İBB’nin 2016 yılı yılı bütçe artışı % 31,4; Konsolide bütçe ise % 15,5 artışla 36 milyar 820 milyon lira olarak bağlandığını göstermektedir. Yani 3.400.000,00.-TL BORÇ... Başka bir deyişle 2016 yılı bütçenin % 21,1 borç ile kapatılacak. Bunun izahını merak ediyoruz. Enflasyon % 9 iken, % 31,4 oranında bütçe artışının izahı nedir? Sayın Topbaş son 5 yıldır hep aynı şeyleri söylüyor. Belki de artık söyleyecek yeni bir şeyi yok. Biraz önce söylediklerini dinleyenler Sayın Topbaş’ın göreve daha yeni başladığını sanırlar. Oysa 12 yılı İBB olmak üzere 17 yıllık bir belediye başkanı gibi konuşmadı. Mensubu bulunduğu partisinin İstanbul’daki 22 yıllık iktidarına sahip çıkmadı. Hatta Sayın Recep Tayyip Erdoğan dönemine de sahip çıkmadı. 2004 kendi döneminden önce ve sonrası diye ayırdı. Sayın Topbaş konuşmasında İBB’nin 2016 yılı konsolide bütçesini 38.6 milyar olarak açıkladı. Ancak bize komisyonda bürokratlar tarafından verilen rakamlar farklı olup 36 milyar 820 milyon liradır. Sanırım Sayın Topbaş bütçesini bilmiyor. Ama bu çok da şaşırtıcı değil. Çünkü Sayın Topbaş İstanbul’un hiçbir sorununa hakim olmadığı gibi bütçesine de hakim değil.
İstanbul’un en önemli sorunu plansızlık; İstanbul’da planlama yok maalesef; Kent, Trafik, Engelliler, Deprem, İklim değişikliği. Bugüne kadar hangisini planladınız? Hiçbiri… Rast gele çalakalem iş yapıyorsunuz… Bize dağıtılan İBB 2016 yılı Yatırım ve Hizmet Programına Sayın Topbaş’ın yazığı önsözde; “Klasik belediyeciliğin ötesinde yenilikçi ve çağdaş hizmet anlayışımızla hareket ediyoruz, Ana hedefimiz İstanbul’u farklı boyuta taşıyarak hizmet etmektir” diyorsunuz. Peki gerçek öyle mi? -Her dakika yaşadığımız bu trafik keşmekeşi ile mi? Tabi siz bunu farkında değilsiniz, önünüzde eskort, Emin olunuz ki torununuz farkında, okul servisinde gidip-gelirken yaşadığı dramı her akşam size şikayet ediyordur? Çünkü okula gitmek için sabah 06:00 da kalkmak zorunda kalıyor.
- Deprem sonrası toplanma alanı dahi bırakmadığınız ve 22 yıldır katlettiğiniz İstanbul’un yeşil alanlarıyla mı? Kimsenin kullanamadığı E-5 ve TEM kenarındaki, ÇATI ve KAT BAHÇELERİ ile BETONLARA yaptığınız yeşil alanları saymaysak geriye bir şey kalmıyor. Geçen yıl yayınlanan şehirlerin halka açık Yeşil Alanları sıralamasında İstanbul % 1,2 oranla maalesef yine son sırada... diğer bazı Büyükşehirler ise; Hong Kong...%41, Londra ...%38.4, New York ...%14, İstanbul ...%1.2, Yüksek binalar gökdelenler ve beton yığınları ve yok olup giden şehirlerimize hüzünlü bir bakış…
Yine aynı kitapçıkta; “Yatırım ve hizmetlerimizi hesap verilebilir, şeffaf çağdaş ve sosyal belediyeciliğin hakim olduğu bir programla gerçekleştiriyoruz...” diyorsunuz. Doğru mu? Bunu gerçekten siz mi söylüyorsunuz? - Hangi hesap verilebilirlik? - Hangi şeffaflıktan bahsediyorsunuz? Biz meclis üyeleri olarak bilgi alamıyoruz. Bugüne kadar cevap verilmeyen 300’ün üzerinde soru önergemiz var. Yılbaşından bu güne kadar sorduğumuz 150 soru önergesinden 3–5 tanesine cevap verdiniz. “Hesap verilebilirlik ! Şeffalık !” hadi canım ordan… Size tavsiyem Mevlana’nın dediği gibi “ya olduğunuz gibi görünün ya göründüğünüz gibi olun...”
Merak ediyorum Sayın Topbaş belediyeden çıkıp Beyazıt’a; Aksaray’a, Kumkapı’ya, Taksim ve İstiklal Caddesi’ne gittiniz mi? Gidiyor musunuz? Kentin, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un içinde bulunduğu durumu; akşamları nasıl inşaata, panayıra dönüştüğünü görebiliyor musunuz? Zabıtanın çevik kuvvet eşliğinde görev yaptığı bir kent olur mu? İsterseniz gelin bugün veya yarın veya istediğiniz bir akşam birlikte dolaşalım görün İstanbul’un halini?
En son İETT otobüsüne veya metrobüse, gemi ve dolmuşa yani toplu taşıma araçlarına ne zaman bindiniz?
İSKİ: Su pahalı…. SU ZAMMI: Birkaç yıl önce uygulamaya konulan kademeli su tarife uygulamasının sona erdirilmesi için, tüketici dernekleri tarafından açılan bir dava 2010 yılı Aralık ayında sonuçlanmış ve tek kademeli fiyata geçilmesi gerekli olmuştu. 15 Ocak 2011 tarihinde yapılan İSKİ Olağanüstü Genel Kurulu’nda tek kademe için fiyat belirlendi. Ancak yeni belirlenen fiyat tahmini satış metreküp değerleri dikkate alındığında yaklaşık %5 fazla kazanca sebep olmakta idi. Bu durum bir anlamda gizli zam demekti. Bu konuda İBB’ye yapılan uyarı ve isteklerimiz dikkate alınmadı. Bu konuda biz (CHP Grubu), İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nde bu karara karşı dava açtık. Bizim açtığımız dava 29 Kasım 2011 tarihinde aleyhlerine sonuçlandı. Umuyoruz ki mahkeme 2011 yılında haksız yere yapılan bu zammı iptal ederek İstanbulluların bir nebze rahatlamasını sağlayacaktır. Ama onu beklemeden bu meclisin su fiyatlarını düşürerek yoksul, işsiz, esnaf ve Sanayici’nin bütçesindeki yük biraz olsun hafiflesin...
- İETT: En son İETT otobüsüne veya metrobüse, gemi ve dolmuşa yani toplu taşıma araçlarına ne zaman bindiniz? İETT duraklarında – İstanbul trafik keşmekeşliği- yurttaşlar saatlerce bekliyor. Önce duraklara 5 milyon lira harcayarak akıllı durak sistemi kurdunuz, 1 yıl sonra kaldırdınız işlemedi… para… çöpe gitti. Şimdi durakların yanına koyduğunuz sistemi… yap-bozun bir örneği… İETT Otobüslerinde ve Metrobüslerde son zamanlarda çok sık meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı kazalar oldu; Bu kazalar ile ilgili ne yaptınız? Hangi soruşturmayı açtınız? Hangi konuda araştırma yaptınız? Araç- Yol-Kullanan- çevre- diğer faktörlerin bu kazalara etkileri nedir? Üst üste binerek yolculuk yapmaya çalışan halk… Otobüs, metro, metrobüs’lerde yaşanan yoğunluk, bir türlü çözemediniz. Metrobüse gidin binin hatta eşiniz çocuklarınızla binin, bakın bakalım eşiniz ve çocuklarınız size ne diyecek…
- İŞTİRAKLER: İBB’nin iştiraklerini denetlemek istiyoruz, meclis denetiminden yasa dışı yol ve yöntemlerle kaçırıyorsunuz? İştiraklerle ilgili yasanın bize tanıdığı denetim yetkisini kullanıp bu yollardan biri olan soru sorma hakkımızı kullanıyoruz ona da cevap vermiyor ve yine kaçırıyorsunuz. Hani siz “Yatırım ve hizmetlerimizi hesap verilebilir, şeffaf çağdaş ve sosyal belediyeciliğin hakim olduğu bir programla gerçekleştiriyoruz”.. mesela 31.12.2014 itibariyle İştiraklere baktığımızda; Veya 2015 yılının ilk 6 ayı sonuçlarına baktığımızda; şirketlerin yaklaşık yarısı zararda…830 milyon hasılat, yaklaşık 79 milyon (eski parayla milyar) zarar ettirilmiş.
