Emperyalizme karşı ilk zaferidir

İbb Meclis 22 Mart 2017 00:24
A
a

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi 2017 yılı Mart ayı Meclis toplantılarında Sancaktepe Belediyesi ve İBB Meclisi CHP Üyesi Servet Baylan 18 Mart Çanakkale Şehitleri ve Zaferi’nin 102 yıl dönümünü nedeni ile gerçekleştirdiği gündem dışı konuşması:

Sayın Başkan Değerli Meclis Üyeleri;18 Mart Çanakkale Şehitleri ve ZAFERİ’NİN, 102’inci yıl dönümü ile ilgili söz almış bulunuyorum Meclisimizi saygı ile selamlıyorum.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi saygı ile anıyorum. Çanakkale, bir UlusunİSTİKBALİ için İSTİKLAL savaşının verildiği  yerdir. Çanakkale Zaferi, emperyalistlerin silah, cephane, teknoloji gücü ne kadar fazla olursa olsun, haklılığına ve yeneceğine inanmış bir halk karşısında duramayacağının ve bir hiç olacağının ispatı olan bir zaferdir.
Halkların tarihinde onurla, gururla kutladıkları mücadeleler, zaferler vardır. Çanakkale Zaferi de bu destansı zaferlerden biridir, sıradan bir savaş ya da kolayca kazanılmış bir zafer değildir.


Bu öyle bir savaştır ki, o dönemin en gelişmiş silahlarıyla donatılmış İngiliz Kraliyet Donanması ve müttefikleri Fransızlar başta olmak üzere Tarihin o güne kadar gördüğü en büyük donanma, diğer yanda ulusal onurlarını ölümüne savunan, karşılarındaki güçle kıyaslanamayacak kadar savaş araçlarına sahip mazlum halklar… Ulusal onurlarını her şeyin üstünde tutan; Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle; yiğit, inanmış, mazlum halklar… Ve bir de askeri deha Yarbay: Mustafa Kemal…


Onlar, emperyalistlerin, “Hasta Adam” diye nitelendirdiği ve öldürücü darbeyi vurmak için harekete geçtiği bir ülkenin- Osmanlı’nın yarı aç, yarı tok, ayağında yırtık çarıklı insanlarıydı. Zamanın en ileri teknoloji ürünü silahlarıyla, gemileriyle donanmış Batılı Emperyalistlere karşı ellerindeki tek mayın gemisi Nusrat ve 26 mayınla ölümüne mücadele ettiler. Anadolu’nun dört bir yanından gelen kınalı Ali’ler, onbeşliler, mülkiyeliler, tıbbiyeliler, öğretmenler ve de Seyit Onbaşı gibi yiğit vatan evlatları, 280 kiloluk top mermisini, ülkesini, onurunu, namusunu emperyalistlere teslim etmeme inancıyla sırtlayıp topun ağzına sürdüler.


Ve 3 Kasım 1914’te Çanakkale Boğazı’na dayanan emperyalistleri 18 Mart 1915’te denizde büyük bir hezimete uğrattılar.
Denizde aldıkları ağır yenilginin ardından 25 Nisan 1915’de İngiliz, Fransız, Yeni Zelanda, Avustralya ve diğer sömürge ülkelerinden getirdikleri askerlerle bu kez karadan Gelibolu Yarımadası’nı geçerek İstanbul’a ulaşma ve ülkemizi işgal etme girişimlerine devam etmeye çalıştılar.


Mustafa Kemal’in öncülüğünde ölümüne mücadele eden askerler karşısında mağlup oldular. Çünkü o askerler oraya savaşmaya değil vatanı için ölmeye gelmişlerdi. İşte “Çanakkale Geçilmez!” sözü böyle tarihe yazıldı.
Çanakkale Zaferi, Ulusal Kurtuluş Savaş’ımıza da ilham vermiştir. Mayası olmuştur. Buradan alınan güven ve cesaretle de Kurtuluş Savaşı kazanılmıştır. İşte Çanakkale Zaferi, emperyalistlerin heveslerini kursaklarında bıraktı, sömürge politikalarını o zaman için durdurdu.  İş de bu nedenle çok önemli Çanakkale zaferi; her yurttaş Çanakkale’yi ziyaret edip o ruhu yerinde yaşamalı ve gözleriyle görmeli o kahramanlık destanlarının yazıldığı yerleri.


Fakat son zamanlarda; Bu anlı şanlı zaferimizi kendi tekellerinde tutmak isteyenler. Zaferin kazanılmasını, bir takım akıl almaz hurafelerle açıklama yoluna gitmektedir, bunun propagandasını yapmaktadır. Bu bilinçli bir politikadır. Bu şekilde o destansı mücadeleyi olmamışa çevirmek, bu zaferi canı, kanı pahasına kazanan 213 000 bin şehitlerimizin, gazilerimizin ve Mustafa Kemal’in mücadelesi yok sayılmak istenmektedir. Burada ki amaç, halkların kendi gücünün farkına varmasının, kendine güvenmesinin önüne geçmeyi hedeflemektedirler.


Oysa “Çanakkale Zaferi sadece bizim değil, tüm mazlum milletlerin Emperyalizme karşı ilk zaferidir”
Bu yüzden ayrıca değerlidir. Çünkü bugün ülkemiz bir kez daha, hem de o dönemleri aratmayacak biçimde emperyalist kuşatma altındadır. İnsanlığın baş belası olan emperyalizm, sömürüye, savaşa doymuyor. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde dünya halklarına kan kusturmaktadır. Yanı başımızda Ortadoğu’da, en son Irak’ta ve bugün Suriye’de olanlar… Ve ülkemizin de adım adım götürüldüğü bataklık: Ortaçağ bataklığıdır. Bu bataklık öyle bir bataklıktır ki; hepimizi yutacak olan bir bataklıktır. Bu bataklıktan kurtulmanın yolu, Cumhuriyet kazanımlarına, demokrasi’ye yürekten sahip çıkmak, hoşgörü’den kardeşlikten ödün vermemekten geçmektedir.


Hepimiz şunu iyi bilmeliyiz ki;Birlik olmadan Dirlik olmaz
Sözlerime son verirken;


BİR MİLLETİN ZENGİNLİĞİN, HİSSE SENEDİ DEĞİL, HİSSİ ZENGİLİĞİ OLDUĞUNUhatırlatır hepinize saygılar sunarım.
İBB Meclisi CHP Üyesi Servet Baylan
 
 
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

anket ANKET

alinti yazarlar ALINTI YAZARLAR
hava durumu HAVA DURUMU
e-gazete E-GAZETE
sayfalar SAYFALAR
arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat