Türk Dünyası’nın yeni yılın başlangıcı olarak kabul ettiği Nevruz Bayramı, Valilik Meydanı’nda çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Düzenlenen kutlamalara; Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna ile eşi Pervin Tuna, TÜRKSOY Kırgızistan Temsilcisi Kocageldi Kuluyev, Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Prof. İbrahim Dzhunusov, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, İl Emniyet Müdürü Mustafa Şahin, İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen, Vali Yardımcıları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Programda Mehteran konseri sonrası saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. Temsili Dede Korkut’un Nevruz duası yapmasının ardından Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Prof. İbrahim Dzhunusov bir konuşma yaptı. Nevruz Bayramı’nın; Türk Dünyası’nın ortak manevi mirası olarak görüldüğünü anlatan Prof. Dzhunusov, "İlkbaharın bereketini, birliğini, rahmetini ve dirilişini temsil eden Nevruz Bayramını kutluyorum" dedi.
BÜYÜKELÇİDEN ÇEKİK GÖZ ESPRİSİ
Dzhunusov, bu cümlelerin ardından konuşmasına Kırgız Türkçesi ile devam etti. Dzhunusov konuşmasının sonunda ise, Kırgızların gözlerinin Türklerin yolunu gözlemekten dolayı çekik olduğu esprisini yaptı.
"NEVRUZ HER ŞEYDEN ÖNCE BİR BARIŞ GÜNÜDÜR"
Törende bir konuşma da Vali Tuna yaptı. Nevruz’un insanlığın en eski bayramı olduğuna dikkat çeken Vali Tuna, "İnsanlığın en eski bayramı olan baharı karşılama, Türk dünyasının en köklü merasimlerinden biri olarak farklı isim ve ritüellerle kutlanmaktadır. Hem baharın hem yılın ilk günüdür Nevruz ve aziz milletimiz her güzelliğe olduğu gibi Nevruz’a da derin anlamlar yüklemiş, manevi dünyasında onu gönüllerin sultanı yapmıştır. Nevruz her şeyden önce bir barış günüdür. Sadece doğa için değil, insan için de bir yeniden doğuş günüdür. Bu doğuşta küslükler, kırgınlıklar geride bırakılır; gönüllerde barışa, huzura dair ümitler yeşertilir. Bu yönüyle Nevruz; toplumsal barış açısında ayrı bir öneme sahiptir. Hal böyleyken Nevruz’u birleştirmek için değil bölmek için, yaşatmak için değil öldürmek için bir araç kılanlar var. Barış ve huzurun sembolü olmuş Nevruz’un masumiyetine kirli elleriyle uzanmaya yeltenenler var. Osmanlı’nın Nevruz-ı mübarek olarak adlandırdığı bu bayramı; devleti yaşatmak için insanı yaşatmayı gaye edinmiş bir ecdadın torunları olarak, manasına ve mesajına uygun olarak ve kardeşlik duygularını pekiştirerek kutlamaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
"TERÖRÜN HEDEFİ, DÜNYANIN HER YERİNDE AYNIDIR"
Konuşmasında terör olaylarına da değinen Vali Tuna, birliğin önemine dikkat çekti. Vali Tuna, şunları söyledi;
"35 yıldır nice ocaklar söndüren terörle mücadelenin kesin kararlılıkla sürdüğü şu dönemde tıpkı Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi kahraman vatan evlatlarımız bir destan yazıyor. Ülke olarak bu onurlu ve kararlı mücadelemiz sürerken bize düşen; yüreklere korku salmayı hedefleyenlere ve toplumda panik duygusunu yaymaya çalışanlara karşı metanetimizi, sükunetimizi korumaktır. Terörün hedefi; dünyanın her yerinde aynıdır; içindeki şiddeti püskürterek toprağı kanla sulamak, gönülleri kinle bulandırmak. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkesiyle biz biriz, hep bir olduk."
Vali Tuna, konuşmasının ardından Çanakkale’den gelen 100 öğrenciye de hoşgeldiniz dedi. Protokolün katılımıyla yakılan Nevruz ateşinden Vali Tuna, Büyükelçi Dzhunusov ve vatandaşlar sırayla atladı. Ateş üzerinden atlamak isteyen bir kadın vatandaş ise çantasını Vali Tuna’ya emanet etti. Sonrasında protokol üyeleri, Ergenekon Destanı’nı temsilen, demir dövdü. Yumurta tokuşturulmasının ardından program dans ve konserlerle devam etti.
Kaynak: IHA-YEREL
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...