Deprem kenti olan istanbul’da meydan düzenlemelerinin daha hızlı yapılmasını öneriyoruz. Deprem odaklı afet planınız hazır mı? Bilmiyoruz, biz Meclis Üyeleri olarak kimin nerede, nasıl toplanacağını, acil müdahale, acil ihtiyaçların nasıl giderileceğini, kamuoyu ile paylaşmadınız... AKOM var ama kendi kendinize söylüyorsunuz, deprem toplanma alanlarını imara açtınız... Bana bir örnek verebilir misiniz? Hangi mahalle de toplanma alanı var? Veya buraya en yakın toplanma alanı neresidir? Şu anda içinde bulunduğumuz Saraçhane’de bir deprem olması halinde nerede toplanacağız? Deprem müdürlüğü masa başında plan yapıyor veya yaptığını sanıyor…
Diğer taraftan siz rüzgar koridorlarını, yeşil alanları, ormanları, çevreyi yok etme başarısını gösterip milletin a….sına koyan mütehaitlere, havuzcu ve yandaş müteahitlere AVM yaptırırken; sizin bakanlarınız tarihi yalı ve köşkte kaçak eklenti hatta bir tanesini tamamen yok eden birilerinin önüne yatarken elbette seyirci kaldınız…
Kanal İstanbul, Kuzey Marmara Otoyolu, 3. Havalimanı, 3. Köprü gibi projeler İstanbul’un iklimini daha da değiştirecek, baraj ve yer altı suları kullanılamaz hale gelecektir. 2020 – 2050 döneminde İstanbul’un su varlıklarını önemli kısmını kaplayan alanda yılın en yüksek sıcaklık yaklaşık 2,6 derece artması beklenmektedir. Sıcaklık artışının yaz aylarında İstanbul ve çevresinde 3 derece civarında olacağı öngörülmektedir.
SONUÇ OLARAK: olarak 12 yıldır sayın TOPBAŞ tarafından toplam da ise 22 yıldır partinizin yönettiği İstanbul’un bugün içinden çıkılmaz hale gelen trafiği; 1 cm kar yağdığında İstanbul’da hayatın durduğu; yağmur yağdığında kara ile denizin birleştiği bir sonuç yarattınız. Bu sizin eseriniz. Artık tecrübeli bir belediye başkanısınız. Gelin bu kadar plan tadilatı yerine, insan ve çevre sağlığı konusunda kararlara öncelik verelim. Biz bundan sonra gündem geldiğinde artık planlama müdürlüğü teklifinden daha çok KÜLTÜR, ÇEVRE, ENGELSİZ HAYAT yani halka dokunacak teklifleri görmek istiyoruz. YETER ARTIK YETER!
1 Nisan 2014 ten bu yana yaklaşık 3500 tane gündem maddesi bu meclise gelmiş. Yaklaşık 2500’ü imar ve bayındırlık komisyonuna havale edilmiş. Mesela engelsiz hayat komisyonu sadece 7 defa toplanmış; deprem komisyonu 9 defa; çevre komisyonu 17 defa toplanmış. Bu rakamlar önceliğinizin İMAR yani RANT olduğunu gösteriyor. Gelin daha fazla yeşil alan yaratmak, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda önlem alınması; su kaynaklarının korunması, derelerin sağlıklı ve özgür akması için karar alalım. Gelin genç işsizliği azaltılmak, yoksulluğu yenmek için daha çok karar alalım. Gelin Marmara denizini kurtarmak, balık çeşidini arttırmak ve deniz kirliliğini azaltmak, Marmara Denizinin her tarafından denize girilebilmesi için karar alalım.
Tüm bu Saiklerle Türkiye’de birçok Bakanlığın bütçesinden daha büyük bir bütçeye sahip İBB bütçesinin; Borç yükü taşıması, İştiraklerinin batık olması, Ulaşımın pahalı ve ulaşıma çözüm getirememesi, Bir insan hakkı olan suyun pahalı olması, Yetersiz alt yapıya çözüm getirmemesi, İşsizlik ve yoksulluğu yenecek tedbirleri içermemesi, Daha evvel verilen ve özellikle metro yapım süreleri konusundaki sözlerine sadık kalınmamış olması, Bütçeyle ayrıcalıklı bazı klişe (Ensar, Türgev, Aziz Hüdai, İlim Yayma vb gibi) vakıflara kaynak aktardığınız için CHP Grubu olarak RED oyu kullanacağımızı belirtir; saygılar sunarım.
Başkan Kadir Topbaş’ın sık sık dış kaynaklı borçlanmadan bahsetmesi üzerini söz alan CHP İBB Grup Sözcüsü Tonguç Çoban Meclis Kürsüsünde şunları söyledi, “Geçikmiş yatırımlar için dış kaynağa, dış krediye ihtiyaç var. Ançak dünyada ekonomi küçülüyor, mali kaynaklar azalıyor. Amerikan Merkez Bankası (FED) Faiz artırabilir, o zaman dış kaynak bulmak zorlaşacaktır, Dolar artacağı için dış borçlar artacaktır. Bir yıl sonra buraya geldiğinizde bu yatırımlar yapılmamış olabilir, yarın hüsranla karşılaşmamanız için bu uyarıyı yapmak zorunda olduk. Dış kaynaklar dışında başka kaynaklar için tedbirli olmak lazımdır”
12.11.2015 İBB 2016 YILI BÜTÇE TARSARISI ve PERFORMANS PROGRAMI Üzerine İBB CHP Grubu Adına İBB Meclis Üyesi Dr. Hakkı Sağlam’ın gerçekleştirdiği Konuşma Metni;
Sayın Başkan, Sayın Meclis Üyeleri:
CHP İBB Grubunun İBB’nin 2016 yılı Bütçe tasarısı ve Performans ve yatırım programı üzerine söz almış bulunmaktayım.
Sözlerime başlamadan evvel yaklaşık 33 gün önce Ankara’da meydana gelen terör saldırısını bir kez daha kınıyor; ölenlere Allahtan Rahmet, yaralılara şifa diliyorum.
Genel değerlendirme;
2016 yılı
Kurum Bütçesi Dolar Kur(10.11.2015 Alış) Dolar
İBB 16.100.000.000,00.- 2.91.- 5.532.646.000,00.-
İETT 2.140.000.000,00.- 735.395.189,00.-
İSKİ 5.780.451.000,00.- 1.986.410.000,00.-
İŞTİRAKLER 12.800.000.000,00.- 4.398.626.000,00.-
Toplam 36.820.451.000,00. 12.653.075.000,00.-
2015 – 2016 Karşılaştırması
Kurum 2015 Bütçesi 2016 Bütçesi Değişim Miktarı Değişim Oranı %
İBB 12.250.000.000,00.- 16.100.000.000,00. 3.850.000 31,4
İETT 1.700.000.000,00.- 2.140.000.000,00. 440.000 25,8
İSKİ 5.762.497.000,00.- 5.780.451.000,00. 17.954 3
İŞTİRAKLER 12.152.503.000,00.- 12.800.000.000,00. 647.497 5,3
Toplam 31.865.000.000,00. 36.820.451.00,00. 4.955.451 15,5
Bu tablo bize İBB’nin 2016 yılı yılı bütçe artışı % 31,4; Konsolide bütçe ise % 15,5 artışla 36 milyar 820 milyon lira olarak bağlandığını göstermektedir.3.400.000,00.-TL BORÇ..
Yani 2016 yılı bütçenin % 21,1 borç ile kapatılacak. Bunun izahını merak ediyoruz. Enflasyon % 9 iken, % 31,4 oranında bütçe artışının izahı nedir?
Biraz evvel sayın belediye başkanını sayın Topbaş’ı dinlediniz. Bize göre son 5 yıldır hep aynı şeyleri söylüyor. Belki de artık söyleyecek yeni bir şeyi yok. Biraz önce söylediklerini dinleyenler sayın Topbaş’ın göreve daha yeni başladığını sanırlar. Oysa 12 yılı İBB olmak üzere 17 yıllık bir belediye başkanı gibi konuşmadı. Mensubu bulunduğu partisinin İstanbul’daki 22 yıllık iktidarına sahip çıkmadı. Hatta sayın RTE dönemine de sahip çıkmadı. 2004 kendi döneminden önce ve sonrası diye ayırdı. Sayın Topbaş konuşmasında İBB’nin 2016 yılı konsolide bütçesini 38.6 milyar olarak açıkladı. Ancak bize komisyonda bürokratlar tarafından verilen rakamlar farklı olup 36 milyar 820 milyon liradır. Sanırım sayın Topbaş bütçesini bilmiyor. Ama bu çok da şaşırtıcı değil. Çünkü sayın Topbaş İstanbul’un hiçbir sorununa hakim olmadığı gibi bütçesine de hakim değil.
