“Tıbbi literatürde “sleeve gastrectomy” olarak ifade edilen tüp mide ameliyatı, özellikle Amerika’da yaygın olarak uygulanmaktadır. Ülkemizde de bu operasyon başarılı şekilde gerçekleştirilmektedir” diyen Op. Dr. Tuğrul Demirel, “Tüp mide ameliyatı, karın ön duvarına büyük kesiler uygulanmadan, laparoskopik yani kapalı olarak yapılmaktadır. Midenin yüzde 80’lik bir kısmı alınmaktadır. Yalnızca deneyimli, başarılı ve bu ameliyatı daha önce başarılı şekilde gerçekleştirmiş uzmanlar tarafından uygulanmalıdır” diye konuştu.
Morbid obezitenin, vücut kitle indeksinin yüzde 40’ın üzerinde olma durumu olduğunu belirten Op. Dr. Demirel açıklamalarına şöyle devam etti: “Morbid obezite, ölümcül bir hastalık olmanın yanında, çeşitli durumlarda beslenme düzeni ve egzersiz ile hatta çeşitli cerrahi girişimlerle tedavi edilemeyebilir. Bu durumda da tüp mide ameliyatı devreye girmektedir.
Tüp mide ameliyatında, açlık ve iştah hormonları da alındığından hasta ameliyattan sonra beslenme düzenine ve egzersizlerine rahat bir şekilde devam edebilir. Ancak ameliyattan sonra her besin grubu tüketilebilmektedir. Yalnızca daha az porsiyonlarda tüketilmektedir. Operasyon ortalama olarak bir saatte tamamlanmaktadır. Midenin tıpta “pilor” olarak bilinen çıkış kapakçığı korunduğu ve sindirim sistemindeki devamlılığın aynen sağlandığı bir teknik olması ameliyat sonrası bazı istenmeyen yan etkilerin daha az olmasını sağlar.”
“Hastanın ameliyattan sonra beslenme ve egzersiz kurallarına dikkat etmemesi durumunda kilo alımı ya da yeterli kilo verimi söz konusu olmayabilir. Bu gibi durumlarda ameliyat oldukça kolay bir şekilde ‘mide by-passı’ya da ‘duodenal switch’ ameliyatlarına çevrilebilir” açıklamalarında bulunan Demirel, “Tüp mide operasyonundan sonra hastalar 5 yıllık süre içerisinde kilolarının yüzde 70’ini kaybetmiş olur. Bu durumda yeniden kilo alma riski ya da yeterli kilo verememe riski ise yüzde 20’dir. Ancak yeniden morbid obezite riski oldukça düşüktür” diye konuştu.
“Tüp mide ameliyatı laparoskopik yani kapalı yöntemlerle yapılmaktadır” diyen Demirel, “Bu sayede de operasyon yalnızca salt milimetrik deliklerden girilerek yapılabilmektedir. Bu sebeple de hasta operasyondan sonra ağrı duymaz. Duysa dahi bu oldukça minimal düzeylerde olur. İyileşme süreci oldukça kısadır. Hastalar bir hafta içerisinde günlük yaşantısına dönebilir” dedi.
Kaynak: IHA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...