Marmara Denizi Hızla Kirleniyor

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MECLİS BAŞKANLIĞI’NA
Konu: Marmara Denizinde  kirlilik ve yok olan balık türleri hakkında 
Bilindiği üzere Marmara Denizi coğrafi olarak bir iç deniz konumunda olması ve bünyesinde barındırdığı 126 tür balıkla asırlardır tüm dünyaya nam salmış, sağlıklı, temiz deniziyle, bol bereketiyle, eşsiz lezzetiyle fakir fukaranın adeta sofralarını süsleyen bu nimetimiz maalesef aşırı avlanma, çevre kirliliği, evsel ve fabrika atıkları, kimyasal atıklar, trol, algarna, hayalet ağlar (misina ağları) ve Marmara Denizine akan Küçüksu Deresi, Kurbağalı Dere, Ayamama Deresi, Büyükçekmece, Küçükçekmece Gölü ve buralara akıtılan kanalizasyonlar maalesef günümüze 18 – 20 çeşit türle İstanbullular balığa hasret hale gelmişler ve yiyeceğimiz balığı yurtdışından ithal etmemize, kültür balıkçılığına yönelmemize sebep olmuştur.


Ayrıca Marmara Denizinin damak çatlatan midyesinin aşırı avlanma ve deniz kirliliğine maruz kalması, İstanbul Boğazının her iki yakasının akıntı başları, Adalar civarı ve burada yetişen midyelerin, hunharca avlanarak adeta kayaların mendirek taşlarından kazılarak irili ufaklı bakılmaksızın özel yapılan kepçeler ve dalgıçlarla toplanması yakında yoklar kervanına midyenin de katılacağı endişesiyle maalesef karşı karşıya kalınmıştır. Oysa bir yetişkin midye denizlerin arıtma tesisi olup saatte 70 litre deniz suyunu süzmekte ve içindeki kimyasal atık çevre kirliliğinin kalıntılarını ise bünyesinde barındırmaktadır. Deniz kirliliğinin olduğu yerlerden çıkartılan bu midyeler insan sağlığı açısından son derece tehlike arz etmekte civa, kurşun ve türevi kimyasalları tükettiğimiz midye ile insan sağlığı tehlike altındadır.


Özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz sokaklarda ve balık restoranlarından buram buram yayılan enfes kokusu bu tehlikeye maruz bırakılmaktadır. Maalesef ilim ve bilim insanlarının çağrıları kulak ardı edilmekte, halkın sağlığı amansız hastalıklara davetiye olmaktadır. İstanbul’da birçok ilçe belediyelerinin Marmara Deniz’ine sınırı olmakta. İBB’ye ait deniz ve çevre temizliği yapan tekneleri ancak yüzeysel pet şişe, köpük, yüzen evsel ve kişisel atıklar karınca kararınca temizlenmekte, bu temizlik çalışmalarına karadan da destek veren İBB temizlik personeli de ellerinde kepçelerle büyük tehlike arz ederek kayaların üstünden, rıhtım kenarlarından el yordamıyla katılmaktadırlar.


Bütün bu çalışmalar 14 milyonu geçen bir mega metropol için kifayetsiz kalmaktadır. İBB’ nin Marmara Denizi için çok geniş kapsamlı, içinde son derece modern analiz araştırma teçhizatlı laboratuvarı bulunan tekne ile araştırma, inceleme, bilgi toplama çalışması yapması gerekmektedir.
15 Nisan ve 1 Eylül arası uygulanan denizlerimizdeki ve özellikle Karadeniz ile Marmara denizindeki av yasağı balıkların üremesi ve çoğalması, yavrulaması ve beslenerek yağlanması amacıyla düşünülen bu yasak maalesef balığın çoğalması şöyle dursun denizlerimizdeki 126 türden ancak 18 – 20 türe inmiş, İstanbullar balığa hasret, ateş pahası fiyatı ile balık tezgahlarının yanından teğet geçmektedir. İBB olarak bizlerinde üzerimize düşen görevi yaptığımız söylenemez. Bu vesile ile eksikliklerin giderilmesi adına aşağıdaki sorularımızın cevaplandırılmak üzere başkanlık makamına arz ederiz.
1- Marmara Denizine kıyısı olan ilçelerin kanalizasyon fabrika atıklarının arıtma (kimyasal arıtma) dahil kontrol edilip edilmediği?
2- İstanbul balık haline gelen balıkların standartlara, sirkülere uyup uymadığı (tarım ve köy işleri su ürünleri sirkülerinde açıkça ifade edilen) vasıflara haiz olup olmadığı?
3- Balık satış dükkanlarının kaçak av ile avlanan trol, algarna ve diğer araçlarla yakalanan örneğin 6–7 cm boyunda tekir, kırmızı karides, defne yaprağı, çinekop satılması avlanması yasak olan 3–5 kg kılıç balığı, parmak boyunda mezgit ve vs balıklar alanen balık tezgahlarında satılmakta ve maalesef hiçbir denetimden geçmemektedir.
4- Marmara Denizinden çıkan midye son derece endişeye neden olmakta rutin kontrollerinin yapılması ağır metal kirliliği, civa, kurşun ve içerdiği kirlilik insan sağlığına olası zaraları önlenmeli ve halk bu konuda bilgilendirilmeli.
5- Özellikle Marmara Denizi en az 1 sene nadasa bırakılmalı 20 mt.boyundan büyük teknelere (gırgır) yasak getirilmeli, Marmara denizine sınırları olan ilçe belediyeleri İBB tarafından desteklenmeli. Yapay refisler, balıkların üreme alanları İBB tarım ve köy işleri, su ürünleri üniversitesi ve su ürünleri koop ile birlikte proje uygulanmalıdır
6- İBB Marmara Denizimizden denetimlerin deniz araçları, sürat tekneleriyle denetim ve izleme çalışmaları yürütülmelidir. 
İBB Meclisi CHP Üyesi Avedis Kevork Hilkat