Sayın başkan, değerli meclis üyeleri; İstanbul’un en önemli sorunu plansızlık. İstanbul’da planlama yok maalesef;
- Kent,
- Trafik,
- Engelliler,
- Deprem…
- İklim değişikliği… (kitapçık 53) daha yeni 1.000,00.-TL kaynak ayırıp planlama yapacaksınız…
Bugüne kadar hangisini planladınız? Hiçbiri… Rast gele çalakalem iş yapıyorsunuz…
Sayın Başkan değerli arkadaşlar;
Bize dağıtılan İBB 2016 yılı Yatırım ve Hizmet Programına Sayın Topbaş’ın yazığı önsözde; “Klasik belediyeciliğin ötesinde yenilikçi ve çağdaş hizmet anlayışımızla hareket ediyoruz, Ana hedefimiz İstanbul’u farklı boyuta taşıyarak hizmet etmektir” diyorsunuz. Peki gerçek öyle mi?
- Her dakika yaşadığımız bu trafik keşmekeşi ile mi?
Tabi siz bunu farkında değilsiniz, önünüzde eskort… Emin olunuz ki torununuz farkında, okul servisinde gidip-gelirken yaşadığı dramı her akşam size şikayet ediyordur? Çünkü okula gitmek için sabah 06:00 da kalkmak zorunda kalıyor.
- Deprem sonrası toplanma alanı dahi bırakmadığınız ve 22 yıldır katlettiğiniz İstanbul’un yeşil alanlarıyla mı? Kimsenin kullanamadığı E-5 ve TEM kenarındaki, ÇATI ve KAT BAHÇELERİ ile BETONLARA yaptığınız yeşil alanları saymaysak geriye bir şey kalmıyor.
World Cities Culture Forum tarafından Geçen yıl yayınlanan şehirlerin halka açık Yeşil Alanları sıralamasında İstanbul % 1,2 oranla maalesef yine son sırada... diğer bazı Büyükşehirler ise;
Hong Kong ..%41
Londra .........%38.4
New York .....%14
İstanbul ........%1.2
Yüksek binalar gökdelenler ve beton yığınları... Yok olup giden şehirlerimize hüzünlü bir bakış…
Yine aynı kitapçıkta; “Yatırım ve hizmetlerimizi hesap verilebilir, şeffaf çağdaş ve sosyal belediyeciliğin hakim olduğu bir programla gerçekleştiriyoruz”.. diyorsunuz. Doğru mu?
Bunu gerçekten siz mi söylüyorsunuz?
- Hangi hesap verilebilirlik?
- Hangi şeffaflıktan bahsediyorsunuz?
Biz meclis üyeleri olarak bilgi alamıyoruz. Bugüne kadar cevap verilmeyen 300’ün üzerinde soru önergemiz var. Yılbaşından bu güne kadar sorduğumuz 150 soru önergesinden 3 – 5 tanesine cevap verdiniz.
Hesap verilebilirlik ! Şeffalık ! hadi canım ordan…
Bu demokrasisi içselleştirme sorunudur. Siz demokrasiyi bir araç olarak görüyorsanız; saydamlık ve hesap verebilirliği sadece kağıt üzerinde yazıp sonra unutuyorsunuz.
Size tavsiyem Mevlana’nın dediği gibi “ya olduğunuz gibi görünün ya göründüğünüz gibi olun”…
Sizin Çağdaş belediyecilikten anladığınız nedir; CHP’li Adalar Belediyesi’nin yaptığı parkı yıkmak; Kemerburgaz’da okul yıkmak ve tüm bunları yüzlerce zabıta ile gece yarısı operasyonu ile gerçekleştirmek… midir? Bu talimatları siz mi veriyorsunuz? Yoksa haberiniz mi olmuyor?
Merak ediyorum Sayın Topbaş belediyeden çıkıp Beyazıt’a; Aksaray’a, Kumkapı’ya, Taksim ve İstiklal Caddesi’ne gittiniz mi? Gidiyor musunuz? Kentin, 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un içinde bulunduğu durumu; akşamları nasıl inşaata, panayıra dönüştüğünü görebiliyor musunuz? Zabıtanın çevik kuvvet eşliğinde görev yaptığı bir kent olur mu? İsterseniz gelin bugün veya yarın veya istediğiniz bir akşam birlikte dolaşalım görün İstanbul’un halini?
En son İETT otobüsüne veya metrobüse, gemi ve dolmuşa yani toplu taşıma araçlarına ne zaman bindiniz?
Bir sürü unvanınız var. UCLG Başkanı, TBB Başkanı, İBB Başkanı vb ünvanlar… Ancak tüm bunlar Demokrasiye ve insan haklarına bakışınızı hiç değiştirmemiş… Bu durum sizi üzmüyor mu?
Bakın sizi hak arama, demokratik hakların kullanılması, çevre ve insan hakları konusunda bir açıklamanıza rastlamadık. Mesela 5 yıl Beyoğlu olmak üzere 17 yıllık belediye başkanlığınız döneminde tam 20 yıldır bu hafta 554. Kez Galatasaray’da oturma eylemi yapan Cumartesi anneleri… çocukları, eşleri aileleri karanlık güçler tarafından kaybedilen ve onların akıbetlerini, en demokratik haklarını kullanarak arayan Cumartesi anneleri eylemine hiç destek verdiniz mi? Hani sizin çağdaş, demokratik anlayışınız? Siyasi değil mi? Biz den mi? Değil mi?
Bugüne kadar hayatını kaybeden kendi siyasi görüşünden olmayan hiçbir kimsenin cenazesine katıldığınız, taziyesine gittiğinizi görmedik…
- İSKİ: Su pahalı…. SU ZAMMI
24 Kasım 2010 tarihinde İBB Meclisi’nde İSKİ Genel Kurulu yapılmış, 2011 yılı Analitik Bütçe Tasarısı, Tarife teklifleri ve Hizmet Tarifeleri adlı doküman baz alınarak İSKİ Bütçesi, kabul edilmişti. Söz konusu bütçede gelirler, borçlanmalar, yatırımlar ve benzeri konular karara bağlanmıştı.
Birkaç yıl önce uygulamaya konulan kademeli su tarife uygulamasının sona erdirilmesi için, tüketici dernekleri tarafından açılan bir dava 2010 yılı Aralık ayında sonuçlanmış ve tek kademeli fiyata geçilmesi gerekli olmuştu.
15 Ocak 2011 tarihinde yapılan İSKİ Olağanüstü Genel Kurulu’nda tek kademe için fiyat belirlendi. Ancak yeni belirlenen fiyat tahmini satış metreküp değerleri dikkate alındığında yaklaşık %5 fazla kazanca sebep olmakta idi. Bu durum bir anlamda gizli zam demekti. Bu konuda İBB’ye yapılan uyarı ve isteklerimiz dikkate alınmadı.
Barajlardaki su miktarının fazlalığı ve tüketim artışı gibi nedenlerle İstanbul’a verilen su miktarında da 2011 yılı içerisinde %12,5 lik bir artış oluşmuştur. Tüm bunların sonucunda İSKİ 2011 yılı Bütçesi’ndeki su satışı gelir kalemi % 19 artış göstermiştir.
Bütçesi 1,5 ay önce (24.11.2010-15.01.2011) yapılmış bir kurumun zam niteliği taşıyan bu uygulamasının, özellikle dar gelirli İstanbullular üzerindeki etkisinin zorlayıcı olacağı aşikârdır.
Daha sonraki tarihlerde birçok İSKİ Olağan Kurulları yapılmış ve 2012, 2013, 2014 yılı fiyatları, 15.Ocak 2011 tarihli Olağanüstü Genel Kurulda belirlenen fiyatlar ve oluşan diğer fiyatlar, enflasyon oranında artırılarak yeniden belirlenmiştir. Böylelikle temel ihtiyaç niteliğindeki bu ürünün fiyatına 15.01.2011 de yapılan reel zam kalıcı nitelik kazanmıştır.
Bu konuda biz (CHP Grubu), İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nde bu karara karşı dava açtık. Bizim açtığımız dava 29 Kasım 2011 tarihinde aleyhlerine sonuçlandı. Kararı Danıştay’da temyize götürdük ve Danıştay Sekizinci Dairesi 5 Mart 2014 tarihinde İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemeye gönderilmesine karar verdi. İBB tarafından yapılan karar düzeltme talebi de red edilmiştir. Dava şu anda bilirkişi aşamasındadır.
Umuyoruz ki mahkeme 2011 yılında haksız yere yapılan bu zammı iptal ederek İstanbulluların bir nebze rahatlamasını sağlayacaktır. Ama onu beklemeden bu meclisin su fiyatlarını düşürerek yoksul, işsiz, esnaf ve Sanayici’nin bütçesindeki yük biraz olsun hafiflesin..
DERE ISLAHLARI… Bu konuda bize göre başarılı değilsiniz, sadece 2 örnek vereceğim.
