Prof. Dr. Batur, yaptığı açıklamada, sağlıklı bir kalbe sahip olmak için yapılması gerekenleri anlattı.Yüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kilonun geldiğini belirten Batur, "Koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve inme için risk oluşturan fazla kilolardan kurtulmak, özellikle karın bölgesinden zayıflandığında kan basıncını düşürerek kalbin boyutlarını da küçültüyor" dedi. Prof. Dr. Batur, ilaç kullanmadan yalnızca tuz tüketimini keserek de yüksek tansiyonun normal seviyeye gelebileceğini söyledi.Kalp sağlığının korunmasında kan şekeri, iyi-kötü kolesterol ve kan basıncı gibi değerlerin belirli seviyelerde tutulmasının önem taşıdığını belirten Batur, özellikle hamileler, kilolu kişiler ve 40 yaş üzerindeki bireylerin düzenli olarak kan şekerini ölçtürmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Batur, şeker hastalığının kalbin en büyük düşmanlarından biri olduğunu bu nedenle, herhangi bir belirti olmasa bile herkesin yılda bir kez şeker ölçümü yaptırmasını önerdi.
Damar sertliğinin temel sebeplerinden olan sigaranın, kalp hastalığının başlıca risk faktörlerinden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, "Uzun süre sigara içmek, damar sertliğindeki daralmadan bağımsız olarak koroner arter daralması ve kalp kası hastalığına yol açabiliyor. Sigara dumanının kalp kası üzerine direkt zehirleyici etkisi de araştırmalarda kanıtlandı. Sigara içmese de pasif içici olan kişilerde de aynı risk söz konusu olabiliyor. Bu sebeple sigara kullanmayan kişilerin de sigara içilen ortamda bulunmamaları gerekiyor” diye konuştu.Alkollü içeceklerin az miktarda tüketildiği takdirde kalp sağlığına yararlı olabileceğine ait kimi söylemler bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Batur, tüketilen alkolün miktarının 1-2 kadehi geçince kalp-damar problemlerine yol açtığını, her gün içki tüketmese de bazı günler fazla miktarda içenlerde alkole bağlı kalp-damar hastalıklarına sık rastlandığının unutulmaması gerektiğini söyledi.
Özellikle 35-40 yaş üzerinde aşırı beslenme kalp rahatsızlıklarını tetikleyebildiği için yaşın ilerlemesi ile birlikte günlük olarak daha az kalori almak ve daha fazla kalori tüketmenin hedeflenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Batur, şunları kaydetti:“Diyette hazır ve raf ömrü uzatılmış gıda yerine taze besinler, taze sebze-meyveler, bakliyat gurubu besinler, tahıl ve hayvansal ürünlerin dengeli bir şekilde tüketilmesi ve her gün en az 2,5 litre su içilmesi gerekiyor. Az yağlı, özellikle hayvansal yağ ve margarin türü doymuş yağlardan uzak duracak şekilde besin tüketilmesi kalp sağlığı açısından yararlı.”İnsan vücudunun temel yaşamsal fonksiyonlarını su ve tuzun birlikte düzenlediğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, "Vücutta su dengesinin korunmasında ve besinlerin hücre duvarından geçişinde rol oynayan tuzun, belirtilen orandan fazla tüketilmesi çeşitli sağlık sorunlarına yol açıyor" dedi.Aşırı tuz kullanımının hipertansiyona neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Batur, bundan korunmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için Dünya Sağlık Örgütünün de günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını 5 gram olarak önerdiğini aktardı.
Egzersiz yaparken vücut kasları, kalbin pompaladığı kandan oksijeni çekerek enerji ürettiğini söyleyen Prof. Dr. Batur, "Egzersizi düzenli yaptığımız sürece kaslar, içlerinden geçen kandan daha çok oksijen çekme kapasitesi geliştiriyor. Böylece, kalbin hızlı atarak kaslara yüksek miktarda kan pompalama görevinde bir rahatlama oluyor. Ancak, egzersizin yararlı olabilmesi için düzenli yapılması gerekiyor. Böylece kas aynı miktardaki kandan daha çok oksijen çekebildiğinden kalp üzerindeki yük azalıyor" şeklinde konuştu.Prof. Dr. Batur, stresin kan basıncını artırarak yüksek tansiyona neden olabileceğine dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:“Artan kan basıncı kalp damarlarının duvarlarına baskı yapıyor, hasara neden oluyor. Günümüz koşullarında stresi hayatımızdan tamamen çıkarmak mümkün olmasa da bu konuda bir uzmandan destek almak, düzenli spor alışkanlığı edinmek stres düzeyini azaltmaya yardım ediyor. Bu nedenle stresle baş etmeyi, iyimser olmayı öğrenmek ve keyif alınan sosyal ortamlardan uzak kalmamak gerekiyor.”
Kaynak: IHA
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...