İlçe Başkanı Süleyman Yiğitoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.


Açılış konuşmasını yapan Türkiye Demokrasi ve İrade Platformu Genel Başkan yardımcısı Orhan Gözci; "Kıymetli misafirler ülkemizin geçtiği bu kritik süreçte tolumla devletinizin arasında köprü görevi gören sivil toplum kuruluşların, Devletimize milletimize en büyük desteği vermeleri için burada toplanmış bulunuyoruz. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize en büyük desteği vermeleri için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Sultangazi belediye Başkan adayımız Abdurrahman Dursun Başkanımızı destekliyor ve her zaman yanında olduğumuzu buradan belirtiyoruz. Rabbim çıkmış olduğu bu yolda yar ve yardımcısı olsun" dedi.

Türkiye Demokrasi ve İrade Platformu ve Beyaz Hareket Vakfı Başkanı Aydın İnci; “STK’lar Devletle toplum arasında ki en büyük köprüdür. Bu köprünün görevi halkın sorunlarını Devlete iletmektir. Halkın sorunlarını paylaşan en canlı organizasyondur. İnşallah bizler de kapı kapı dolaşıp STK’larımızın, derneklerimizin Reisimiz ve Hükümetimiz için destek isteyeceğiz. Ülkemizin bir beka sorunu var. Halkımızın bunu bilmesi gerekiyor. Bütün küresel güçler Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize müthiş bir derecede saldırıyor.
En önelim mesele şu an itibari ile Ülkemizin bekasıdır. Cezayirli, Hindistanlı birçok Müslüman kişi ile görüşmelerim oluyor. Ülkemizi bir umut olarak görüyorlar” dedi.

 
Ak parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı;  “31 Martta bir seçim yapacağız.31 Mart akşamı bir duaya kalkacağız. İki çeşit dua var. Tanesi kavli dua bir tanesi fiili dua. Kavli dua ellerini Rabbine açarsın Yarabbi bana hayırlı rızık hayırlı eş hayırlı iş ver dersin dua edersin. Bir de fiili dua var sabah erken kalkarsın işine gidersin ay sonu gelir ve bunun karşılığında maddi olarak görürsün. Seçimlerde Milletler için toplumlar için bir fiili duadır. 31 Mart akşamı sandıktan çıkacak sonucu Ben şimdiden biliyorum. %100 sonucu biliyorum. %1 ihtimal bile yok. 31 Mart akşamı millet ne istiyorsa sandıktan o çıkacak. Cenabı Allah kullarını sever hiç birinin duasını geri çevirmez. Ben Sandığa gidip Yarabbi benim belamı ver dersen senin belanı verir. Burada bizim maksadımız ne ya rabbi ben beni istemiyorum. Biz Rahmet istiyoruz, Bereket istiyoruz güçlü bir devletin zengin vatandaşları olarak yaşamak istiyoruz. Biz onurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz. Yeni Zelanda'da yaşanan katliam yapmak için 36 saat yolculuk eden silahla tüfekle Müslümanları öldüren katleden 50 kişiyi öldüren onlarcasını yaralayan Kişi için bizim Ana muhalefet partisi lideri Türkiye'de beka meselesi mi var diyor. Beka ne demek, Beka ile ne alakası var diyor. Ayasofya’nın minarelerini yıkacağım Müslümanlar Avrupa Yakası'ndan Anadolu yakasına geçsin diyor, Erdoğan öldürmeli diyor, baş belası diyor. Bizim ana muhalefet partisi lideri beka nedir diyor. Türkiye’nin beka sorunu yok diyor. Durum bu kadar açık ve net” dedi.