Kurbağalı dere… Biraz önce sizi konuşurken izledim... Gözlerinizi puslu gördüm... Bunun sebebi acaba kurbağalı dereden çıkan çamuru Marmara denizine adalar açıklarına dökmenizin ilgisi var mı acaba? İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi araştırmasına göre Marmara Denizinin alarm verdiği görüş mesafesinin 15m den 3m ye düştüğü; mercanların % 50 sinin öldüğü belirtiliyor… Mercan ve balıkların yumurtlama alanı Ada’lar civarında yapıldığı ancak Sayın TOPBAŞ’ın Kurbağalıdere’den çıkardığınız atıkları gizlice Ada’lar açıklarına döktünüz; burada basına yakalanınca bu sefer Tır’larla ormana döktünüz.. İşte sizin dere ıslahı anlayışınız… İşte sizin Marmara Denizini kurtarmak için Kurbalağıdereyi temizlediğinizi sanırken Marmara Denizine, çevreye verdiğiniz zarar…
12 yıldır İstanbul’u yönetiyorsunuz, kaç ihale yaptınız ve bugüne kadar kaç para ödediniz? 2015 yazı bitti. 2016’da bitecek mi? Sanmıyorum? 12 yılı siz olmak üzere 22 yıldır bir dereyi ıslah edemediniz…
Peki Ayamama Deresi... 31 yurttaşımızın hayatını kaybettiği 6 yıl önce (9 Eylül 2009) Ayamama Dersi faciası… 6 yıl geçti bırakın dere ıslahının bitirilmesi, dönemin başbakanı talimat veriyorum oradaki bütün kaçak binaları yıkacaktınız nerde?… dere boyu AVM, inşaat, beton santrali, hurdacı ile doldu…
Sancaktepe’de de 2013 te başladığınız dere ıslahında henüz bir sonuç yok.
- İETT : En son İETT otobüsüne veya metrobüse, gemi ve dolmuşa yani toplu taşıma araçlarına ne zaman bindiniz?
144 yıllık bir kurum nasıl batırılır veya böyle bir marka kurum nasıl yok edilir? Doğrusu bu vakanın üniversite de ders olarak okutulması gerekir. Size şu ayıplı mal olan 65 milyon Euro ödeyerek aldığınız ama garajda yatan ve çürüyen 50 adet Phileas marka araçları Hollanda’ya iade edin dedik bizi dinlemediniz. Nerde yatıyor bu araçlar şimdi, garajda... Şirinevler’de 24 Mart 2015 ten bu yana bu kaza öncesi KISMEN TEKTÜK çalışan bu otobüsler -233 günden bu yana- garajda YATIYOR…
İETT duraklarında – İstanbul trafik keşmekeşliği- yurttaşlar saatlerce bekliyor. Önce duraklara 5 milyon lira harcayarak akıllı durak sistemi kurdunuz, 1 yıl sonra kaldırdınız işlemedi… para… çöpe gitti. Şimdi durakların yanına koyduğunuz sistemi… yap-bozun bir örneği…
Son zamanlarda çok sık meydana gelen kazalar;
-27.10.2015 Kadıköy'de metrobüs ve bir aracın kafa kafaya çarpışması sonucu meydana gelen kazada 5 kişi hayatını kaybederken, biri ağır 5 kişi de yaralanması,
- 20 Eylül 2015 İETT otobüsü Yenikapı'daki mitingde görevli polis ve zabıta ekiplerini taşıyan İETT otobüsü, Halkalı-Sirkeci tren hattı için kullanılan üst geçide çarptı, çarpmanın ardından meydana gelen patlamada, polisler ile aralarında zabıtalarında bulunduğu 26 kişi yaralanması,
- 22 Haziran 2015 Fatih’te sabah 34 KA 6722 plakalı İstanbul Otobüs A.Ş.’ye bağlı halk otobüsü Halkalı-Sirkeci tren hattı için kullanılan üst geçide çarptı Çarpmanın ardından doğalgazla çalışan otobüste patlama sonrası çıkan yangında, alevler otobüsü sarması ve yangında yaralanan şoför Yakup Tunç…
- 22 Haziran 2015 Boğaziçi Köprüsü gişelerinde kontrolden çıkan Kemal Özer'in kullandığı Avcılar- Söğütlüçeşme istikametine sefer yapan 34 TN 2950 plakalı metrobüs, kontrolden çıkarak bariyerlere çarpması,
- 24 Mart 2015 Şirinevler durağı yakınlarında, seyir halindeki bir PHİLEAS metrobüsün motor kısmında belirlenemeyen nedenle çıkan yangın,
Bu kazalar ile ilgili ne yaptınız? Hangi soruşturmayı açtınız? Hangi konuda araştırma yaptınız? Araç- Yol-Kullanan- çevre- diğer faktörlerin bu kazalara etkileri nedir? Yanan Phileas marka metrobüste şans eseri ölen olmadı… Bu araçlar İstanbul’a uygun değil burada çalışmaz dedik, uydur kaydır yol ve yöntemlerle sadece görüntü olması için sabah – akşam 3 – 5 adet sefere verdiniz yurttaşların hayatını tehlikeye attınız… uygun ve orijinal yedek parça, lastik kullanmazsanız… bakım ve onarımları çok yüksek bedellere rağmen zamanında ve doğru yapmaz veya yaptırmaz iseniz; yapılanları kontrol edecek nitelikli uzman personeli SIRF SİZİN SİYASİ GÖRÜŞÜNÜZDEN değil diye sürgün edip; emekliye sevk ederseniz... Sonu bu veya hiç birimizin istemeyeceği bundan daha kötü olur. Bundan sonra olacak benzer kazalar da onlarca kişi hayatını kaybedebilir bunun sorumlusu ve vebali sizde…
ULAŞIM:
- Kara – Deniz ve raylı sistemde yani Ulaşımda Koordinasyonsuzluk var. bunun başlıca nedeni ise 144 yıldır İstanbul’da toplu taşımacılığı en iyi şekilde yapan ve uzman personele sahip İETT nin devre dışı bırakılmasıdır.
- Üst üste binerek yolculuk yapmaya çalışan halk… Otobüs, metro, metrobüs’lerde yaşanan yoğunluk, bir türlü çözemediniz. Metrobüse gidin binin hatta eşiniz çocuklarınızla binin, bakın bakalım eşiniz ve çocuklarınız size ne diyecek…
- Bisiklet yollarından bahsediyorsunuz… Bunun için 2016’da 500.000,00.-TL (PS 58) kaynak ayırmışsınız! Ancak hali hazırdaki projeleriniz de biliyoruz. Örn: Ataköy’de bisiklet yolu yapmışsınız, yarım metrelik kaldırım var onu da yaya ve bisiklet yolu olarak ortak kullanıma açmışsınız… bravo... yaya nasıl geçecek, hamile, yaşlı, engelli nasıl geçecek o yolda, Dünyanın hangi kentinde bu uygulama var gösterebilir misiniz?
- Taksi… İstanbul trafiği zaten çekilmez bir halde bir de RİNG yapan taksiler, İstanbul’u 22 yılda planlayamadınız. Tek–tük taksi durağı onu da kullanmıyor RİNG yapıyor. Zaten çekilmez olan trafik tamamen kitleniyor.
- Planlamanın olmamasının başka bir örneği; Minibüsler… Hacıosman’dan Levent Zincirlikuyu’ya metro var… ama gelin görün minibüste var… Kartal – Kadıköy E-5 güzergahında metro var… ama gelin görün minibüste var…
- Yaptığınız yollara bir bakın… Yukarıda saydığım veya saymadığım birçok trafik kazası, can ve mal kaybının sebebi bu yollardaki hatalarınız… Hiç bir yolda EMNİYET ŞERİDİ yok… AMBULANS hastaları yetiştiremiyor… Yaralı ve hastalar yollarda kalıyor… Dünyanın neresinde böyle bir sistem var… TERCİHLİ YOL… METROBÜS YOLU var… buna bir yöntem getirip mesela belli yerlerde bariyer konulup ambulans ve itfaiye araçlarının giriş – çıkış yapabilmeleri sağlanmalı...
- İstanbul’da ulaşım doğu – batı ekseninde konuşlanmış. Kuzey – Güney eksenleri ile Marmara denizi kıyısı yeterli kullanılamıyor. Oysa kuzeyden güneye yolcu indirilip Tuzla, Pendik Kartal, Maltepe’den batıya ve boğaza (Kabataş – sirkleci – Yenikapı) deniz ve raylı sistem kullanılmalı. Silivri, B.Çekmece, Avcılar’dan doğuya Yenikapı’ya Taşınmalı… Yoksa birkaç deniz aracıyla boğaz turu yapmakla bu iş çözülmez…
- Diğer yandan ulaşımın planlanması kentin nüfusunun planlanması ile orantılı olarak planlanmalı… Oysa öyle bir planınız yok… önümüzdeki projeksiyon da nüfus 20 milyon mu? 25 Milyon mu olacak… Şehri tüketim merkezi haline, AVM üssü haline getirdiniz. Ne olacağı nereye gideceği belli değil?
Metro yatırımlarının hızlandırılması bir çok aksta metro yatırımlarına başlanmasını takdirle karşılıyoruz, doğru buluyoruz. Ancakkkkk, maliyet konusunu işin ehil olmayan kişi yandaş firmalara verirseniz… yada bu işin uzmanı olan firmaların yanına ortak ederek sağına soluna eklemeye zorlarsanız bu sonuç; yani maliyet ve imalat bakımından bu hatalar kaçınılmazdır… Hatırlarsanız 3 yıl önce biten Kartal – Kadıköy metrosunda yağmur yağdığında istasyonlarda akan su… veya Hacıosman – Yenikapı hattında Vezneciler istasyonunda akan su… bunu meclis üyesi arkadaşlarımız dile getirmiş ancak bir cevap alamamıştık… YENİ HATLARI zamanında bitirin. Doğru yapın… İstanbul’luların çilesi bitsin…
- İstanbul’daki bu trafik karmaşası ve İSPARK’ın yollardaki parkı; yurttaşların mahalle aralarındaki parkı yüzünden İTFAİYE yangın alanlarına ulaşmada zorluk çekiyor... Ulaştığında araçları, ekipmanları hatta merdivenini kullanamıyor...
- Metro… Üsküdar-Çekmeköy Metrosu 38 ay bittirilecekti. Başkan Topbaş, 16 istasyon, depo sahası 20 kilometrelik hattın 38 aylık gibi rekor bir sürede tamamlanacağını belirtti 06 Haziran 2012 temel atılmış… 6.8.2015 te süre Bitti… ORTADA HENÜZ KULLANILABİLİR BİR METRO YOK…
- Kartal –Kadıköy 17.8.2012 de açıldı…
- Devamı olan Kartal – Kaynarca 3 istasyon 2,5 KM… … 3 yıl 3 ay geçti… ortada hala kullanılabilir bir metro yok…
- Diğer yandan 3 istasyondan oluşan 3,3 KM uzunluğundaki Levent – Rumelihisarüstü metrosu ise yaklaşık 2 yıllık sürede onu da Ulaştırma Bakanlığı tamamlandı.
- 8 Yıldır HAVARAY diyorsunuz !!! Daha İstanbul’da elektrikleri yer altına alamdınız... Havaray hangi aksta nereden – nereye çalıştıracaksınız? Bunu ancak Boğaziçi köprüsü üstüne nostalji olsun diye yaparsınız herhalde… Bunun için ödediğiniz proje bedelleri çöpe gitti. İstanbul’luların vergilerini yine ÇAR-ÇUR ettiniz. Yine BEN YAPTIM oldu anlayışı...
- Yapılan araştırmalar göstermektedir ki kent içi ulaşımda doğalgaz temelli elektrik enerjisi kullanmak ve bu enerjinin belediyemiz mülkiyetindeki bir doğalgaz dönüşüm santralinde üretilecek olması ulaşımda enerji maliyetlerini dörtte birlere düşürecek kent halkının ucuz ulaşımında önemli bir katkı yapacaktır. Ülkemizi kullanılamayan doğal gazdan kaynaklanan mali külfetlerden kurtaracaktır. Benzin ve dizel gibi ithal ettiğimiz pahalı yakıt yerine ucuz doğa dostu doğalgazın kullanım oranının artmasını sağlayacaktır. Yüksek ve orta ölçek ulaşım hatlarında devreye alınacak raylı sistemler ve elektrikli otobüsler ile ekonomiklik daha da artırılacaktır. Yeni inşa edilmekte olan Toplu konut alanlarının yakınına yapılacak doğalgaz dönüşüm santralleri ve ek ısıtma üniteleri ile bu konut alanları ve ilişkili birimlerde ısıtma ve soğutma maliyetlerinde ve kalitesinde artış sağlanabilecektir.
- Önümüzdeki yıllarda tamamlanması ve devreye alınması planlanılan metro hatları ile Marmaray projesinin yüksek miktarda elektrik enerjisine ihtiyaç duyacağı açıktır.
- Bu konuda 2014 yılında dönemin İETT Genel müdürü -şimdi genel sekreter olan Sn. Hayri Baraçlı - ile CHP’li Meclis Üyeleri Serdar Bayraktar, Soner Özimer ve Tuncer Özyavuz’dan oluşan bir komisyon olarak yüz yüze görüşmüş. Daha öncesinde verilen önergemiz üzerine yaptırmış olduğu araştırmada dizel araçlarla elektrikli araçlar arasındaki verimlilik oranının bire dokuz olduğunu kendisi belirtmişti. Görüşmemizde elektrikli toplu ulaşım araçlarını seyahatin tamamını sağlayacak akülü araçlar olarak tasarladıklarını ve ilk yatırım maliyetlerinin bu nedenle yüksek olduğunu belirtmiştir. Biz de kendisine acil kısa manevralar için elektrik depolamanın yeterli olacağını metrobüsler, sahil yolu ulaşımı vb. hatlarda havai hatlarla ve düşük ilk yatırım maliyetleri ile bu çalışmanın başlatılabileceğini belirtmemize rağmen bu güne kadar sınırlı bazı girişimler dışında bir çalışma göremiyoruz.
- ERKEN UYARI: Her geçen gün teknoloji gelişmeler yenilikleri yaşamımıza katmaktadır. Cep telefonu sistemleri ve hızlanmış iletişim olanakları yaşam konforumuzun ve güvenliğin daha da geliştirilmesinde yeni olanaklar sunmaktadır. İBB önceki dönem meclis üyemiz Serdar Bayraktar’ın bir önerisini sizlerle burada paylaşmak istiyorum. Bu sistemler, geliştirilecek soft ware altyapısı ile birlikte özellikle afet anlarında etkilenebilecek cep telefonu kullanıcısı abonelerin afetlerin olası etkilerinden haberdar edilmesinde kullanılabilir. Doğal gaz hatlarına vb. sistemlere afet anında uygun müdahaleler yapmayı sağlayacak uyarı sinyalleri hem etkilenecek bölgedeki kamu personellerine hem de bireysel kullanıcılara da iletilebilir. Ayrıca afet sonrası toplumsal uyarı, öneri ve danışmalar için bu sistemler kullanılabilir. Bu konunun tarafınızca ele alınarak İstanbulluların hizmetine sunulması, öneri ve isteğimizdir.
- İŞTİRAKLER…
İBB’nin iştiraklerini denetlemek istiyoruz, meclis denetiminden yasa dışı yol ve yöntemlerle kaçırıyorsunuz? İştiraklerle ilgili yasanın bize tanıdığı denetim yetkisini kullanıp bu yollardan biri olan soru sorma hakkımızı kullanıyoruz ona da cevap vermiyor ve yine kaçırıyorsunuz.
Hani siz “Yatırım ve hizmetlerimizi hesap verilebilir, şeffaf çağdaş ve sosyal belediyeciliğin hakim olduğu bir programla gerçekleştiriyoruz”.. mesela 31.12.2014 itibariyle İştiraklere baktığımızda;
Veya 2015 yılının ilk 6 ayı sonuçlarına baktığımızda;
Şirket Özelliği Hasılat Zarar Tutarı
1 İsbak AŞ Elektronik Sistem 60.838.000,00.- 3.876.000,00.-
2 İsfalt AŞ Asfalt Satışı 47.105.000,00.- 420.829,00.-
3 Hamidiye AŞ Su Satışı 51.428.000,00.- 828.342,00.-
4 İspark AŞ Otopark İşletmesi 109.834.000,00.- 3.892.000,00.-
5 Bimtaş AŞ İmar 20.961.000,00.- 5.106.000,00.-
6 Belbim AŞ Yazılım ve Bilet 53.623.000,00.- 8.910.000,00.-
7 Sağlık AŞ Ambulans - Mezarlık 108.354.000,00.- 924.000,00.-
8 İstaç AŞ Hafriyat Dökümü 280.379.000,00.- 14.492.000,00.-
9 İston AŞ Beton İmalatı 62.917.000,00.- 20.897.000,00.-
10 Özidaş AŞ İl Özel İdaresi’nden 1.344.000,00.- 851.000,00.-
11 Şehir Hatları 33.116.000,00.- 18.529.000,00.-
TOPLAM 829.899.000,00.- 78.726.171,00.-TL
Bunun adı nedir… Bunun açıklaması nedir? Hani İspark’ı almaya sıraya girmiştiler. Marka şehir böyle mi yaratılır… Buradan acaba AKTROLLERE maaş mı veriyorsunuz?
Yani şirketlerin yaklaşık yarısı zararda…830 milyon hasılat, yaklaşık 79 milyon (eski parayla milyar) zarar ettirilmiş.
İnşaatçıların 24 saat sıra beklediği, toprak ve inşaat atıklarını dökmek için adeta yalvardıkları, parasının peşin bankaya yarıldığı İSTAÇ nasıl zarar ediyor bilen varsa bir açıklasın bizde öğrenelim. Sayın TOPBAŞ rica etsem şu sorularımıza cevap verebilir misiz?
