ESER, hayatlara dokunmaya devam ediyor

Lale Hasanova ile oğlu Murat'ın Azerbaycan'da başlayıp Türkiye'ye kadar uzanan zorluk ve mücadelelerle geçen bir yaşamları olmuş.

Murat'a daha iyi bir gelecek kurmak için bir sene önce Türkiye'ye gelen Lale Hasanova, hayatını Murat'a adamış vefakar bir anne.

Murat daha dört yaşında iken eşini kaybeden, üç çocuğuna bakmak zorunda kalan Lale hanım, “Benim bütün hayatım Murat. O benim yaşama sebebim, onun sayesinde ayakta duruyorum, ondan güç alıyorum. Beni hayata bağlayan tek şey Murat” diyor.

"DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN TÜRKİYE'YE GELDİK"

Hemşirelik okulunu bitirmesine rağmen Murat'a bakmak için mesleğini yapamadığını söyleyen Hasanova, şöyle diyor:

"Murat, doğumdan sonra sarılık geçirdi. Çocuk felcinin ileri safhası bir hastalık. Doktorlar ilk başta anlayamadılar, teşhisi geç koydular. Şu anda yüzde yetmiş engelli. Kaslarında zayıflık var ve yüzde seksen duyma sorunu var. Duyma engelinden dolayı algılamada zorluklar yaşıyor.

Zekasında çok büyük bir problem yok. Azerbaycan'da 9. sınıfa kadar okudu. Memleketim Azerbaycan'a canım feda ama orada engelli çocuklar için şartlar çok iyi değil. Çok fazla bir şey yapamıyorlar. Murat'a daha iyi bir gelecek sunmak için Türkiye'ye gelmeye karar verdim"

"BAŞKANIMIZ REMZİ AYDIN'DAN ALLAH RAZI OLSUN, BİZE SAHİP ÇIKTI"

Türkiye'ye geldikten sonra ilk başlarda büyük sıkıntılar çektiklerini, Murat'ın ilk dönemler çok zorlandığını belirten Lale hanım, şu açıklamayı yapıyor:

"Murat'ın arkadaş çevresi yoktu, ‘ben ne yapacağım arkadaşım hiç yok’ diye çok ağladı. Sağ olsunlar Türk vatandaşları bize sahip çıktılar. İlk geldiğimizde bir aile dostunun iş yerinde kaldık. Yeni ev tutabildik.

Başkanımız Remzi Aydın'dan da Allah razı olsun, evimizin eksiklerini tamamladı, bize eşya gönderdi; sahipsiz bırakmadı. Eşyalar geldiğinde Murat çok mutlu oldu. Beni iş yerinden aradı, 'Anne biliyor musun bize eşya geldi” dedi. Murat, şimdi çok mutlu.

ESER'i, hocalarını, arkadaşlarını çok seviyor. Burada kendini evindeymiş gibi hissediyor. Murat'ı sahiplendiler. Buradaki hocalar çocuklarla kendi çocuklarıymış gibi ilgileniyorlar. Ebru ve Eda hocalarımız sağ olsunlar bize her zaman yardımcı oldular"