 
24.Dönem Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten; “16 Mart Halepçe Katliamının yıl dönümüdür.1988 yılında on binlerce insan katledildi. Katil Saddam Hüseyin tarafından kimyasal silahlarla katledildi. Halepçe katledilen ve Yeni Zelanda da katledilen, şehit edilen Müslüman kardeşlerime de Allah'tan rahmet diliyorum. Ülkemizin bir karış toprağını Zalimlere ve faşistlere verilmesin diye şehit olan 18 Mart Çanakkale Destanı'nın da şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yeni Zelanda'da yaşanan olay ve katliam da kullanılan silahın üzerinde ki şifrelere baktığımızda Türkiye'nin egemenlik hakkının Türkiye'nin varlığının dünyanın öbür ucundaki Müslümanlar için mazlumlar için ne anlam ifade ettiği ortada.
Bizim varlığımız ve güçlü oluşumuz çok önem arz ediyor. Bu anlamla da 31 Mart yerel seçimleri çok önem arz ediyor.31 Mart yerel seçimlerinde sadece bir yerel seçim olarak bakarsınız çok büyük hata yaparsınız. Diyarbakır’da milletvekili yaptığım dönemlerde Oradaki HDP belediyelerinin Terör örgütlerini nasıl beslediklerini Çok iyi biliyorum.16 yaşındaki Mekap ayakkabısını giymiş sokak serserisi bir çocuğun Bakır Büyükşehir Belediye Başkanı olmuş Osman Baydemir'i aşağılayıcı bir şekilde sorguladığını hepimiz hatırlıyoruz. Refah Partisi döneminde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne kızanmış Ahmet bilginin, Kültürel ve sosyal belediyecilik anlamında yapmış etkinliklerde değerlerimize ve kültürümüze halel getirmeyecek faaliyetler yaptığını ve ahlaklı bir nesil yetiştirilmesi için gayret ettiğini çok iyi biliyorum.
HDP, Refah Partisinden sonra belediyeleri aldıktan sonra maalesef Ateist, Marksist ve sol düşünceleri değerlerimizden uzak, kendi değerleriyle kavga eden, çevresine, kendisine, ailesine saygısı olmayan bir nesil yetiştirdiler” dedi.
 

Avrupa Birliği eski Bakanı Eğemem Bağış; “Türkiye 31 Martta önemli bir karar verecek. Aslında vereceğimiz karar bizim hayatımızla ilgili bir karar. Yerel seçimde biz Belediye Başkanlarını ve Meclis üyelerini seçeceğiz. Âmâ muhalefet bu işi farklı bir noktaya taşıdı. Allah için söyleyin, İDO Genel Müdürlüğü yapmış, Cumhuriyet tarihinin en başarılı ve en uzun Ulaştırma Bakanlığı yapmış, ardından Cumhurbaşkanlığı baş danışmanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış,15 Temmuz darbesine kapı gibi direnmiş, Demokrasiye sahip çıkmış, Cumhurbaşkanlığından sonraki en önemli makam olan TBMM Başkanlığı yapmış bir Binali Yıldırım var.
Karşısında İstanbul’un herhangi bir ilçesinde hasbel kadar Belediye Başkanlığı yapmış, onun dışında hiçbir Devlet tecrübesi olmayan bir kişi var.
Yapabileceklerine ve yaptıklarına baktığınız zaman yani kıyasladığınız zaman hiçbir terazide İmamoğlu’nun öne geçme ihtimali yok. Aynı şekilde Ankara’da 5 Dönem Kayseri’de Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış. Üstüne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapmış, Genel Başkan yardımcılığı yapmış, Milletvekilliği yapmış bir Özhaseki var.
Onun karşısına çıkardıkları da Ankara’nın en küçük ilçesinde bir dönem averaj bir ilçe Belediye Başkanlığı yapmış bir Mansur var. O ikisinin arasında da hiçbir terazide Mansur’un öne geçme ihtimali yok.
Sultangazi özeline inmiyorum. Rekor bir oyla Abdurrahman Başkanı seçeceğinizi biliyorum.
Muhalefetin Ülkeyi sürüklediği noktayı çok iyi düşünmemiz lazım. Buradan çıkınca da gördüğümüz herkese anlatmamız lazım. Geçenlerde İzmir’in urla ilçesindeydim. CHP’nin yüzde 80’le aldığı bir ilçe.
İnanın bana yolda yürürken döndüm yanımdaki arkadaşlara dedim ki buranın Belediye Başkanı Ak Parti’de olsaydı Reis bunu ananında görevden alırdı. Günlerdir çöpler alınmamış. Sokak hayvanları çöpleri parçalamış. Her yer çöp. Seçim afişlerine bakıyorsunuz. “Laik bir ilçe için” yazıyor. Laiklik bir ilçe Belediyesine kadar düştüyse iş işten geçmiş demektir. Sen Belediyecilik hizmetlerini yerine getir. İnsanların temiz bir ilçede yaşamalarını sağla. Demokrasi, Laiklik, İfade özgürlüğü ilçe Belediye Başkanının görevi değil.
Bunların güvencesi Allah’ın izniyle Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cumhurbaşkanımızla seçim çalışmaları için il il dolaşıyoruz. Cumhurbaşkanımızla Şırnak’a gittik. Bambaşka bir Şırnak gördük. Bambaşka bir Hakkâri Gördük. Mardin gördük, Siirt gördük.
Zeytinburnu mitingim birçok partinin il mitinginden büyüktü.
 