- 2015/1–6 döneminde kaç yerde hafriyat döküm yapılmıştır? Bu süre zarfında kaç milyon m3 hafriyat dökülmüştür? Aynı dönemde ilgililerin hafriyat dökümü için yatırdığı tutar nedir?
İstanbul’un bütün cadde ve sokaklarını kullanan hatta 1999 depremi sonrası acil ulaşım yolu ilan edilen yolları bile örn: Nisbetiye Cd, Abidei Hürriyet Cd, Fevzipaşa cd İSPARK 3,9 milyon lira zarar etmesini nasıl başardınız? Bilmem hatırlar mısınız; 2010 da “Yabancılar İSPARK’ta kuyruğa girdi, değeri 4 milyar Euro’ya çıktı” demiştiniz. Bugün zararda. (http://www.hurriyet.com.tr/yabancilar-ispark-ta-kuyruga-girdi-degeri-4-milyar-euro-ya-cikti-16083494)
- ÖZELLEŞTİRME:
2,5 milyar dolara satacağını söylediğiniz ancak gelin görün ki varlıkları 1,2 milyar dolar olan İDO’yu 860 milyon dolara sattınız.. bugün deniz ulaşımının geldiği nokta... deniz ulaşımı toplu ulaşım içindeki payı maalesef arttıramadınız.
2005 te şehir hatları işletmesini devir aldınız… gemileri Şile belediyesine ve Beykoz belediyesine verdiniz… ikisi de çürümeye terk edildi… Şehir hatlarını aldığınız günden bu yana 11 yıl geçti bu alandaki hizmeti, deniz ulaşımını bir dirhem ileriye götüremediniz. Karaköy’e bir iskele dahi yapamadınız.
Peki tüm haklı itirazlarımıza rağmen 5 yıldır satmaya çalıştığınız İĞDAŞ… bugüne kadar en az 10 defa yazılı sorduk, bütçe ve faaliyet raporu görüşmelerinde sorduk bugüne kadar bir cevap alamadık…
- Tüm ısrarlarımıza rağmen İĞDAŞ’ın Blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi kararını 2010 yılında aldınız. Aradan geçen 5 yılda yaptığınız çalışma, danışmanlar ve ödediğiniz ücret; alınan rapor ve sonuçları hakkında kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmadınız. Takdir edilen değeri de bilmiyoruz.
- 5 milyar dolara satacağınızı söylediğiniz İĞDAŞ’ın özelleştirilmesinde aşama nedir?
- Bugüne kadar kimlerden danışmanlık aldınız? Danışman görüşleri nedir? Kimlere rapor düzenlettirdiniz?
- Ulaştığınız özelleştirme rakamı nedir?
- Bugüne kadar özelleştirme için kimlere ne kadar ödeme yaptınız?
- Bu konuda yargı tarafından verilen herhangi bir karar var mı? Varsa verilen Karar hangi yöndedir?
(İGDAŞ abonesi. 2007 yılı cirosu, 2,1 milyar, 2008 cirosu 2,6 milyar, 2009 cirosu ise 2,8 milyar TL. Bu yılın ilk 9 aylık cirosu 1,7 milyar, bu yılın ilk 9 aylık kârı ise 90,4 milyon TL.)
- ALTYAPI - ÜSTYAPI
Altyapı, yağmursuyu kanalları yapım ve temizlenmesi, karla mücadeleye yılda birkaç milyar lira harcıyorsunuz… 11 Şubatta kar yağdı… 9 şubatta İBB olarak açıklama yaptınız… Kar Kaplanının da olduğu 1028 araç ve iş makinesi, 4 bin 815 personel ile karlı hava koşullarıyla mücadele edeceği, 209 bin ton tuz hazır bekletiliyor. İlçe Belediyelerine ihtiyaçları durumunda tuz takviyesi yapılacak. 64 ayrı noktada ise 1.385 ton solüsyon depolandığı, İhtiyaç halinde ise saatte 25 ton kapasiteli solüsyon tesislerinde üretim yapılacağı falan filan sonuç… 17:00 okul ve işten çıkan öğrenciler, işçiler ve yurttaşlar sabaha karşı evlerine ulaştı, bu başarı sizin.
- Yağmur suyu kanalları olmadığı veya yetersiz geldiği için yollar göle dönüyor, dereler ise taşıyor.. Kentin merkezinden çeperlerine kadar bu durum böyle… Kadıköy Bağdat Caddesi böyle, Sancaktepe Baraj yolu, Şile yolu her yağmur yağdığında adeta göle dönüyor.
Karayla deniz birleştiği Üsküdar… bir kent düşünün, tarihi bir kent Üsküdar, 22 yıldır Üsküdar ve İBB yönetiyorsunuz… geldiğiniz nokta..
Siz yeşil alanlara AVM yapmaya, tarihi eserleri yakıp yıkmaya devam edin.
Geçen yıl asfalt döktüğünüz yollardaki asfaltı bu yıl söküp yeniden döktünüz yada sağlam olan yolların asfaltını da söküp yeniden döküyorsunuz. Kim karar veriyor. Komisyonda kimler var bilmiyoruz. Bakın metrobüs yolu – 7 yıl- asfalt kaplamasını bir türlü yapamadınız. Hani sizin asfalt uzmanlarınız… Hani siz bu konuda başka ülkelere ders veriyordunuz? Hani yollara artık renkli asfalt dökecektiniz? Bu kürsüden kaç kez söyledik. Tanesi 1 milyon 260 bin EURO ya, 480 bin Euro veya 280 bin Euroya alınan araçlar yazık günah, yol değil sanki tarla, bu durum kazalara da yol açmakta. Sürüş güvenliğini de tehlikeye sokmaktadır.
2016 dada (PS 58) 375 milyon yeni asfalt dökümü olmak üzere tranşe kaplama için 40 milyon olmak üzere toplam 415 milyon liralık asfalt dökülecek. Bazı ilçelerde asfalt yenilemesi gereken yollar olmasına rağmen; seçim dönemleri başta olmak üzere sayın Topbaş bu konuda da taraflı davranıyor.
- Planlama:
Yıl 2004, 5216 sayılı yasa çıktı ve İBB sınırları İl sınırları oldu, siz bld bşk idiniz… yıl 2015 bitiyor aradan 11 yıl geçmiş 1/100.000 ÇDP yaptınız – yaptığınız tek-tük iyi işlerden biri- kentin Anayasası… Ama sahip çıkmadınız… kalbura çevrilmesine seyirci kaldınız… 100 binlik planda 3. Havalimanı Silivri idi… ama su toplama havzası kentin geleceğini tehlikeye atarak Arnavutköy’e aldınız… Bu meclis plan yaptı, buna aykırı neden davrandınız. Talimatı kim verdi. İstanbul da plansız kent kalmadı, bırakmadık diyorsunuz!!! İstanbul il sınırlarındaki bütün mahalle ve köyleri planladınız mı? Hayır, peki neden yanlış bilgi veriyorsunuz? Bu yaptığınız ahlaki mi? Örn:Pendik-Şile’nin plansız ve uygulama planları olmayan köyleri.
- KAVŞAK – MEYDAN
Kavşakların çoğunda teknik prosedüre göre imalat yapılmamış; çoğunda can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürecek teknik hatalar var. Örn: ters eğimler var, yolda araç kazalarına neden oluyor, oysa İBB de binlerce Mühendis var, ama onlar çalıştırılmıyorsunuz… Yeni tecrübesiz kişilerle, elemanlar yapmaya çalışılıyor, o zamanda bu tür hatalar ortaya çıkıyor. Bu hataların bedelini Yurttaşlarımız canı ve malıyla ödedi, ödemeye devam ediyor.
Betonlara Çiçek; Kavşak, meydan ana arter yolları özellikle E-5 ve TEM otoyolu süsleme konusunda çok marifetlisiniz… Görsellik göz boyama konusunda başarılı olabilirsiniz ama mahallelere ve ara yollara geçince durum hemen farklılaşıyor… Keşke bu göz boyama yerine gerçekten ağaç- çim vb ürünler ekseniz. Bir örnek: Aksaray’dan Bayrampaşa yönüne Başakşehir’e giderken Bayrampaşa köprüsü altında Aksaray’a geliş yönünde doğal bitki örtüsü betonu kaplamış; gidiş yönünde sizin yapay yeşillendirmeniz var bir bakın bakalım hangisi daha güzel… eğer doğal olanı güzel ise bu kaynak israfı neden? Yeşil alanlar ve tesisler yapım müdürlüğü (sayfa 137) köprü korkulukları, elektrik direklerine saksı için 30.500,00.-TL; sert zeminlere yeşil duvar yapımı (sayfa 38) 1.298,00.-TL; yol güzergahlarında yeni yeşil alan yapım ve revizyonu (sayfa 38) 57.000,00.-TL örn: Haliç daha birkaç yıl önce yapılmıştı. Bu yıl sökülüp yeniden yapıldı...
Deprem kenti olan istanbul’da meydan düzenlemelerinin daha hızlı yapılmasını öneriyoruz. Deprem odaklı afet planınız hazır mı? Bilmiyoruz, biz Meclis Üyeleri olarak kimin nerede, nasıl toplanacağını, acil müdahale, acil ihtiyaçların nasıl giderileceğini, kamuoyu ile paylaşmadınız... AKOM var ama kendi kendinize söylüyorsunuz, deprem toplanma alanlarını imara açtınız... Bana bir örnek verebilir misiniz? Hangi mahalle de toplanma alanı var? Veya buraya en yakın toplanma alanı neresidir? Şu anda içinde bulunduğumuz Saraçhane’de bir deprem olması halinde nerede toplanacağız? Deprem müdürlüğü masa başında plan yapıyor veya yaptığını sanıyor…
- Küresel Isınma ve İklim Değişikliği:
Bilindiği üzere su kaynaklarımız oldukça sınırlı ve gelecekte ciddi bir su sıkıntısı ile karşı karşıya kalacağız. Son yıllarda kaydedilen sıcaklık verilerine göre, Türkiye'nin yıllık ortalama sıcaklıkları artmaktadır. Özellikle Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki ısınma oranları, her 10 yılda 0.07- 0.34 derece arasında artış gösterdiği ifade edilmektedir.
Dünya Yaban Hayatı Koruma Fonu (WWF) nın raporuna göre Akdeniz havzasında bulunan Türkiye'de 40 dereceye yakın sıcaklıklar mevsim normali olacak. Tarım alanlarının ise yüzde 40'ı kuruyacak.
Uzmanlar bu durumun gelecekte çevre felaketlerine yol açacağını önlem alınması gerektiğini ifade etmektedir. Ani ve şiddetli yağışlar Sel, heyelan, fırtına, hortumun İstanbul’da ve ülkemizdeki etkileri ise çok açık fark edilmeye başlanmış ve eğer önlem alınmaz ise devam edeceği malumunuzdur. Elbette hepimize sorumluluk düşüyor. Ancak en büyük sorumluluk Sayın TOPBAŞ’ta olduğunu da belirtmek isteriz.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu ve önümüzdeki 15 yıl içinde 150 milyon kişinin etkileneceği iklim değişikliği konusunda ne düşündüğünüzü merak ediyoruz. Biz İBB’nin 2016 bütçesi ve yatırım ve performans programında herhangi bir eylem planına rastlamadık.
Diğer taraftan siz rüzgar koridorlarını, yeşil alanları, ormanları, çevreyi yok etme başarısını gösterip milletin a….sına koyan mütehaitlere, havuzcu ve yandaş müteahitlere AVM yaptırırken; sizin bakanlarınız tarihi yalı ve köşkte kaçak eklenti hatta bir tanesini tamamen yok eden birilerinin önüne yatarken elbette seyirci kaldınız… Seyretmiyorsanız neden emrinizde bulunan bürokratlara gereğini yapın talimatı neden vermiyorsunuz?
Boğaziçi imar müdürlüğü Kadıköy’e, Beşiktaş’a ya da Sarıyer’e mi bağlı… size bağlı ise neden bir talimat vermiyorsunuz?
Kanal İstanbul, Kuzey Marmara Otoyolu, 3. Havalimanı, 3. Köprü arazi kullanımı nemlilik, sıcaklık gaz ve enerji akışı ile albedo özelliklerde değişikliklere neden olacak, yeni ve ek ısı kaynakları yaratacaktır. Bu doğal olmayan değişim iklimler dizisini bozacağı, hatta yok edebileceği ifade edilmektedir. Bu projelerin yapıldıkları alanlar yüksek olasılıkla birer kent ısı adası haline gelecektir.
Kanal İstanbul, Kuzey Marmara Otoyolu, 3. Havalimanı, 3. köprü gibi projeler İstanbul’un iklimini daha da değiştirecek, baraj ve yer altı suları kullanılamaz hale gelecektir. 2020 – 2050 döneminde İstanbul’un su varlıklarını önemli kısmını kaplayan alanda yılın en yüksek sıcaklık yaklaşık 2,6 derece artması beklenmektedir. Sıcaklık artışının yaz aylarında İstanbul ve çevresinde 3 derece civarında olacağı öngörülmektedir.
- TARİHİ ESER RESTORASYONU:
- Milletin a…. Sına koyan müteahitin yaktığı elektriği olamayan tarihi Hüseyin Avni Paşa Köşk yangını ve sonrasındaki tarihi eserin a… sına koymaya seyirci kaldınız…
- Tarihi Haydarpaşa garı çatısının onarımı sırasında 5 yıl önce (28.11.2010) yakılmasına seyirci kaldınız, onarılmaması ve havuz müteahhitlerinden birine yada arap kral veya Emiri’ne verilmesi için kenarda durmuş bekliyorsunuz,
- Beşiktaş, Ortaköy'de yer alan ve otel yapılmak amacı ile boşaltılmak istenen Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu'nun 2002 yılı Temmuz ayında "elektrik kontağı" oyunuyla tamamen yandı. Yangından sonra yetkililer yapının tekrar aynen yapılacağı ve eğitim binası olarak işlevini sürdüreceği şeklinde açıklamalar yaptı; otel oldu destek verdiniz,
- 11 Şubat 2011'de Mimar Sinan'ın 1580'de yaptığı eseri Tarihi Kılıç Ali Paşa Camii'nin restorasyonu sırasında çatısında yangın çıktı; yangının sorumlusu olarak yine "elektrik kontağı" gösterildi, siz seyrettiniz,
- 19 Şubat 2011'de İstanbul'da bulunan Beyazıt Camii'nin avlusundaki tamamen ahşaptan yapılmış Hünkâr Kasrı'nda yangın çıktı; binanın üst katı küle döndü, "elektrik kontağı" gösterildi, siz seyrettiniz,
- 25 Aralık 2012'de Cağaloğlu'ndaki 1865'te yapılan, 5 katlı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası tamamen yandı, 147 yıllık tarihi yapının da "elektrik kontağı" gösterildi, siz seyrettiniz,
- 22 Ocak 2013'te Galatasaray Üniversitesi'nin 142 yıllık tarihi binası yandı, Elektrik kontağı neden olarak gösterildi siz seyrettiniz,
- Karaköy'de1766'da III. Mustafa zamanında saray camisi olarak yaptırılan Kemankeş Kara Mustafa Paşa Camisi'nde çıkan yangında şadırvan, tuvalet, kütüphane ve sübyan mektebi tamamen yandı siz seyrettiniz,
- İstiklal caddesine tarihi eserlerin üstüne DEMİRÖREN AVM diye ucube kütle koydurmayı başardınız… tarihi eserleri yok ettiniz.
- Sultanahmet’te tarihi eser üzerine yargı kararına rağmen OTEL yaptırdınız. Tarihi katlettiniz.
- Tarihi Yedikule bostanlarına iş makinaları ile girip altını üstüne getirilmesine seyirci kaldınız.
- İBB 50 m mesafede Arkeoloji Parkının içine 1500 yıllık Hagios Polieuktos Kilisesi'ne WC yaptınız,
- İBB 50 m mesafede itfaiye yanında parkın içinde 2011 de tarihi mescitin yeniden ihyasına başladınız aradan 4 yıl geçti üstünü kapatıp yeşil alana çevirdiniz… halkın parası havaya uçtu…
- 600 yıllık Haliç tersanesi… 5 yıldır boş metruk… yok edilip avm yapılacak siz seyrediyorsunuz…
-Onarılıp bittirildiğini belirttiğiniz tarihi Beşiktaş iskelesinin durumu içler acısı.
- Bu binadan 500 m yarıçaplı bir daire çizin ve tarihi eserlerin içinde bulunduğu durumu görün, vicdan azabından akşam uyuyabilecek misiniz?
KÜLTÜR SANAT:
AKM binası İstanbul’un kalbinde 7 yıldır bekliyor! Ne beklediğini bilen var mı? Yada Sayın TOPBAŞ’ın bu konuda görüşü nedir? Bilen var mı?
12 yılı İBB olmak üzere 17 yıldır Belediye başkanlığı yapıyorsunuz bu kente kazandırdığınız bir opera binası var mı? Hayır… tersine AKM’yi kapattınız... Yeni kaç tiyatro salonu kazandırdınız bu sürede? Son 12 yılda nüfus ne kadar arttı ? Tiyatro koltuk sayısında li artış nedir? Tiyatro sahneleri Kadıköy, Üsküdar, Ümraniye, Fatih, Şişli, Kağıthane, GOP yani 7 ilçeye sıkışmış durumdadır.
Tiyatro oyunlarına, sanatçılara ve sanatta her şeye karışıyorsunuz! Bunun adına da özgürlük diyorsunuz…
Tarihi Emek sinemasını yargı kararına rağmen yıktınız, tarihe olan saygınızı böylece ortaya koydunuz…
- 1926 yılında SANATÇI Heinrich KRIPPEL tarafından yapılan Sarayburnu Parkına konulan Atatürk Anıtı yıllardır inşaat atıkları içinde seyrediyorsunuz!
- Sanatçı Metin Yurdanur tarafından yapılan Yenikapı 1994 yılında parkına konulan Yaşar Kemal heykeli inşaatın içinde kalmıştı siz seyrediyorsunuz,
- Diğer tarafından sanatçı Hakkı KARAYİĞİTOĞLU’na ait Lütfi Kırdar Kongre Merkezi önüne, Işılar KÜR’ün Kadıköy’e, Rahmi AKSUNGUR’un Maçka’ya, Ayşe ERKMEN’in Beyoğlu Tünel’e, Meriç HIZAL’ın Üsküdar’a, Ertuğ ALTAN’ın Kabataş’a, Vedat SOMAY’ın Yenikapı’ya, Mümtaz IŞIKGÖR’ün Ihlamur’a, Adem YILMAZ’ın Taksim Gezi Parkı’na, Ümit ÖZTÜRK’ün AHL’nı girişine konulan ve görmeye alıştığımız birçok heykel yerlerinden kaldırılmış 2010 AKB olan İBB’nin Belediye başkanı olarak siz seyretmiştiniz ve ne yazık ki halen nerde olduklarını ve yerlerine neden konulmadığını kamuoyuna açıklamadınız.
- ÇEVRE :
Katı atık, tıbbi atık toplanması, ayrıştırılması ve bunlardan enerji üretimi, elbette olur. Ancak Çağdaş ülkelerin kullandığı yöntem olan yerinde, kaynağında ayrıştırma konusunda 1m yol alamadık. Oysa İBB ana arterlere;
- Plastik,
- Cam,
- Kağıt,
- Atık yağ,
- Metal
İçin kutular, kumbaralar koymalı. Bunlarla ilgili okul, İSMEK, Sağlık Ocakları başta olmak üzere eğitimler vermeli.
Haliç için tünel ile Karadeniz’den su getirdiniz. Ancak bakıyoruz “haliç çamuru çıkarma çalışması için derinliğin ve yumuşak çamur kalınlığının tespit edilmesi” yatırım hizmet programına almışsınız. Yani Karadeniz suyu kurtarmadı.. Bunun sebebi ise dere ıslahları ile alt yapı eksikliği olarak karşımıza çıkmaktadır.
İstanbul’da balıkçılar bu yıl sezonu erken kapattılar. Riva deresindeki balık ölümleri Marmara Denizindeki kirlilik balık tür ve miktarının azalmasına yol açtı. Balıkçılar, Marmara Denizi’nde balık çıkmayınca Tekirdağ’da sezonu (7.4.2015’te) erken bitirdi. Balık sezonunun son günü olan 15 Nisan gelmeden ava çıkmama kararı alan Tekirdağlı balıkçılar, şimdiden gelecek sezonun hazırlıklarına başladığını biliyorsunuz.
- Kuzey Marmara Otoyolu – 3. Köprü Geçişi… Anayasa Mahkemesi ve Danıştay İPTAL kararları...
DANIŞTAY İdari Dava Daireleri Kurulu (DİDDK), Anayasa Mahkemesi’nin 3 Temmuz 2014 tarihinde büyük ölçekli ve çevre için risk oluşturabilecek projelere Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) muafiyeti getiren yasa değişikliğinin iptali’ yönünde verdiği kararı gözeterek, Danıştay 14. İdare’nin 3. Boğaz Köprüsünün ÇED’den muaf tutulmasının yolunu açan kararını oybirliği ile bozdu. DİDDK, Anayasa Mahkemesi’nin kararının göz önünde bulundurularak; Kurul başkanı ve 14 üyenin oybirliği ile alınan karar 25 Mart 2015 tarihinde karara bağlandı. Bu konuda hangi adımları atacaksınız.
Meclis Üyemiz Hüseyin Sağ gündeme getirdi. İSPARK tabelalarında BAZ istasyonu koymaya başladığını gündeme getirdi. Peki sizin torunlarınız, evlatlarınız gelininiz yok mu? Onlar 2m olan bu BAZLAMA ların altında geçecek. Danıştay bu konuda yani insan ve çevre sağlığının dikkate alınmasını esas alan kararı var. İBB başkanı olarak buna nasıl izin veriyorsunuz?
- Personel:
Şu personel kıyımından artık vazgeçin. 10.10.2015’te Ankara’da meydana gelen hunhar terör saldırısı ve kaybettiğimiz 102 yurttaşımı için eylem yapan demokratik haklarını kullanan personel hakkında soruşturma açıyorsunuz.. 14368 personel içinde 3 -5 farklı düşünene bile tahammüllünüz yok.. Bu durumda 5 personeli sırf bu gerekçe ile sürdünüz. Buna bile tahammül edemiyorsunuz... şimdi size düşen gerçekten demokrasiye inanıyorsanız, saydam ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını benimsiyorsanız lütfen derhal o personeli görevlerine iade edin.
- Turizm:
Geçen yıllarda sayın TOPBAŞ bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmalarda Turist sayısının artışından bahsederek İstanbul’a gelen turist sayısını 20 milyona çıkaracaklarını ifade etmiştir. Sayılara baktığımızda 2014 / 1 -10 döneminde İstanbul’a gelen turist sayısı 10.142.888 iken, 2015 / 1 -10 döneminde İstanbul’a gelen turist sayısının 10.744.448 olduğu sadece % 5,9 artış sağlandığı görülmektedir. Bu rakama pasif turistler dahildir. Yani ev bakım ve temizliği, çalışmak ve eğitim amacıyla gelenler dahidir. Gerçek turist sayısı müze ziyaretiyle ölçülmektedir. Bu durumda 2015 / 1 -10 döneminde istanbul’a gelen gerçek turist 7 milyon civarındadır. Demek ki bacasız sanayi dediğimiz turist sayısı artışında da herhangi bir başarı söz konusu değildir.
SONUÇ: olarak 12 yıldır sayın TOPBAŞ tarafından toplam da ise 22 yıldır partinizin yönettiği İstanbul’un bugün içinden çıkılmaz hale gelen trafiği; 1 cm kar yağdığında İstanbul’da hayatın durduğu; yağmur yağdığında kara ile denizin birleştiği bir sonuç yarattınız. Bu sizin eseriniz.
Artık tecrübeli bir bld bşk nısınız. Gelin bu kadar plan tadilatı yerine, insan ve çevre sağlığı konusunda kararlara öncelik verelim. Biz bundan sonra gündem geldiğinde artık planlama müdürlüğü teklifinden daha çok KÜLTÜR, ÇEVRE, ENGELSİZ HAYAT yani halka dokunacak teklifleri görmek istiyoruz. YETER ARTIK YETER.
1 Nisan 2014 ten bu yana yaklaşık 3500 tane gündem maddesi bu meclise gelmiş. Yaklaşık 2500’ü imar ve bayındırlık komisyonuna havale edilmiş. Mesela engelsiz hayat komisyonu sadece 7 defa toplanmış; deprem komisyonu 9 defa; çevre komisyonu 17 defa toplanmış.
Bu rakamlar önceliğinizin İMAR yani RANT olduğunu gösteriyor.
Paris Belediyesi diyince koruna kültür ve tarih, dünya kenti aklımıza geliyor. İstanbul diyince İMAR akla geliyor. Tarih ve kültürün yok edilmesi geliyor.
Gelin daha fazla yeşil alan yaratmak, küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda önlem alınması; su kaynaklarının korunması, derelerin sağlıklı ve özgür akması için karar alalım.
Gelin genç işsizliği azaltılmak, yoksulluğu yenmek için daha çok karar alalım.
Gelin Marmara denizini kurtarmak, balık çeşidini arttırmak ve deniz kirliliğini azaltmak, Marmara Denizinin her tarafından denize girilebilmesi için karar alalım.
Tüm bu Saiklerle Türkiye’de birçok Bakanlığın bütçesinden daha büyük bir bütçeye sahip İBB bütçesinin;
- Borç yükü taşıması,
- İştiraklerinin batık olması,
- Ulaşımın pahalı ve ulaşıma çözüm getirememesi,
- Bir insan hakkı olan suyun pahalı olması,
- Yetersiz alt yapıya çözüm getirmemesi,
- İşsizlik ve yoksulluğu yenecek tedbirleri içermemesi
- Daha evvel verilen ve özellikle metro yapım süreleri konusundaki sözlerine sadık kalınmamış olması,
Bütçeyle ayrıcalıklı bazı klişe (Ensar, Türgev, Aziz Hüdai, ilim yayma vb gibi) vakıflara kaynak aktardığınız için
CHP Grubu olarak RED oyu kullanacağımızı belirtir; saygılar sunarım. Dr. Hakkı Sağlam/CHP Meclis Üyesi