Gaziosmanpaşa'daki de Alaşehir’deki de ilçe mitingleri muazzamdı. Önemli olan mitinge ya da böyle bir toplantıya kaç kişinin geldiği değil. Önemli olan 31 Mart akşamı çıkacak olan netice. Kimilerine arzu ettiği gibi bir hezimet bir gerileme olursa, Allah korusun bu muhalefet Türkiye'ye ayrı bir buhrana taşır. Fransa’daki sarı yeleklilerin yaptıklarını çok daha fazlasını bu ülkede yapmak için bekleyenler var. Bizim 16 yılda yaptıklarımızı başardıklarımızı iyi düşünüp bunun devamını sağlayabilmek için çok stratejik yaklaşmamız lazım. Ne dedi Sezai Temel eğer İstanbul'da İmamoğlu kazanırsa HDP’lilerin oyları ile kazanacak. Ankara’da Mansur kazanırsa bilecek ki HDP’ nin oylarıyla kazandı. Diyecekler ki Kürtlerin oyları ile kazandı. Bir etnik grubu iradesini kendilerine ipoteklemişler. Ben de güneydoğuluyum Cuma kardeşim de Güneydoğulu. Ben Arap akıllıyım Cuma kardeşim Kürt asıllı. Her birimiz Bu ülkenin eşit vatandaşıyız kürdü de Türkü de lazı da Çerkez’i de alevisi de Sünni’si de Hiçbirimizin birbirinin üzerinde üstünlüğü olamaz.
Ne Anayasamıza göre, ne insani değerlerimize göre, ne inançlarımıza göre olabilir. Âmâ hepimizin iyi hizmet alma ihtiyacımız var. Hepimizin yarınlarla ilgili endişe taşımama arzumuz var. Çocuğumuzu okula gönderirken acaba başına bir şey gelecek mi diye endişe duymamız lazım. Bu ülkeyi terörden de ekonomik krizlerden de kurtaracak kadro bir tek AK Parti’de var.15 Temmuz akşamı birçok CHP'li bile Tayyip Erdoğan'ın sağlığı için dua etti.
Onlar da biliyor ki iktidar Cumhuriyet Halk Partisi'nin eline geçerse gene zulüm yılları gelecek. Bu Millet çok iyi biliyor ki CHP iktidarlarında Jandarma dipçiğinden,  postalından herkes nasibini aldı.  Onların kafasında hala tek kanallı siyah beyaz televizyon dönemi, Manyetolu telefon günleri var. Bunlar bulanık suda balık avlamaya alışmışlar.
Algılarla oynuyorlar. İnsanlarımızın aklını çelmeye çalışıyorlar. Yani kardeşlerim iki gün önce Yeni Zelanda'da yaşanan olay Bir psikopatın camide insanları öldürmesi olayı değil. Bugün Türkiye'nin en önemli tarihçilerinin bir yazısında okudum. Sadece kaleme alınan manifesto denilen o paçavranın İçindeki bilgiler için Stratejik bir tarihçi ekibinin çalışması gerekir diyor. Tek başına yapabileceği bir şey değil. Daha enteresanı da o psikopatım 15 Temmuz'da Türkiye'de olması. Bu ruhunu 1 dolara satmış hain fetö'cülerin kimlerle İşbirliği yaptığı, kimlerle iş tuttuğu, kiminle Türkiye'de bir rejim değişikliği yapmak istediği, net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Mavi Marmara olayında bizim 10 kardeşimiz Şehit olduğunda O şerefsiz Fethullah Gülen denen köpek ne demişti hatırlıyor musunuz? Mavi Marmara gemisine binenler hatalıydı otoriteden, İsrail Devleti'nden izin almaları gerekliydi dedi. Bunların kimin emrinde olduğu çok net bir şekilde ortada. Yeni Zelanda'da yaşanan olay bir medeniyetler çatışması çıkartmak amaçlıdır.
Dünyada yeni savaşlar çıksın istiyorlar. Bizi birbirimize kırdırmak istiyorlar. Suudi Arabistan ile Yemen savaş halinde. Suudi Arabistan ile Katar çok ciddi bir çatışma halinde. Türkülerin içindeki etnik Müslüman gruplar birbirleri ile çatışma halinde. Pakistanlı Müslümanlar Hindistan'daki Müslümanlar, Afganistan'daki Müslümanlar, birbirlerini boğazlamak için fırsat kolluyorlar. Yıllardır bu ülkede kürdü, Türk'e aleviyi, sünniye kırdırmak için uğraşıyorlar. Artık hepimizin uyanması lazım.
Sonuna kadar beka mücadelesi içindeyiz. Gezi olaylarına hatırlayın. Önce 3-5 aç dediler. Sonra üçüncü havalimanını yapmayın dediler. Üçüncü Boğaz Köprüsü'nü yapmayın dediler. Tutturamadılar, sonrasında 17/25 Aralık operasyonunu yaptılar.17/25 Aralık operasyonu mağdurlarından bir tanesi de benim. Orada tamamen bir algı operasyonu yaptılar. Halk Bankasından sorumlu bakana hiç kimse bir şey sormadı. Bir yetkisi olmayan 4 bakana saldırılar. Bu ülkede bir tane medya mensubu bir tane muhalefet milletvekili çıkıp ta ya kardeşim bunların Halk Bankasında yetkisi yok demediler.
 Nasıl bir tezgâh döndüğünü çok iyi biliyoruz. Cumhurbaşkanımız her şeye o kadar vakıf ve hâkim ki, kimin ne yaptığını çok iyi biliyor. Sonrasında Kobani olayları dediler. Çukur siyaseti yaparak bu milleti birbirine düşürmek istediler.2. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk defa bir Rus askeri savaş uçağı düşürüldü. Dünyada uzayda en çok uydusu olan ülkelerden bir tanesi olan Rusya, her şeyi gören Rusya, olay büyümesin diye açıklama yaparak yerden atılan bir Füze ile düşündüğünü söyledi. Bildirim kalktı Hayır talimatı Ben verdim, ben düşürttüm diye açıklama yaptı. Türkiye ekonomisi krize girdi, en çok turist gönderen ülkeden bir tane turist gelmedi.
Bu olaylarla da yetinmediler 15 Temmuz hain darbe girişimine yeltendiler. Bu milleti birbirine kırdırmaya yeltendiller.15 Temmuz bir darbe girişiminden çok bir iç savaş çıkartma senaryosuydu. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Eğer başarılı olsalardı bizler bugün bir yerlerde hala sokak çatışmaları içerisinde olacaktık. Karşınızda da başkaları olacaktı. Türkiye Lübnan’dan daha beter, İstanbul Beyrut’tan daha istikrarsız bir şehir haline gelecekti. Hedefleri buydu.
 Onu da başaramadılar ekipler görevi başındaki bir Türk polisine Devletin emanet ettiği silahla Rusya'nın Ankara büyükelçisini vurdurttular. Emde sırtından arkasından. Bu bir savaş sebebidir. Türkiye’yi Rusya ile savaşa sokmak için özellikle yaptılar. Sayın Putin’in Cumhurbaşkanımız ile konuşması, Cumhurbaşkanımızın bütün tahkikatı birlikte yapalım. Bütün bilgiyi paylaşmaya hazırız demesinden sonra Sayın Putin bir açıklama yaptı. Bu Türkiye'ye yarayacak bir iş değil. Bu kimin işine yarar diye baktığımızda işin rengini görebiliriz.
Onun akabinde ekonomik kriz çıkarmaya çalışırlar. Türkiye’de kurlarla oynadılar da tutmadı şimdi bütün tezgâh 31 Mart yerel seçimleri.31 Mart'ta AK Parti tökezlerse devamını getiririz diyorlar. AK Parti 31 Mart yerel seçimlerinde tökezlemezse bükemedikleri bileği kabullenmek zorundalar. Onun için karar sizde. Türkiye’ye bölmelerine izin mi vereceğiz, yoksa Türkiye'nin güçlenerek Dört buçuk yıl seçimsiz bir süreçte, Ekonomik hamleleri yapmasına, insan hakları reformları yapmasına, fırsat tanıyacağız.31 Mart'ta bunun kararını vereceğiz.
Bu yaşanan olaylar bir yerel seçim kampanyasından çıktı. Cumhurbaşkanımızın Sayın Devlet Bahçeli vurguladığı gibi, bir beka meselesi haline geldi. Bu bilinci herkese yaymamız lazım. Tanıdığınız herkese, nazımızın geçtiği herkese anlatmamız lazım.
Dünyanın gidişatına çok iyi bakın. Karakter yapılarına çok iyi bakın.
Putin gibi bir lider var. Beğenin ya da beğenmeyin her geçen gün Rusya'yı güçlendiriyor. Trump gibi bir lider var. Dediğim dedik herkese kafa tutuyor .Suudi Arabistan'da bir veliaht prens var. Kendi kuzenlerini hapise attı.
Mısır'da Sisi denen bir adam var. Gözünü kırpmadan insanları öldürüyor. Suriye’de Esad var kendi ülkesinin şehirlerini bombalıyor. Macaristan’da Orman denen bir adam var. Ülkeme 1000 kişiden fazla bir tane Suriyeli sokmam diyor. Almanya’da Merkel'in yerine gelecek olan bir kadın var. Yabancı düşmanlığı üzerine siyaset yapmış ve yakında Başbakan olacak. Fransa’da hiçbir siyasi deneyimi olmayan makron var ve ülkenin başbakanı oldu. Fransa’nın yaşadığı krizler ortada. Komünist partinin dünyada en güçlü ülkelerinden biri olan Çin'de Şi Cinping bir adam var. Kendini ömür boyu Başkan ilan etti. Komünist Parti Meclisi de bunu onayladı.
Hindistan'da Mori denen bir adam var. Seçimi kazanmak için Pakistan’ı bombalıyor. Şimdi Allah için söyleyin, dünyada böyle liderlerin olduğu bir dönemde, Türkiye’de Tayyip Erdoğan gibi tecrübeli ne yaptığını bilen bir lider varken, Kılıçdaroğlu gibi ağzından çıkan lafın ne anlama geldiğini dahi bilmeyen bir adam olsaydı, bizi nasıl lime lime ederlerdi ve parçalarlardı. Yeni Zelanda'da 50 Şehit vermişiz ve Kemal Kılıçdaroğlu çıkıyor terör İslam coğrafyasından kaynaklıdır diyor. Sen kimin tarafındasın kime hizmet ediyorsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi Kılıçdaroğlu bir proje. Baykal’ın kaseti ile getirdiler. Bu milletin başına musallat ettiler. Bunlara fırsat vermemek için 31 Mart'ta adımlarımızı doğru atmamız lazım. Her şeyi bir kenara bırakmamız lazım. Kırgınlıklarımızı, dargınlıklarımızı, bir tarafa bırakıp reisimize sahip çıkmalıyız. Ülkemize sahip çıkmamız lazım. Çocuklarımız için yarınlarımıza sahip çıkmamız lazım” dedi.




 
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

anket ANKET

alinti yazarlar ALINTI YAZARLAR
hava durumu HAVA DURUMU
e-gazete E-GAZETE
sayfalar SAYFALAR
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat